Büyük şehirlerde yaşayanların evleri ve iş yerleri arasına sıkıştırdıkları yaşam tarzının, kalabalıklar içindeki yalnızlığı, özgürlük olarak ilan ettikleri sıkça tartışılsa da, tercihler daha çok bu yönde gelişiyor. Aslında sıkıntıları yanında, giderek vazgeçilmez olan metropol yaşamını iyileştirerek daha kaliteli olmasını sağlamak elimizde.
Eğitim, ekonomik özgürlük ve yaşam standartları yükseldiğinde kişilerin tek başına yaşamayı tercih ettiklerini gözlemliyoruz. Evlerde dekorasyon anlayışı bile bu değişimden etkilenmeye başladı. Zamanın çoğunu dışarıda geçirmeye odaklanan hayat tarzı, mutfağın açık şekilde salonun bir köşesinde yer alması, pişirme, hazırlama, yıkama, saklama gibi fonksiyonların bir duvarla sınırlı olduğunu gözlemliyoruz.
Yaşam alanlarının ise az eşya ile minimal form ve renklerde, geniş koltuklar, kanepelerin ve rahatlığın ön planda olduğu daha ferah yaşam mekânları sunması olarak tasvir edilebilir.
Biz bunların toplumsal, sosyolojik ve psikolojik boyutlarının dile getirilmesi konusunu işin uzmanlarına bırakıp, bu evlerde yalnız yenen, çoğunlukla dışarıdan getirtilen yemekler yerine, sofraların paylaşıldığı, renklendiği, sağlıklı ve evde pişirilen yemekler için çözüm önerilerine değinmek istiyoruz.
Ana kuralımız az malzeme ile kısa zamanda yemeği hazırlamak olmalı, hadi kolları sıvayın mutfağa giriyoruz.
Gözünüzde bu olayı büyütmeyin, tek çeşitle de mükemmel sofralar kurabilirsiniz. Geleneklerimizde vardır, yemeğe misafir ağırlamak istediğimizde masanın enikonu dolu olmasını isteriz. Masanızı illaki içi yemeklerle dolu tabaklarla donatmanız gerekmiyor.
Bunu mumlar, çiçekler ve şık masa aksesuarları ile de yapabilirsiniz. Özenle seçilmiş masa örtüleri, Amerikan servisler, runnerlarla işe başlayın. Porselen tabaklar, kristal bardaklar, gümüş objeler seçebilir ya da tercihinizi ahşap, seramik, etnik, otantik öğelerden yana koyabilirsiniz.
Sofranızı ne kadar özenli hazırlarsınız, yediğiniz yemekten bir o kadar keyif alırsınız.
En yakındaki kasaptan iki parça antrikot, balıkçınızdan somon, marketten hindi, hangisini seçerseniz işte ana yemeğiniz hazır. Salata seçeneğiniz ise çok fazla. Marketlerde bulunan hazır yıkanmış, ayıklanmış olan salata sebzeleri, paketlenmiş olarak sizleri bekliyor!
İri kırmızı biberler ile antrikotun altına yatak yapacağız. İşte size kırmızı biber yatağında antrkot tarifi!
Pişirmeden önce eti oda sıcaklığına getirin. Pişirme tavasını ocağın üstüne yerleştirin, yüksek ateş ile kızdırmaya başlayın, ben bu iş için döküm, et üzerinde izler bırakan bir tava kullanıyorum.
Eti çok hafif yağlayın, bir maşa yardımıyla tavaya yerleştirin. Asla çatal kullanmayın, en yüksek ısıda etin her bir yanını ikişer dakika pişirin. Renginin dönmesini sağlayarak mühürleyin. Isıyı orta dereceye indirip yine her bir tarafını ayrı pişirmeniz gerekir.
Tuzunu piştikten sora ilave edersiniz. Bu arada biberleri ortadan ikiye ayırıp içini temizleyin, kalın dilimler elde edin. Tost makinesine koyarak kapağını kapatın, 3-4 dakika içinde biberler hazır olacaktır. Üzerine sarımsak, sızma zeytinyağı, biraz tuz ve isterseniz birkaç taze fesleğen yaprağını ekleyip karıştırın.
İşiniz ustalıkla hazırladıklarınızı tabağa yerleştirmeye kalıyor.
Basit, zahmetsiz ve hızlı bir balık yemeği istiyorsanız, somon balığı pişirebilirsiniz.
2 parça somon fileto (Veya dilim) tuz, karabiber, limon ve çok çok az zeytinyağı ile filetoları elinizle ovun ve yağlı kâğıt tepsiye yerleştirip fırına verin. Yağlı kâğıt veya folyo, özellikle balık pişirirken sizi sonrasında bulaşıkla uğraşmaktan kurtarır. Pişmesi için 200 derecede 7-8 dakika yeterli oluyor. Üstüne ince kıyılmış dereotu ve limon dilimleri koyabilirsiniz.
Bu tarifi kızgın tavaya da uyarlayabilir, somon balığının iki tarafını da tuzlayıp kara biberleyip döküm tavada pişirebilirsiniz. S**ervis yaparken yanına da kırmızı biber, taze soğan ve dereotu ile sunabilirsiniz.**
Straganof; b**ifteğin ince şeritler halinde doğranarak soğan, mantar, şarap ve krema ile sotelenmiş şeklide pişen yemeğin adıdır, böf straganof'u** hindi ile hazırlamanızı önereceğim.
Hindinin but kısmını şerit şeklinde kesilmiş olarak hazırlayın, biraz karabiber, tuz ve yağ ile karıştırıp tavada yüksek ateşte pişirin. Sonra ateşi kısıp içine ince ince doğradığınız soğan ve mantarları ilave edin. Böyle pişmeye devam etsin.
Bu arada siz bir kaba yoğurt, (krema yerine yoğurt kullanmayı tercih ediyorum), 1 kaşık un ve 1 kaşık hardalı ilave edin ve hızlı hızlı karıştırın. Bu karışımı hindilerin üstüne alıştırarak ilave edin, pişince üstüne kıyılmış maydanoz koyup servis yapın.
Dondurulmuş sebzeleri derin dondurucunuzda bulundurmalısınız, korkmayın doğal halde korunduklarından katkı maddesi içermezler. Daima elinizin altında olmaları, yıkama ve ayıklama için vakit harcamadan, çözdürmeyi beklemeden kullanma imkânı sunmaları ve kısa sürede pişmeleri ile tercih edebilirsiniz.
Sos için önereceğim malzemeler; sirke, limon suyu, zeytinyağı ve yoğurttur. Akdeniz mutfağı esintilerine özgü ayrılmaz ikili ise, zeytinyağı ve sarımsaktır. Salatalarınızda sos olarak limon, sirke, tuz, çeşitli baharatlar, nar ekşisi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Sos içindeki yağlar, çok az miktarda tüketildiğinde bile yüksek enerji verir. Onun için kullandığınız yağ miktarı önemlidir. Yoğurdu çok hafif su ile inceltin, içine nane / fesleğen/ dereotunu kıyın, lezzetli bir sos elde edersiniz.
Yoğurt, hardal ve taze/kuru otlar ile hazırlayacağınız sos daha az kalorilidir.
Fesleğen soslu makarna ve yanında roka salatası... Hadi biraz sofistike olsun, deniz mahsullü bir makarnaya ne dersiniz?
Önerim; bol bol domates, çok az zeytinyağı, bir diş sarımsak ve fesleğenle yapacağınız daha az kalorili soslarla birlikte makarnanızı yemenizdir. Farklı çeşitler denemek isterseniz sebzeleri kullanabilirsiniz.
Örneğin; kabak oldukça düşük kalorili bir alternatif olur. Kabak, kurutulmuş domates, dereotu, sarımsak ilave edilen. Lezzetli ve kalorisi daha az olan soslar makarna ile iyi uyum sağlar.
Önce manava uğrayın ve tüm gözünüze kestirdiğiniz yeşillikleri alın, otlu nefis bir omlet ve yanında Meksika fasulyeli bir salata, bakır bir maşrapada salatalık ve naneli ayran hazırlayacağız.
1 adet küçük boy Meksika fasulyesi konservesi, 5-6 dal yeşil soğan, 1 çay bardağı konserve mısır, közlenmiş kapya biber, bir demet dereotu, kornişon salatalık turşusu, tuz, zeytinyağı, limon. Tüm malzemeleri bir güzel karıştırın. Salatanız hazır!