Bu yılın başlarında virüsün merkez üssü olarak kabul edilen şehir, yavaş yavaş iyileşerek ziyaretçilere yeniden açılıyor.
Pandemi nedeniyle durma noktasına gelen turizmi yeniden canlandırmak için hazırlanan “Wuhan’la Tanışın” başlıklı video 11 milyon nüfuslu, Hubei eyaletinin yönetim merkezi ve en büyük şehri olan kenti tanıtıyor.
Çeşitli turistik faaliyetin, mutlu ve gülen sakinlerinin göründüğü videonun fonunda ise hareketli mahalleler ve yükselen gökdelenler yer alıyor.
Wuhan’ın Kültür ve Turizm Büro’su tarafından Cuma günü sosyal medya platformlarından paylaşılan video, Çinli turistin ve Çin’i ziyarete gelen yabancıların ilgisini çekmeyi umuyor.
Weibo’da yer alan yazıda şehir hakkında “Wuhan güzelliğini sunarken asla cimri değildir. Onu seven insanlar olarak bu güzelliği daha fazla insanın anlamasını umuyoruz” sözleri yer aldı.
The Telegraph’ın Haziran ayında yaptığı haberde, Wuhan’ı “popüler bir karanlık turizm destinasyonu” olarak nitelemesinin ardından bir çok insan Wuhan’ı ziyaret etmeye başlamıştı.
Karanlık turizm kavramı Çernobil’den Birinci Dünya Savaşı’nın anıtsal alanlarına ölüm ve zulümle ilişkili destinasyonları ifade ediyor.
Eylül ayında Wuhan’ı ziyaret eden Vice’a konuşan Pekin’den Niu Chen, virüsün kendisi için etkisine tanıklık etmek istediğini söyleyerek “Neler olduğunu bilmek ve birinci elden görmek istedim. İşlerin nasıl gittiğini ve insanların hayatlarını nasıl yaşadığına dair fikir edinmek istedim” dedi.
Arizona’da yaşayan Dominic ise seyahat etmenin tekrar güvenli olduğu bir zamanda şehri görmeyi umduğunu söyleyerek “Her şey alt üst olmadan önce zaten Çin’e gitmeyi planlıyorduk. Şimdi yeniden sehayat planlarken özellikle Wuhan’ı görmek istiyorum. Olanlar hakkında medyadan bir fikrim var, ama kendi gözlerimle görmek istiyorum” dedi.
Karanlık turizm kavramını günümüz tarihi hakkında bir öğrenme aracı olarak gördüğünü söyleyen Dominic “Çin’i ziyaret ederek kendini eğitmenin ve yaşananların içine dalmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. New Orleans ve Los Angeles’ta bulunan Museum of Death’i (Ölüm Müzesi) ziyaret etmiştim ve orayı görmek oranın tarihiyle bağ kurabilmeme yardımcı oldu” dedi.