HABER

Yanaklarınızda 'gül'ler açmasın

Kızarmış elma gibi yanaklardan sağlık fışkırdığı düşünülse de kırmızı yüz bazen rozasea, yani gül hastalığının habercisi olabilir.

Yanaklarınızda 'gül'ler açmasın

Yüzde kızarıklık ve sıcaklık hissiyle kendini gösteren rozasea hastalığında en etkili tedavi yöntemi, hastalığa neden olan etkenlerden korunmak. Yani sıcaktan, güneşten, saunadan ve yanlış kozmetiklerden uzak durmak.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan, çok sık rastlanan, ancak erken teşhis edilip gerekli önlemler alındığında hafif atlatılabilen cilt hastalığı rozasea, yani gül hastalığında kızarıklığın ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Dr. Okan hastalık ve korunma yolları ile ilgili şunları söyledi:

"Yüzümüz, duygularımızın yansıdığı organımızdır. Sevinç, üzüntü ve kızgınlık gibi duygularımızı yüzümüzdeki ifadelerle ve cildimizin görüntüsüyle çevremize yansıtırız. Bazen bu görüntü bizleri zor duruma sokabilir. Duygularımızı saklamamız gerektiği durumlarda bile bizlere sıkıntılı dakikalar yaşatabilir. Yüzümüzdeki kızarıklık ve hissettirdiği sıcaklık duygularımızı ele verebilir. Ama bazen bu kızarıklıklar masum olmayıp rozasea dedeğimiz bir cilt hastalığının başlangıcı da olabilir.

BURUN VE GÖZÜ DE ETKİLER
Rozasea; yüzde sıcaklık hissi, kızarıklık, damar genişlemesi ve iltihabi sivilcelerle kendini belli eden kronik bir cilt hastalığıdır. Kızarıklıklar başlangıçta çıkıp sönme gösterir, hastalık ilerlediğinde ise kalıcı bir görüntüye neden olur. İlk görüldüğü bölge yanakların yan kısımlarıdır. İlerlediğinde ise alın ve burna doğru yayılma gösterir. Burunda yağ bezleri genişler ve rinofima diye isimlendirilen kabarıklık, şiş ve ödemli bir görünüm olur. Gözler cildimiz dışında hastalıktan etkilenen bir diğer organdır. Gözlerde yanma, batma ve kapaklarda hassasiyete neden olur."

AÇIK TENLİLER DİKKAT
Gül hastalığının orta yaşlı ve açık tenli kişilerde daha sık görülduğunu belirten Dr. Okan, koyu cilt yapısındaki kişilerde ciltteki yoğun melanin nedeniyle kızarıklığın baskılandığını ve daha hafif seyrettiğini belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti.

"Hastalık kronik özellik gösterdiğinden erken teşhis edilip hemen tedaviye başlanması hastalığın ilerlemesini engeller. Gül hastalığının nedeni bilinmiyor. Genetik faktörler, stres, parazitler, bakteriler hastalığın oluşmasında etken olabileceği düşünülen şüpheli sebeplerdir.

Hastalığının kesin tedavisi bulunmamaktadır. Rozasea kronik bir seyir gösterdiğinden kişilerin hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmaları, alevlendirici sebeplerden kaçınmaları ve bunu yaşam tarzı olarak benimsemeleri gerekir. Tedavide iki strateji belirlenir; hastalığın ilerlemesini engelleyen önlemler ve mevcut şikayetleri hafifletici tedaviler uygulanır.

KIZARIKLIK İLERLEDİYSE...
Tıbbi tedavi olarak kızarıklığın belirgin olduğu durumlarda, harici uygulanan ve damarları daraltıcı özelliği olan ilaçlardan faydalanılır. İltihabi lezyonların az olduğu durumlarda antibiyotikli kremler kullanılır, yoğun olduğu durumlarda ise ağızdan antibiyotikler kullanılabilir. Tedavi süresinin uzun olduğu konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Tedavinin başlangıcında ilaçlar yüksek dozda başlanılır, şikayetler hafiflediğinde doz düşürülür.

GENİŞLEYEN DAMARLARA LAZER
Rozasea hastalığı nedeniyle genişleyen damarların tedavisinde lazer yöntemine başvurulur. Lazer tedavisi ortalama 6-8 haftalık aralıklarla iki ya da üç seans sürer. Lazer sonrası birkaç gün hastaların egzersiz yapmaması ve sıcak suyla duş almaması lazerle yok edilen damarların yeniden oluşmaması açısından önemlidir. Tedavi sonrası mutlaka güneş koruyucu kullanılması gerektiği konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Kullanılacak güneş koruyucu lazer sonrası leke gelişmesini önlemenin yanında yeni damar oluşma riskini de azaltır."

Kızarıklığı ve genişleyen damarların görüntüsünü baskılamak amacıyla yeşil tonlu fondötenleri tavsiye eden, cildi tahriş edebileceği için pudra kullanmından kaçınmak gerektiğini belirten Dr. Okan'ın gül hastalığından korunmak için diğer önerileri ise şöyle:

"Rozase hastalarının kozmetik ürün seçimlerinde çok dikkat etmeleri gerekir. Bu kişilerin ciltleri çok hassastır. Ciltlerini tahriş edici özelliği olan alkol, mentol, esans içeren kozmetiklerden uzak durmaları gerekir. Hassas ciltler için olan nemlendiriciler ve güneş koruyucular rahat kullanabilecekleri kozmetik ürünlerdir.

GÜL HASTALIĞINIZ VARSA BUNLARI YAPIN RAHATLAYIN
Sıcağın damar genişletici özelliği bulunduğundan yoğun egzersizlerden kaçının. Kısa ve sık aralıklarla spor yapın. Sıcak suyla yapılan banyolardan, hamam ve saunalardan uzak durun. Kış aylarında yapılan sıcak banyolar ve saunalar hastaların şikayetlerinin artmasına neden olur. Sıcak olmayan ılık banyolar yapın, kesinlikle cildinize kese uygulamayın. Yaz aylarında güneş ışınları da rozasea’yi arttırır. Bu nedenle güneş koruyucu kullanmadan dışarıya çıkmayın. Alınan bazı besinlerin de hastalıkta negatif etkisi vardır. Acı, baharat, alkol, sıcak çay ve kahve tüketimi şikayetleri artırır. Beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyin, sıcaklayıp terlemekten de kaçının."

En Çok Aranan Haberler