Bolu Kartalkaya'da meydana gelen otel yangını hafızlarda derin izler bıraktı. 78 vatandaşımız yanarak can verdi. Ortaya çıkan görüntüler bazı insanları travma yaratacak düzeyde etkiledi. Akıllara ise birçok soru geldi. Bu kadar insanın hayatını kaybetmesinin sorumlusu kim? Önlemler yeterli mi? Denetimler yapıldı mı? Denetimlerden sorumlu kim? ve daha fazlası... Hem ekranlarda hem sosyal medyada hararetli bir şekilde tartışılan konu siyasileri de birbirine düşürdü. Bolu Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı karşı karşıya geldi. Belgelerin ortada uçuştuğu konuyla ilgili bir açıklama da Prof. Dr. Ersan Şen'den geldi. Şen ve Av. Beyza Başer Grand Kartal Oteli'ndeki faciayla ilgili değerlendirmelerini kaleme aldı.
Prof. Dr. Ersan Şen’de hukuki mevzuat üzerinden inceleme yaparak “Denetim yetkisinin ve sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğu sonucuna varılabilir” tespitinde bulundu.
Şen ve Başer'in kaleme aldığı yazı şu şekilde;
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik m.124’e göre, sahip veya işletmeciler yangın güvenliğinin sağlanmasından sorumludur.
Binada yangın güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi ve bu denetim yetkisinin hangi idari mercide olduğu ise ayrı bir konudur. Tartışma konusu olan alan; belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde olmayan, turizm bölgesinde kalan, yapım ve faaliyete başlama tarihi eski bir oteldir. Otelin bulunduğu mevkiin milli park bölgesinde olduğu basında dile getirilse de, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde https://www.tarimorman.gov.tr/DKMP/Menu/27/Milli-Parklar adresinde yayımlanan listede Bolu İlinde Yedigöller ve Abant milli parklarının olduğu, Kartalkaya Mevkiinin ise milli park sınırlarında kalmadığı görülmektedir.
Yangın güvenliği ve denetimleri ile ilgili mevzuatta yer alan hükümlerin değişken, dağınık ve düzensiz olduğu görülmektedir. Bu karmaşa, yetkili makamların açıklamalarına da yansımıştır. Bu hükümleri şu şekilde derleyebiliriz:
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümleri,
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik m.50 ve 131,
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik m.5/3,
Belediye İtfaiye Yönetmeliği Ek m.1,
Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Geçici m.1,
Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik m.18.
Otel 1998 yılında faaliyete başlamış olup; o dönemin yapı ruhsatı, işyeri açma ruhsatı, turizm işletme belgesi alma usulünü ayrıca ele almak gerekir.
Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Geçici m.1/3’de; “Mülga 7/12/2004 tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanunu ile 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen turizm işletmesi belgeleri, işyeri açma ve çalışma ruhsatı yerine geçer… Ayrıca turizm işletmesi belgesi işyeri açma ve çalışma ruhsatı yerine geçen ve sonradan işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış olan tesislerin, yangın önlemlerinin yeterli olduğuna dair ilgili kurumdan uygunluk yazısı alarak 30/4/2024 tarihine kadar Bakanlığa ibraz edilmesi zorunludur. Verilen sürede istenilen uygun evrakın Bakanlığa gönderilmemesi halinde Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca tesisin belgesi iptal edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm; 07.12.2004 tarihinden önce inşa edilip turizm işletme belgesi alan tesislerin yangın önlemlerinin yeterliliğine dair rapor alıp Bakanlığa sunma zorunluluğuna, aksi halde turizm işletme belgesinin iptal edileceğine ilişkindir. Açık kaynaktan temin edilen bilgilere göre; 2024 yılında otel adına itfaiyeden yangın uygunluk raporu talep edilmesi de Yönetmelik Geçici m.1/3 ile ilgili olabilir (İtfaiyenin düzenlediği olumsuz rapordan sonra başvurunun geri çekildiği de açık kaynakta yayımlanan belgeden görülmüştür). Otel bu Kanun hükmünde belirtilen kapsama giriyor mu girmiyor mu, buna bakılabilir. Otel bu kapsamda ise, Bakanlığın denetiminin esas olduğu söylenebilir. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu m.34 de bu görüşü desteklemektedir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin de, denetimde Bakanlığın yetkili ve görevi olduğunu ortaya koyduğu söylenebilir. Yönetmelik m.5/3’de; “Turizm işletme belgeli tesisler, işletme belgesinin düzenlenmesine esas hususlarla ilgili olarak sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlenir. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm alan ve merkezlerinde Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir kararı verilen ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında yer alan yatırımlar için işyeri açma ve çalışma ruhsatı, yetkili idareler tarafından başka bir işleme gerek kalmaksızın onbeş gün içinde verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu fıkra hükmünün ikinci cümlesi; 13.04.2007 tarihli değişiklikle eklenmiş olup, ilk cümlesi Yönetmelik yürürlük tarihi olan 10.08.2005 tarihinden bu tarafa aynıdır.
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 19.12.2007 tarihine kadar yürürlükte olan metnine baktığımızda Yönetmeliğin 132. maddesinde, denetim yetki ve görevinin mülki idare amirlerinin yetki ve sorumluluğunda olduğunun düzenlendiği; 19.12.2007 tarihinden sonra ise denetim yetki ve görevinin “mahalli itfaiye teşkilatı ile bunların bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişi, kontrolör veya denetim elemanları tarafından” yerine getirileceği düzenlemesine Yönetmelik m.131’de yer verildiği görülmektedir. Buna karşılık; Belediye İtfaiye Yönetmeliği Ek m.1’de, “(1) Belediye itfaiye teşkilatına, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin ilgili maddelerine göre yangına karşı alınan önlemleri gösteren itfaiye raporunun düzenlenmesi için EK-15 başvuru formu ile başvuru sahibinden, işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermeye yetkili idareden veya ilgili bakanlıklardan müracaat gelmesi halinde, belediye itfaiye teşkilatının ilgili görevlisi tarafından başvuruya konu işyeri yerinde incelenir ve itfaiye raporu yapılan tespitler esas alınarak hazırlanır.” hükmüne yer verilmiştir. İtfaiye teşkilatının re’sen denetim yapması değil; kendisine başvuru sahibinden veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı verme yetkisi olan idareden (somut olayda Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğu değerlendirilmektedir) veya ilgili bakanlıktan talep gelmesi şartı öngörüldüğünden, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik m.131’de itfaiye teşkilatına getirilen denetim yetki ve görevinin talep şartına bağlı kılındığı, itfaiyenin re’sen denetim yapamayacağı görülmektedir.
Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik m.18’de;
“Belgeli turizm işletmelerinde temizlik, intizam, servis, fiyat, idare ve işletme, belge almaya esas olan vasıflarla, personel niteliklerinin tesbit ve denetimi yetkisi Bakanlığa aittir.
Sağlık ve çevre kirliliği ile ilgili denetimler, görevli kamu kurum ve kuruluşlarının tabip ve sağlık elemanlarınca, işyeri açma ve çalışma ruhsatları ile ilgili denetimler, işyeri açma ve çalışma ruhsatını veren kamu kurumu tarafından yapılır. İlgili mercilerin bu konularda yapacakları denetimlerde, denetim raporunun bir nüshası Bakanlığa gönderilir.”
Hükmü yer almakta olup, turizm işletme belgesi almaya esas vasıflar kapsamına yangın önlemlerinin yeterliliğinin de dahil olduğu kanaatindeyiz. Ayrıca; Yönetmelik m.18’in 2. fıkrasını; Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Geçici m.1/3 ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik m.5/3 ile birlikte değerlendirdiğimizde, denetim görev ve yetkisinin yine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğu sonucuna varılabilir.
Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, denetim yetkisinin ve sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğu sonucuna varılabilir. Bu sonuca varılmasında; otelin yapım, faaliyet, ruhsat ve belge tarihlerinin önem arz ettiğini ifade etmek isteriz.
Son olarak;
1. Açık kaynakta yayımlanan yeni kafe işletmesi için yangın raporunun mevzuat gereği talep üzerine itfaiye tarafından verilmesinin konu ile ilgisinin kurulabilmesi için yangının bu kafe işletmesinde çıkıp çıkmadığının, bu denetim usule uygun olarak icra edilmişse sonradan alanda fiili bir değişiklik yapılıp yapılmadığının da dikkate alınması gerektiğini, yine açık kaynağa yansıyan bilgilere göre yangının otelin ana restoran tarafında çıktığı belirtildiğinden, otel adresinde 70 metrekareden ibaret bir kafe işletmesi için yangın uygunluk raporu almasının bu konuda itfaiyeye veya belediyeye sorumluluk yüklemesinin mümkün gözükmediğini, sırf bu belgeden hareketle otelin yangın güvenliği önlemlerinin denetlenmesi görev ve yetkisinin belediyeye veya itfaiyeye ait olduğu sonucuna varılamayacağını ifade etmek isteriz.
2. İtfaiyenin Aralık 2024’de denetleme formu düzenlediği, bu formda tespit edilen eksiklikleri Bakanlığa bildirmediği öne sürülmekte ise de; Belediye İtfaiye Yönetmeliği Ek m.1’in son fıkrasında, maddenin 18.12.2021 tarihine kadar yürürlükte olan halinde itfaiye raporlarına ilişkin bilgilerin elektronik ortamda kayıt altında tutulacağı ve itfaiye raporunun düzenlendiği gün itfaiye raporuna ilişkin kayıtların yetkili idare ile elektronik ortamda paylaşılacağı düzenlenmekte iken, 18.12.2021 tarihinde yapılan değişiklikten sonra itfaiye raporuna ilişkin kayıtların yetkili idare ile paylaşılabileceği düzenlemesi tercih edilmiştir. Ancak somut olay bakımından paylaşmaya dair bu ibarenin önemi bulunmamaktadır; çünkü Yönetmelik Ek m.1’e göre şirket tarafından başvuru yapılmış olup, buna istinaden itfaiye tarafından “denetleme formu” düzenlenmiş, ancak itfaiye raporu düzenlenmesi aşamasına geçilmeden başvuru geri çekilmiştir. Dolayısıyla; itfaiyenin, doğrudan veya bağlı olduğu belediye aracılığıyla Bakanlığa bildirmesi gereken bir durum bulunmadığı görülmektedir. Ancak yangına karşı tedbirlerin can güvenliğine ilişkin olması karşısında, kanaatimizce konu ile ilgili düzenlemelerde değişiklik yapılması gerektiği izahtan varestedir.
Ayrıca; Turizmi Teşvik Kanunu m.30’da, Bakanlığa, Türk Akreditasyon Kurumu’ndan akredite ve uluslararası faaliyette bulunan denetim firmaları aracılığıyla sertifika programları uygulayabilme yetkisi verilmiştir. Açık kaynakta, Aralık 2024 tarihinde itfaiye başvurusu otel işletmesi tarafından geri çekildiği ve özel bir firmaya denetim yaptırıldığına dair belgeler paylaşılmıştır. Bu belgenin, Turizmi Teşvik Kanunu m.30 uyarınca düzenlenmiş olabileceği kanaatindeyiz.
Buna göre; otel işletmesi, itfaiyeden talepte bulunmuş, fakat denetleme formu aşamasından sonra itfaiye raporu aşamasına geçilmeden otel işletmesi talebini geri çekmiş ve özel bir firmadan denetim raporu almış gözükmektedir. Bu durumda; mevzuatta itfaiyeye sadece talebe bağlı denetim görev ve yetkisi yüklendiğinden ve elektronik ortama kaydedilme ve Bakanlığa bildirilme usulü itfaiye raporu ile ilgili öngörüldüğünden, rapor aşamasına geçmeyen ve geri çekilen bir başvuru sebebiyle itfaiyeye ve belediyeye sorumluluk yüklenmesinin mümkün gözükmediği sonucuna varılmaktadır.
Okuyucu Yorumları 8 yorum