WASHINGTON (İHA) - Halen Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan, ABD'nin Kıbrıs Eski Özel Temsilcisi Büyükelçi Thomas Weston, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'yle üyelik müzakerelerine başlama kararı almasından övgüyle bahsetti. Weston, "Bence, Türkiye açısından harika bir karar. Avrupa Birliği için de çok iyi bir gelişme. Aslında, son derece gecikilmiş bir karar, ancak yine de övülmeye değer" şeklinde konuştu.
Thomas Weston, Türkiye'nin 17 Aralık Zirvesi'nde aradığını bulduğunu düşünüyor. Ancak buna rağmen AB'nin öne sürdüğü bazı şartlar ve nihai bildiride yer alan bazı ibareler Türkiye'de rahatsızlığa yol açtı. Bu koşulların başında Kıbrıs geliyor. Türkiye'nin, müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim tarihinden önce, Ankara Antlaşması'nı AB'nin 10 yeni üyesini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlemesi gerekiyor. Bu yeni 10 üye arasında 'Kıbrıs Cumhuriyeti' de yer alıyor. Peki, Ankara Antlaşması'nın Kıbrıs'ı da dahil edecek şekilde yeniden düzenlenmesi, Türkiye'nin Kıbrıs'ı resmen tanıyacağı anlamına mı geliyor? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bunun teknik bir mesele olduğunu ve tanıma anlamına gelmediğini savunuyor. Bu görüşe Büyükelçi Thomas Weston da katılıyor. Weston, bu konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:
"Hayır, bunun tanıma anlamına geldiğini düşünmüyorum. İmzalanacak olan antlaşma, Avrupa Birliği Komisyonu ile imzalanacak ve Kıbrıs'ı da Türkiye'yle Gümrük Birliği kapsamına alacak. Bu, Türkiye'nin tek taraflı olarak zaten atmış olduğu adıma benziyor. Yani, bunun resmi bir tanıma olduğunu düşünmüyorum. Nihai belgede kullanılan dilin de bunu yansıttığı kanısında değilim"
Weston, Türkiye'nin Kıbrıs'ta çözüm için attığı adımlara değinerek, Türkiye'nin zaten 'Birleşik Kıbrıs'ı tanıma arzusu içinde olduğunu ileri sürüyor. Weston, "Türkiye, çözüm bulunduktan sonra Kıbrıs'ı tanıma konusunda hazır olduğunu zaten belirtmiştir. Türkiye Kıbrıs'ta çözüm için elinden geleni de yapmıştır. Artık Kıbrıs'ın da benzer adım atmasını bekliyoruz" dedi.
AB'nin müzakerelere başlama tarihi vermesinden sonra alevlenen Kıbrıs tartışmaları, Annan Planı'nı da yeniden gündeme getirdi. Büyükelçi Weston, 3 Ekim tarihine kadar Kıbrıs'ta bir gelişme bekleyip beklemediğini konusunda şöyle konuştu:
"Bir gelişme olabilir. Tabii, Kıbrıslı Rumlar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin geçen Nisan ayında sunduğu plandan yararlanmayı kararlaştırırlarsa. Genel Sekreter, Kıbrıslı Rumlar'ın Annan Planı konusundaki endişelerini açıkça ve kesinlikle dile getirmeleri halinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu endişeleri gidermek için çalışacağını söylemişti. Yani, referandumda Kıbrıslı Rumlar'ın Annan Planı'nı reddetmesine yol açan endişelerin giderilmesi için çalışacağını. Ancak Rumlar'ın bunları açıkça dile getirmesi gerektiğini söylemişti. Neticede, yine başladığımız noktaya döndük; Kıbrıslı Rumlar'ın endişelerini dile getirmesini bekliyoruz. Bence, bir çözüm olacaksa da, Annan Planı veya buna oldukça yakın bir plan kullanılacaktır"