Yakupreisoğlu'nun yargılanmasına devam edildi

İSTANBUL (İHA) - "Balina Operasyonu" ve "Örümcek Ağı Operasyonu"nun kilit ismi Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun "dolandırıcılık" suçundan DGM'de yargılanmasına devam edildi. İstanbul 5 No'lu DGM'de görülen duruşmaya, aralarında Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun da bulunduğu 7'si tutuklu, 1'i tutuksuz toplam 8 sanık katıldı. Diğer 9 sanık ise mazeretleri olduğu gerekçesi ile duruşmaya gelmedi.

Devleti dolandırdığı gerekçesi ile "Balina Operasyonu" kapsamında gözaltına alınan ve cezaevinden tahliye edildikten sonra Mali Şube ekiplerinin yaptıkları operasyonlar ile tekrar yakalanan Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun, gözaltına alınmasıyla ilgili soruşturma tamamlanmış ve DGM'ye sevk edilen 17 kişi hakkında dava açılmıştı.

Şebeke elemanları ile sahte kredi kartı, vize, pasaport ve naylon fatura düzenleyerek kurdukları paravan şirketler ile piyasayı trilyonlarca lira dolandırdığı ortaya çıkan ve Üsküdar'da yakalanarak gözaltına alınan Yakupreisoğlu, duruşmada verdiği ifadesinde, İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'nun, "Örümcek Ağı Operasyonu kapsamında tutuklu bulunan sanık Erol Max Kohen ile aralarındaki menfaat ilişkilerinin ortaya çıkarılmasından sorumlu olan kişi olarak hakim karşısına çıktığını ifade etti.

2001 yılında cezaevinden çıktıktan sonra 20 günlük bir süre içinde dolandırıcılık çetesi kurmasının mümkün olmadığını belirten Yakupreisoğlu, "Cezaevinden çıktıktan sonra şiddet uygulamadım. Kimse ile bir araya gelerek fikir birliğinde olmadım. Burada bulunmamım sebebi, tamamiyle polisin düzenlediği, savcının hukuki bir değerlendirme yapmadan bize gönderdiği dosyadır. Zaten cezaevinden çıktıktan sonra 20 gün içinde böyle bir şey yapmam mümkün değil. Sanıklardan hiç birini tanımıyorum. Sadece sanık Adem'i tanıyorum. O da bulunduğum cezaevinde imamdı" dedi.

İfadesinde sağlık problemleri olduğunu da kaydeden Yakupreisoğlu'nun, konuşmakta güçlük çektiği görüldü.

Dosyada bulunan naylon fatura ile ilgili iddialara da yanıt veren Yakupreisoğlu, "Naylon fatura düzenlediğimi iddia ettikleri telefon konuşmaları, benim tekstil işleri ile ilgili yaptığım konuşmalardır. İstanbul Organize Şube Müdürlüğü'ne sağlam girdim, beni buradaki doktora getirdiler. Adli Tıp beni acil servise sevk etmesine rağmen, polis beni hastaneye götürmeden cezaevine gönderdi. Raporum da vardı. Adil Serdar Saçan, Ayhan Mimaroğlu ve Erol Max Kohen'in Türkiye'yi soymalarının bedelini bana ödetiyorlar. Tahliyemi talep ediyorum" diyerek ifadesini tamamladı.

Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun ifadelerini tekrar eden sanık avukatları da sanıklar hakkında somut bir delil olmadığını belirterek, müvekkillerinin tahliye ve beraatini talep etti.

Tahliye ve beraat taleplerini reddeden mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.