WASHINGTON (İHA) - Amerikan Washington Times gazetesinde yer alan bir makalede, Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik şansını güçlendirmek isteyen Türkiye'nin askeriyesinin de, acı dolu reformlardan geçtiği belirtildi.
Uzman görüşlerine de yer verilen yazıda, Türk ordusunda, "AB'nin Türkiye'den çok fazla şey beklediği ve karşılığında Türkiye'nin kendine has asker-sivil ilişkisini sindiremediği" yolunda endişeler bulunduğu öne sürüldü.
Türkiye'de silahlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök liderliğinde daha "transparan" bir hal aldığının öne sürüldüğü yazıda, geçmişte olduğunun aksine, orduda yaşanan skandalların gün ışığına çıkarılmaya başlandığı ve böylelikle AB'ye de silahlı kuvvetlerin demokratik olabileceğine dair bir mesaj gönderildiği belirtiliyor.
Türk askeriyesinin resmi enstitülerdeki otoritesinin azalmaya başlamış olmasına rağmen perde arkasında hala etkin bir rol oynadığına da öne süren makale, geçen sene imam hatip lisesi mezunlarının üniversiteye girişlerini kolaylaştıracak bir yasa tasarısının, askeriyenin eleştirisi üzerine hükümet tarafından nasıl geri çekildiğinden de örnek veriyor. Askeriyenin bu resmi olmayan tarz müdahalelerinin AB yetkililerini hala endişelendirdiğine değinilen makalede, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Sözcüsü Krisztına Nagy'nın, "Silahlı kuvvetler resmi olmayan mekanizmalar yoluyla etkisini göstermeye devam ediyor. Türkiye tam üye olmak istiyorsa sivil yönetimi askeriyenin kontrolünden tamamen çıkarmalı" sözlerine de yer veriliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı üyelerinin, Türkiye'nin, AB üyeliğini tam desteklediğini, çünkü AB üyeliğini Mustafa Kemal Atatürk'ün batılı Türkiye modeli için tek yol olarak gördüklerini belirten gazetede, "Askeriye içindeki AB destekçileri üyelik halinde Türk halkının ekonomik ve eğitim düzeyinin artacağını, böylelikle İslamcı etkinin ortadan kalkarak yerini laikliğe bırakacağına inanıyorlar" deniliyor.
Silahlı kuvvetlerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "ılımlı İslamcı" hükümeti karşısında da hala dini şüpheler taşıdığına değinilen yazıda, AB'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Savunma Bakanı'nın yetkisi altına verilmesini istemesi hatırlatılarak, "Askeriye sivil bir yetkilinin, özellikle İslamcı bir sivil yetkilinin yetkisi altına girmeyi asla kabul etmeyecektir" ifadesi kullanılıyor.