İddiaya göre, 19 Ağustos'ta Adanalı er Osman Boran ile Ağrılı er Cüneyt İlgün kuru otları toplamakla görevlendirildikleri sırada, Uzman Çavuş C.A. 2 askere otları içinde ateş olan kuyuya atmalarını emretti. Er Cüneyt İlgün, komutanları olan Uzman Çavuş C.A.'ya, "Kamyonun kuyuya en az 2-3 metre uzak kalması gerekiyor. Otları atmamız halinde araç tutuşabilir" ikazında bulundu. Ancak Uzman Çavuş C.A.'nın, "Bize işimizi öğretiyorsunuz. Otları kuyuya atın, yemeğe gideceğiz" emrini verdiği öne sürüldü. Otları
kuyuya attıkları esnada kamyonun brandasının tutuşmasıyla paniklenerek ateş kuyusuna düştüklerini ifade eden er İlgün, diri diri yanmaktan arkadaşları tarafından kurtarılarak Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldıklarını kaydetti. Ardından Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne kaldırıldıklarını anlatan İlgün, burada tedavi edildikten sonra 3 Eylül 2009 tarihinde taburcu edildiklerini ve her birine birer ay hava değişimi verildiğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'na başvurarak olayı soruşturmasını ve ihmali bulunanların cezalandırılmasını istediklerini belirten 3 aylık asker 1989/2 tertip Cüneyt İlgün, Ağrı'nın Patnos ilçesine bağlı Güllüce köyünde ikamet eden babası Vahyettin İlgün tarafından Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde alınarak evine getirildi. Baba Vahyettin İlgün, olayı 15 gün sonra televizyon ve gazetelerden öğrendiğini belirterek, bunun için kafasında ciddi kuşkuların olduğunu söyledi. Vahyettin İlgün, ''Olaya sebebiyet veren
Uzman Çavuş bir gün olsun oğlumu hastanede ziyaret etmedi. Oğlumu eve getirdiğimde ne Şanlıurfa'daki birliğinden ne de buradaki askeri yetkililerden kimse arayıp sormadı. Çocuğumuzu davulla zurnayla askere gönderdik. Birliğinde başına bir olay geliyor, haberimiz olmuyor. Olayın üzerinden 15 gün geçince haberimiz oldu. Üstelik haberi de televizyonlardan öğrendik. Yoksa olayı saklamaya mı çalışıyorlar? Genelkurmay Başkanlığı'na şikayet dilekçesi gönderdik. Sorumluların derhal bulunup cezalandırılmasını
istiyoruz'' şeklinde konuştu.