Vural: PKK bir milim dahi kıpırdamamıştır

ANKARA (ANKA) - TBMM'de bir basın toplantısı yapan Vural, "Ana dilde eğitim, yerel yönetimlere yetki verme, eyalet sistemi, terörle mücadele kanununun kaldırılması, bebek katilinin serbest bırakılması, koruculuğun kaldırılması, KCK tutuklularının serbest bırakılması" ile ilgili adımların ikinci aşama adı altında gündeme getirileceğini iddia etti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "(Niçin eylem yapmıyorsunuz) diye kızacak halimiz mi var? (Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik) deme imkanımız mı var?" dediğini hatırlatan Vural, şöyle devam etti:

"Meğer karpuzu kesen PKK imiş. 10 günde 47 saldırı yapılıyor, "hiçbir olay yok' diyor. Kafasını kuma gömmüş. Bütün bu olanı, biteni görmüyor. PKK, piknik adı altında adam devşiriyor ve Arınç "huzur var' diyor. PKK'ya teslim ol, huzuru kazan. PKK çekilmemiş, Türk Silahlı Kuvvetleri çekilmiştir. KCK şehir yapılanmasına nefes aldırılmış, PKK adeta şehre çökmüştür. Kaçırmaların, saldırıların hepsi tehdit amaçlıdır. "Mutabakat belgesindeki adımları atmazsan daha büyük saldırlar yapacağım' diye tehdit etmektedir. Bugün polisin, askerin de eli kolu bağlanmıştır.

AKP sayesinde PKK son yıllardaki en büyük militan sayısına ulaşmaktadır. PKK, kuzu kırpma yarışması adı altında yeni militan devşirmektedir. Halk korku içindedir. Fiilen bir PKK işgali yaşanmaktadır. Ülke, AKP ve PKK tarafından fiziken, ruhen, siyaseten bölünmek istenmektedir. PKK gücüne güç katmaktadır. AKP hükümeti batıda palalarla vatandaşını kırpma peşinde, doğuda da PKK, Bülent Arınç'ın himayesinde kuzu kırpma festivalleri düzenlemektedir."

Başbakan Erdoğan'ın topladığı zirvede "KCK mektubunun incelendiğini" iddia eden Vural, "KCK'yı meşru muhatap olarak kabul etmişler. Bu hükümetin terörle mücadele iradesi olabilir mi?" diye sorarak şunları söyledi:

"AKP ile KCK'nın, Başbakan ile Öcalan'ın mektupla ülkeyi yönetiyorlar. AKP ve PKK yasak aşk sözleşmesi yapmışlardır. Açıklayın bakalım bu yasak aşk sözleşmesinde neler var? Hangi konularda mutabakata vardınız? Bunlar kan kokan, baldıran zehirli mektuplar. Bugün AKP, KCK ve PKK'yı doğrudan doğruya muhatap almış ve meşrulaştırmıştır. AK Parti'nin teşkilatlarına, binalara Türk bayrağı asılması yönünde genelge gönderdi. Hani nerede Bingöl, Diyarbakır, Şırnak, Şanlıurfa'da bayraklar? Edirne'de Türk bayrağı geçerken ayağa kalkmayanlar, sözde Kürt devleti marşında ayağa kalkmaktan çekinmedikler.

İdris Naim Şahin açılım süreciyle ilgili İçişleri Bakanlığı görevinden alındı. Şimdi de Oslo'da kendi özel temsilcisiyle birlikte Cemil Bayık'ın da KCK'nın başına atandığı görülüyor. Açılım ortakları iki taraflı birlikte çalışma iradesini ortaya koymuş gözükmektedir. Öcalan, sağlık sorunları bahane edilerek serbest bırakılmak isteniyor. Ağzı yanıyormuş, çok vahim hastalık. Onu bu şehit gazi ana babalarının ahı yakacak."

Toplantının sonunda TMMOB ile ilgili Genel Kurul'da kabul edilen önergeyle ilişkin soruya da cevap veren Vural, "TMMOB, "bakanla konuştuk kesinlikle böyle bir şey olmayacaktı' diyor. Bunlara kim inanır, Kadir inanır demiştim. Türkiye'de sivil toplum örgütlenmesini hazmedemeyen bir yaklaşım tarzı" diyerek şöyle devam etti:

"Hiçbir yerden görüş almadan, gece yarısı operasyonuyla, gecekondu tipli önergelerle, artık gece değil toplu kondu yapıyorlar, torba yasanın içerisinde demokraside güçlenmesi gereken meslek örgütleri budanmaktadır. Bu yaklaşım tarzı doğru değildir. Hükümet tek tipli, postal demokrasisi istiyor. Medya ya yandaş ya da yandaş olacak. Parlamento parmak indir kaldır olacak, önerge verilmeyecek, sivil toplumun hepsi akil olacak. Tek yönlü, tek adamlı bir yönetim anlayışı.

Dünyanın hiçbir yerinde böyle önemli bir konu gece yarısı gelmez. Belli siyasi amaçlarla hazırlanmıştır. Güçleri tekelleştirmeye çalışıyorlar. Bütün yetkileri tek bir merkeze getirmek istiyorlar."