Baykal'ın kendisine atfettiği sözleri yanlış anladığını zannettiğini dile getiren Yakış, böyle ulusal bir konuda bu şekilde konuşmanın eski bir Dışişleri Bakanı'na yakışmadığını kaydetti.
Baykal'ı 40 yıldan fazla bir zamandır tanıdığını ifade eden Yaşar Yakış, "O zamanki gençlik yıllarındaki heyecanı da bilirim. Siyasi hayatındaki performansını gördüm. Üslubunun değişmediğini de gördük" dedi.
Bakan Yakış, konuşmasında Baykal'ın okuduğu metne de yer verdi:
"Yakış, Avrupa'da, Kopenhag'daki temaslarında şunu söylemiştir; 'Kıbrıs konusunda 'verdim gitti' diyemeyiz. Hükümetiyle muhalefetiyle bu kararı birlikte vereceğiz. 'Yakış ayrıca, 'Bir çözüme ulaşılırsa, içte 2 parçalık, dışta tek parçalık bir ülkeyi kabul edeceklerdir. Çözüme ulaşılmazsa Rum tarafı tek başına girer' diye konuştu. Yakış, Rum tarafının alınması halinde, AB'nin hastalıklı bir çocuğu kucağına alacağını belirti."
Bu sözleri kendisinin değil, AB'nin söylediğini vurgulayan Yakış, "Ben, ne şahıs olarak ne de Dışişleri Bakanı olarak 'TSK adayı işgal altına tutacak' demedim. Biz istesek de istemesek de bu realiteyi öteki ülkelerin böyle söyleyeceğini bilerek, dış politikamızı oluşturacağız. Bu şekilde Kıbrıs'ı dar bir sokağa sokmuşlardır. Baykal'ın Dışişleri Bakanlığı yaptığı hükümetler de vardır. Bunda onların da sorumluluğu vardır" diye konuştu.
Yaşar Yakış, Baykal'ın bazı konuları Meclis'e, ya metnin tamamını okumadığı için anlamaması, ya anlamayan arkadaşlarının kendisine metin yazması veya bilerek böyle davranılması gibi nedenlerle yanlış takdim ettiğini kaydetti.
Yakış, 2004 yılına kadar tarih verilmemesinin nedeni ile ilgili olarak, "Ege sorunlarının çözümlenmesinden sonraya takvim verilmiştir. Ege sorunlarının çözümlenmesi için verilen tarihten sonraya bırakılması AB'nin görüşü olabilir, ancak Baykal diyor ki; 'Eğer tarih 2004'ten sonra değil de o zirvede verilmiş olsaydı, 2003 yılının başında müzakereler başlayacaktı. Müzakereler de 2 yıl sürecekti. 2005'te müzakereler tamamlanacaktı. 2005 yılının sonunda Türkiye AB'ye alınacaktı. Sonra bu karar Yunanistan parlamentosunda 2005 yılında onaylanacaktı'. Bize tarih verilmiş olsaydı da 2004 yılındaki işler yine yerine getirilmeyecekti" dedi.
O ülkelerin Türkiye'nin AB'ye girip giremeyeceği ile ilgili kararı sonra vereceğini savunan Bakan Yakış, "Şimdi bütün fırsatları kaçırdık, eyvah, ne yapacağız?" şeklinde yanlış bir yaklaşım bulunduğunu aktardı.
Dışişleri Bakanı Yakış, Deniz Baykal'ın Londra ve Zürih Anlaşmaları ile ilgili kendisine yönlendirdiği eleştirilere de, "Baykal ve arkadaşlarını temin etmek isterim ki Londra ve Zürih Anlaşmaları'na onlar kadar vakıfız. Oradan doğan haklarımızı savunuruz" ifadeleri ile karşılık verdi.