Bekarlık her ne kadar sultanlık gibi görünse de, kalp sağlığı için en ideali evli olmak!
Araştırmalara göre, evlilik kalbe iyi geliyor. Yalnız kalan kişi hayatın tüm sorunlarıyla tek başına boğuşurken, evli çiftler daha düzenli ve standardı daha yüksek bir hayat yaşıyor.
Bu da kalp hastalıkları riskini azaltıyor. Araştırmalara göre kalp sağlığı ile insan psikolojisi arasında güçlü bir bağ bulunuyor. Sağlıklı bir kalbe sahip olmanın yolu öncelikle hayata pozitif bakmaktan ve kişiyi mutlu edecek bir eşe sahip olmaktan geçiyor. Yani, duygularla özdeşen kalp, aşksız bir yaşamı kabul etmiyor. Liv Hospital Kalp Sağlığı Kliniği Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatak da bu görüşü savunuyor. Doç. Dr. Çatak, evliliğin kişiyi yalnızlık hissinden kurtardığı için kalp sağlığına iyi geldiğini söylüyor.
Finlandiya'da yapılan ve 'Europan Journal of Preventive Cardiology'de yayınlanan araştırma da bu görüşü destekliyor. Araştırma sonuçlarına göre evlilik hem kadın hem de erkeğin kalp krizine bağlı ölüm olasılığını belirli oranda azaltıyor. Özellikle orta yaşlı evli ve birlikte yaşayan çiftlerde akut olaydan sonraki süreç çok daha olumlu seyrediyor. Araştırma sonuçlarına göre bekar erkeklerde kalp krizi geçirme ihtimali evli olanlara göre yüzde 58-66 daha yüksek. Kadınlarda ise bu oran yüzde 60-65.
İlginizi çekebilir: BAŞKASINA AŞIK OLDUM, GİDİYORUM!
Kalp krizine bağlı ölüm oranlarıysa bekarlarda çok daha yüksek seyrediyor. Bekar erkeklerde kalbe bağlı ölüm oranı evli erkeklere göre yüzde 60-68 daha yüksek saptanırken, bekar kadınlardaysa bu oran yüzde 71 daha fazla. Düzen, kalbi koruyor
Kalp sağlığı için düzenli yaşam şart. Düzenli ve sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve spor kalp sağlığı için şart. Birlikte yaşayan çiftler birbirlerine özen gösterdikleri için yaşam kaliteleri artıyor. Yemek alışkanlıkları daha sağlıklı olduğu gibi hastalandıklarında da eşleri sayesinde yeterli bakımı alabiliyorlar. Yalnız yaşayanlardaysa riskli hallerde günlük ilaç takibi, kolesterol düşürücü veya tansiyon ilaçların düzenli alımı aksayabiliyor.
D tipi kişilik risk altında
Hisar Intercontinental Hospital Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Fatih Gümüşer, kronik strese yatkın olarak tanımlanan 'D Tipi Kişilik'e sahip bireylerin risk grubunda olduğunu belirtiyor. D Tipi Kişiliğe sahip kişiler diğerlerine göre kalp krizine 3 kat daha yatkın. D tipi kişiliği olanların kalp damar hastalıkları yönünden normal nüfusa göre 3 kat daha yüksek risk altında bulunduğunu belirten Uzm. Dr. Gümüşer, "Kronik stres altında kalan, endişe, sinirlilik, kasvet gibi olumsuz duygulara eğilimli ve stresle baş etme yöntemi geliştiremeyen kişiler risk altında"diyor.
Stresliyseniz yardım alın
Uzmanlar, özellikle stresli bir hayat süren ya da stresli işlerde çalışan kişilerin kalp sağlıklarına daha fazla önem vermeleri gerektiğinin altını çiziyor. Aşırı stres ya da özgüven eksikliğinin hissedildiği durumlarda kişi bununla baş edemiyorsa, destek alması gerekiyor.
Sırdaş edinin, mutlu hissedin!
Olumsuz duygularla baş edebilme toleransımız, onları güvendiğimiz insanlarla paylaştıkça artıyor. Bu nedenle iyi bir eş kadar sırlarımızı paylaşabileceğimiz dostlara sahip olmak da önemli.
Tansiyona dikkat!
Stresli anlarda birçoğumuz fazla yemeye başlarız. Ve aslında o anda bir kısırdöngünün girdabına da kapılırız. Daha iyi hissetmek için fazla yedikçe, hem genel hem de kalp sağlığımızı riske atarız. Uzmanlar, özellikle hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi sağlık sorunları olanlar ve ailesinde kalp rahatsızlığı olanların kontrollerini aksatmaması gerektiğini ekliyor.
İlginizi çekebilir: BAŞKASINA AŞIK OLDUM, GİDİYORUM!