Vural: Rüşvet Ve Yolsuzluğun Üzerinin Örtülmesine Izin Vermeyeceğiz

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yeniden yargılamaya yönelik girişimlere olumlu baktıklarını belirterek, "Dün, milleti kandırarak 'darbe vesayeti yıktık' diyerek, milletin oyunu çalanların, şimdi yeniden yargılama yoluyla aklanmasına izin vermeyeceğiz. Rüşvet ve yolsuzluğun üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Hükümetin kurtarılmasına fırsat vermeyeceğiz." dedi. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, soruşturmanın üstünün neden örtüldüğünü sordu. Vural, "Yasin Elkadı hakkındaki iddialar, mahkemelerde beraat etti filan. Peki mahkemelerde beraat ettiyse, niye bu soruşturmanın önünü kesiyorsun? Gerçekten bu süreç artık, AKP'nin millet iradesinden kurtulamayacağı bir sürece gidiyor ama hukukun önü kesilmesin. MHP olarak, biz süreçleri takip etmeye devam edeceğiz. El Muhaberat devleti oldu, Türkiye. Polis şüpheliyi kovalıyor, mali polis; mali polis, istihbarat polisini; istihbarat polisini, asayiş polisi; sıra sıra gidiyorlar. Kimse, hukuka aykırı bir işlem varsa yapsınlar. Bugüne kadar, niye bunun üzerine gitmediler; niye soruşturma açtırmadılar? Bunları yaptılar, diye rüşvet ve yolsuzluğun, haram para aklamanın üstünü mü örtelim? Kim yanlış yapmışsa, bedelini ödesin." diye konuştu.Büyükelçi değişimiyle ilgili bir soruya ise Vural, "Körler sağırlar, birbirini ağırlar. Türkiye'nin menfaatiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Zaten bürokratik oligarşik bir Bakanlar Kurulu kurmuştu Başbakan. Dolayısıyla bu atamalarda, doğrudan doğruya, Başbakan'ın kişisel isteğine göre yapılmış bir atama gibi gözüküyor. Ama bir taraftan MİT'çi, bir taraftan MGK'cı; Türkiye'nin geldiği, Türkiye muhaberat devleti oluyor. Bir dikta anlayışıyla, insanlar korkutulmak, sindirilmek isteniyor, baskı yapılmak isteniyor. Tablo, bu. Bu atamaların bir yönü de, bürokratik oligarşik yapılanmanın bir yansıması olarak gördüğümü de belirtmek isterim." karşılığını verdi. Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yeniden yargılamaya yönelik bir soruya da Vural, "Bunla ilgili girişimler konusunda olumlu baktığımızı söylemiştik. Ama elimizde bir yasa yok, biz aynı zamanda rüşvet ve yolsuzluğun üzerinin örtülmemesini istiyoruz. Zaten mevcut deliller olduğu zaman bu yeni deliller ortaya çıktığı zaman, yeniden yargılama kararı mahkemeler tarafından verilmelidir. Bu mesele farklıdır, yolsuzluk ve rüşvet meselesi farklıdır. Türkiye öncelikli olarak, hakkımıza hukukumuza el uzatan, bu haramzade çeteyi deşifre etmelidir. Türkiye'nin önceliği budur. Evet onlar yargılanmışlardır, bu yargı sürecinde deliller ve savunmayla ilgili endişelerini belirtmişler. Sonuçta budur, şimdi bu konuda bu soruşturmanın da yine yargı tarafından yapılması gerektiğini düşünüyorum. MHP olarak, bu süreçle ilgili bunun gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama yine uyarıyorum. Dünü milleti kandırarak 'darbe vesayeti yıktık' diyerek, milletin oyunu çalanların, şimdi yeniden yargılama yoluyla aklanmasına izin vermeyeceğiz. Rüşvet ve yolsuzluğun üzerinin örtülmesine, izin vermeyeceğiz. Hükümetin kurtarılmasına fırsat vermeyeceğiz. Ellerini tutan yok, bu konuda MHP gerekli girişimlerde bulunur." şeklinde konuştu. Vural, kumpas iddiasının somut delil olarak kabul edilebileceğine de dikkat çekti. Terörle Mücadele Mahkemelerinin kaldırılmasını doğru bulmadıklarını dile getiren Vural, "Bu süreçte bunların kaldırılması PKK terör örgütünü yargılayan mahkemelerin davalarının yeniden oluşturulması demektir ki, bunu doğru bulmuyoruz. Terörle Mücadele Kanunu 10. maddesinin kaldırılmasını doğru bulmuyoruz." şeklinde konuştu. "HSYK'nın yapısını değiştirmek, Danıştay'a müdahale etmek AKP'nin yargı müdahalesi, hükümetin yargıya darbe yapmasını da kabul etmek mümkün değil." diyen Vural, açık bırakılan mikrofon da söylenen 'o şeyin' ne olduğunu bilmediğini kaydetti. Anayasa Mahkemesi'ne Engin Alan ile ilgili yapılan başvuru konusundaki bir soruya ise Vural, "Anlaşılan Başbakan'ın Engin Alan ile ilgili özel ilgisi devam ediyor. Onun önceliği BDP'liler. Onları seviyor, bizi düşman görüyor da onun için. Sınırlardan terörist girip çıkıyor. Kim takip ediyor? TIR'lar, silahlar giriyor, savcı takip ediyor. Türkiye'de, sivil otorite mi kaldı? Savcıların, mahkemelerin sözünü dinleyen mi var?" ifadelerini kullandı.