Fuat KARS- Faruk KAHRAMAN/BURSA Ertuğrul Yalçınbayır, 7 Haziran tarihinde yapılan seçim sonuçlarını ve Ahmet Sever'in kaleme aldığı 'Abdullah Gül ile 12 yıl' adlı kitabı hakkındaki görüşlerini DHA'ya değerlendirdi. Sandığa sahip çıkılması ile geçmiş dönemlerde yapılan seçim hilelerinin önüne büyük oranda geçildiğini açıklayan Yalçınbayır, sandıktan çıkan sonuç ile halkın 12-13 yıl aradan sonra iktidara değişebileceğini, muhalefete ise iktidar olabileceği mesajı verdiğini söyledi.
AK PARTİ’NİN OY KAYBETMESİNİN NEDENİ
Yapılan genel seçimde kurucusu olduğu partideki oy kaybını değerlendiren Yalçınbayır, parlamento içi ve parti içi demokrasinin uygulanmadığını öne sürdüğü Ak Parti'de olması gereken ortak aklın yerin Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığa gelmesi ve Cumhurbaşkanlığına seçilmesi ile tek akıla bıraktığını iddia etti. Hükümet programında ve kanunların yapımında etkili olmayan, denetim görevini yerine getiremeyen milletvekillerinin sadece partilerin avukatlığını ve vekilliğini yaptığını belirten Yalçınbayır, "Onlar, milleti kucaklamak yerine tek akıl ve tek akıl takipcilerinin vekili oldular. Böyle bir anlayış otoriter yönetim anlayışıdır" dedi.
Türkiye'de, yargının da büyük zarar gördüğünü belirten Yalçınbayır, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her konuda kendini savcı olarak göstermesinin yanlış olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanının görevinin varsa suçu bildirmek olduğunu belirten Yalçınbayır, Erdoğan'ın, Türkiye Futbol Federasyonu'ndan tutun da, tarafsız ve özerk olması gereken Merkez Bankası'na dahi karıştığını belirterek, "Sen Merkez Bankasına karışamazsın. Sen önüne gelene, sana itiraz edenlere hoşgörü ile bakmak zorundasın. Sen, karşı oluşlar dile getirildiği zaman ihanet ve hainlik gibi sözler söylersen onları sistemin dışına itersin. O, demokratik sistemin içinde görüşlerini söylüyor. Sen hakkını kullananlara hain. Casus gibi söylemler bulunma hakkına sahip değilsin" diye konuştu.
“ABDULLAH BEY DÖNEMİ GELDİ, GEÇTİ, BİTTİ”
Ak Parti programında, hem partide hem de ülke demokrasisine genişlik kazandırmak için, parti içi demokrasi ‘Ahkam Kurulu’ kurduklarını belirten Yalçınbayır, Recep Tayyip Erdoğan tarafından ihmal edilen bu gerçeklerin AK Parti tarafından uygulanmadığını açıkladı. Ak Parti'de parti içi demokrasiye derinlik kazandırmak ve kuralları uygulaması gerektiğini belirten Yalçınbayır, demokrasi anlayışında kendilerinden olanlar ve olmayanlar diye ayrıştırmanın bulunmadığını kaydetti. "Siz, olmayanların sözlerini, hakaret, ihanet, hainlik ile nitelendiren davranışlara girdiniz. Ve bunların sözcülüğünü yapan kalemşorların himayesi ile bu işleri yürütmeye kalktınız. Önce parti içi demokrasiyi geliştireceksiniz. Bunu sağlamakla bundan sonraki dönemde Ak Parti'de ne olur. Abdullah Bey yeniden gelir mi, gelmez mi. Abdullah bey dönemi de bir dönemdi. Geldi, geçti, bitti. Bu dönemin unsurları ve hassas adamları demokrasiye yeterince hizmet etmedi. Onlardan yeniden dirilme ve doğma zor beklenir. Bütün bunlardan ibret ve ders alıp ayağa kalkacaklarsa kalkarlar. "
Ak Partinin seçimlerde aldığı yüzde 41 oyun hak ettiğinden fazla olduğunu, bunun seçim sırasında Cumhurbaşkanının tutum ve davranışları, devlet imkanları, bakanlar kurulu ve diğer hususlar dikkate alınarak elde edildiğini belirten Yalçınbayır, bundan sonra yapılacak seçimlerde devlet imkanlarını lehine kullanamayacak olan Ak Partinin bu kadar oy alamayacağını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, parti içi müdahaleyi doğuracak tutum ve davranışlardan kaçınmasını, partinin ise Erdoğan'ın müdahalesinden uzak kalmasını öneren Yalçınbayır, "Parti, parti olduğunu bilmelidir. Cumhurbaşkanı cumhurbaşkanı olduğunu bilmelidir" diye konuştu.
“O KİTABI KENDİSİ YAZMALIYDI”
Açıklamalarında, gazeteci Ahmet Seven'in kaleme aldığı, 'Abdullah Gül ile 12 yıl' kitabını eleştiren Yalçınbayır, kendisinin de anılarını kaleme almak için bir basın mensubu ile anlaştığını daha sonra "Kitap yazılacaksa ben yazmalıyım" diyerek basın mensubu ile çalışmaktan vazgeçtiğini belirten Yalçınbayır, "Basına yansıyanlar kadarıyla, kitap Abdullah Gül'ün oluru alarak yayınlanmış. Bu hem basın mensubu açısından, hem Abdullah Gül açısından etik değil. Basın mensubu çıkmalı 'Bu Abdullah Gül'den esinlenen değil, benim kendi görüşlerim. Benim kendi tespitlerim' demeli. Veya Abdullah Gül bu konularla ilgili açıklama yapmalıdır. Kamuoyu önündeki tereddütler giderilmeli. İçerden bir takım bilgileri sızdırılması da doğru değildir. Bu basın etiği ile de bağdaşmaz. Aynı zamanda, içerden bilgiler vermek suretiyle kamuoyuna duyurulması içerden bilgi verme etiğini de sorgular. Çıksın, yazacaksa kendisi yazsın. Veya onun altına kendi imzasını atsın. Bu Ahmet Seven'in imzası mıdır. Abdullah Gül'ün imzası mıdır. Bir takım hususlar var ki kamuoyuna açıklanamaz. Tayyip bey ile Abdullah bey arasında bir takım sürtüşmeler olmuştur. Ben de gördüm. Ama iki tarafı da dinlemeden, etmeden açıklamanın da ben doğru olduğunu düşünmüyorum. Şüphesiz onlar bu görevlerini yaparlarken, kendi haklarını yapmadılar. O sıfatları bu millet adına taşıdıkları için yaptılar" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz