Yaban domuzlarına karşı "sürek avı"
KONYA (İHA) - Beyşehir Gölü kıyısındaki milli park sahası içerisinde kalan yerleşim birimlerinde, son yıllarda hızla üreyerek kırsal alandaki tarım arazilerine zarar veren yaban domuzlarına karşı "sürek avı" başlatıldı.
Uygulama kapsamında Konya Valiliği'nden alınan izinle milli park sahası dışında kalan Üzümlü Beldesi'nde 17 avcının katıldığı ve iki gün süren bir sürek avı gerçekleştirildi. Yerleşim birimindeki yüksek kesimlerde Gölet ve Alataş mevkilerinde yapılan avda 7 adet yaban domuzunun avlandığı bildirildi. Beyşehir Ziraat Odası Başkanı Dursun Ersözlü, Beyşehir Gölü'nün kıyısındaki sazlıklarda barınma imkanı bulan yaban domuzlarının son yıllarda hızla çoğalarak ekili alanlara zarar vermeye başladığını söyledi. Verilen zararlarının maddi boyutunun giderek artması üzerine çareler aramaya başladıklarını belirten Ersözlü, "Milli park sahası dışında kalan yerleşim birimlerinde, çiftçilerimiz tarlalarını yabandomuzlarına karşı av tüfekleriyle avlanarak koruyabiliyor ama, Beyşehir Gölü kıyısında özellikle milli park sahasında bulunan yerleşim biriminde yaşayan çiftçilerimizin yasak nedeniyle böyle bir imkanı bulunmuyor" dedi.
Beyşehir Kaymakamı Cengiz Cantürk ise, Beyşehir Gölü ve çevresindeki yaban domuzlarının, bölgedeki müsait barınma koşulları nedeniyle son yıllarda hızla artış gösterdiğini söyledi. Yaban domuzu sayısının artması ile birlikte özellikle milli park sahası içerisinde kalan Beyşehir Gölü kıyısındaki yerleşim biriminde yaşayan çiftçilerin çeşitli sıkıntılar yaşamaya başladığı ile ilgili Kaymakamlığa çok sayıda şikayet geldiğini vurgulayan Cantürk, "Milli park alanında kanun gereği, doğal hayatın olumsuz yönde etkilenmemesi için her türlü avcılık yasak. Buna yaban domuzu avı da dahil. Ancak, bu soruna çözüm bulabilmek ve çiftçilerimizin mağduriyetini gidermek için birtakım arayışlara girdik. Konya Valiliği'nden onay almak suretiyle, bölgede özellikle hafta sonları olmak suretiyle sürek avları organize ederek bu soruna çözüm bulmak istiyoruz. Ancak, milli park sahasında avlanmak yasak olduğu için, sürek avına park sahası dışındaki alanlarda müsaade ediliyor. O yüzden şöyle bir çözüm ürettik: Bir grup avcı, milli park sahasında yaban domuzlarını çeşitli metodlarla ürkütecek, milli park sahasına doğru kaçan yaban domuzlarını, burada bekleyen diğer avcı grubu avlayacak. Bu yöntemle milli park sahasında avlanamayan yaban domuzlarını, diğer bölgelerde avlattırmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Yaban domuzu sayısının çoğalmasını bölgede son yıllarda kurt sayısının azalmasına da bağladıklarını belirten Kaymakam Cantürk şöyle devam etti:
"Kurtlar yaban domuzu yavrularını yiyerek yaban domuzlarının çoğalmasına engel oluyor. Bu sorunun çözümü için kurt sayısının artması da sorunun çözümüne katkıda bulunabilir. Beyşehir Gölü çevresi, yaban domuzu sayısı yönünden zengin olduğundan, son yıllarda adeta av turizminin de gözde mekanlarından biri haline geldi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün izin ve onayıyla, müsaade edilen bölgelerde yaptırılan yaban domuzu avından ülkemiz ve bölgemiz ekonomik anlamda küçümsenmeyecek ölçüde önemli bir gelir imkanına kavuşuyor. Ayrıca, bu av turizminin yaban domuzu sayısının azalmasına da katkısı oluyor. Bu açıdan, hem döviz geliri olsun, hem de yaban domuzu sayısı azalsın diye, av turizminin bölgemizde gelişmesi için, yabancı turist gelmesi için bizler de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü nezdinde talepte bulunuyoruz."
Beyşehir Tarım İlçe Müdürü Osman Yıldırım ise, ilki Üzümlü Beldesi'nde yapılan sürek avının, milli park sahası dışında kalan ama çok şikayet gelen diğer yerleşim birimlerinde önümüzdeki günlerde de devam edeceğini bildirdi. Sürek avlarının Valiliğin izni ile Doğa Koruma ve Milli Parklar, İlçe Tarım Müdürlüğü, güvenlik kuvvetleri ile Sağlık Grup Başkanlığı'ndan görevlilerin katılımıyla yetkililerin gözetiminde yapıldığını belirten Yıdırım, domuzların bölgede verdiği tahribatlarla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Aç kalan yaban domuzları arazilerde ekili bulunan her ürünü, hiç seçmeden yiyerek zarar verebiliyor. Ayrıca, tarla içerisinde sürekli solucan aradığından, aynı bir traktörle çift sürer gibi ekili arazileri sürerek, çiftçilerimize önemli ölçüde maddi kayıplar veriyor. Dolayısıyla, bölgemizde kangren haline gelen bu sorun nedeniyle, çiftçilerimizin de talepleri doğrultusunda sürek avları düzenlemek durumunda kaldık."
