WSJ: Türkiye internet sansüründe yeni bir model yarattı

Gazetenin internet sitesinde "Erdoğan: Dünya'nın en azimli internet sansürlerinden biri" başlığıyla yayımlanan haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "siyasi düşmanlarına" verdiği yanıtın, internet şirketleri ile Washington’dan Brüksel’e kadar hükümet yetkililerini; Türkiye'nin, Çin ve İran'daki kadar sert önlemler almadan interneti dizginlemek isteyen diğer ülke liderleri için örnek olabileceği konusunda endişelendirdiği belirtildi.

İran'ın kendi "helal" internetini yarattığı, Çinli yetkililerin de "Büyük Güvenlik Duvarı" isimli bir sansür ve filtreleme sistemi kullandığı ifade edilen haberde, "Türkiye'deyse Sayın Erdoğan, Türkiye'nin istihbarat teşkilatı tarafından tehdit olarak algılanan bir şey olursa, özgür internetin erişiminin hızla engellenebilmesini istiyor" denildi.

North Carolina Üniversitesi'nden internet uzmanı Zeynep Tüfekçi, gazeteye yaptığı açıklamada, "Bu, internet sansüründe yeni bir otoriter model için test niteliğinde" dedi.

'CEKETİNİZİ BİLE ALMAYIN'

Türkiye'deki yeni internet düzenlemeleri kapsamındaki değişikliklerin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na kadar uzandığının belirtildiği haberde, TİB'in beş üst düzey yöneticisinin görevden alındığı hatırlatıldı ve olaya yakın bir ismin şu sözlerine yer verildi: "Yetkililer ofislerine girdi ve Hemen burayı terk edin. Ceketinizi almaya dahi zahmet etmeyin' dedi."

Haberde, Aralık'ta TİB başkanlığına atanan Ahmet Cemaleddin Çelik'in uzun süre Milli İstihbarat Teşkilatı'nda (MİT) çalıştığına vurgu yapıldı.

'OFİS AÇMAK TWİTTER'İ YENİ MİT YASASINA "KIRILGAN" YAPAR'

"Bazı bakanlar, Twitter'i vergi kaçırmakla suçladı çünkü ülkede bir ofisi yok. Yetkililer, San Francisco merkezli şirketin Türkiye'de ofis açmasını talep etti. Ancak böyle bir şey, Twitter'i, mahkeme kararı olmadan casusluk teşkilatının bilgi talep etmesine olanak veren yeni yasaya kırılgan yapar."

Haberde Türk hükümet yetkililerinin sosyal medya ile ilgili önlemlerin bireylerin özel yaşamını ve aile değerlerini korumaya yönelik olduğunu defalarca söylediğine dikkat çekiliyor ve Erdoğan'ın özellikle seçim zaferinin ardından geri adım atabileceği yönünde bir işaret vermediği kaydediliyor.