Uyku fazlar halinde süregelen bir durum, alarm sesi ile bitirilen fazı görmezden gelip yeni bir faz yaratmak size uyanmak için fırsat değil darmaduman olmuş bir uyku veriyor.
Beyniniz uyandığınız anda bazı kimyasallar salgılıyor. Ancak uyanınca kalkmak yerine tekrar uyumak bu kimyasalların hassas dengesini değiştiriyor ve uyusam mı uyansam mı karmaşası başlıyor.
"Uyusam mı? Uyansam mı? Dur gözümüzü yine kapadık bu sefer daha derin uyuyayım ki iyice uykumu alayım." diye düşünen beyniniz ile beraber bu sabahların bir anlamı kalmıyor. Üstelik bu erteleme alışkanlık haline gelerek beyninizin tam olarak ne zaman uyandığını bilmemesine de neden oluyor. 2014 yılında Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada alarm erteleme ile oluşan uyku bölünmelerinin kilo artışı ve kilo kaybında direnç yarattığını keşfetmişler.
Konu ile ilgili dünyanın çeşitli yerlerinde çalışmalar devam etmekte. Bazı araştırmalar tersini iddaa etse de alarm ertelemenin vücudun uyku düzenini bozduğu bu nedenle de metabolizmanızı olumsuz etkilediği kabul edilmiş bir gerçek. Ha bu kilo aldırır mı? Tek başına muhtemelen hayır; ama metabolizmamız zaten ota b*ka bozulurken ne gereği var?
En iyisi daha kaliteli bir gece uykusu uyumaya çalışmak ve sabahları makul bir saate alarm kurarak erteleme hareketinin önüne geçmek.
Bölük pörçük 5er dakikalardansa tek parça eklenecek 30 dakika uyumak beyniniz için daha sağlıklı kabul ediliyor.