Yanık, haşlanma, güneşe veya diğer radyasyona aşırı maruz kalma, alevlerle temas, kimyasallar veya elektrik veya dumanın solunmasından kaynaklanan doku hasarıdır. Bu yüzden yanıklar için ilk yardım kriterlerini bilmek çok önemlidir. İşte yanık durumlarında yapılması ve yapılmaması gerekenler.
Yanıklarda ilk yardım çok önemli bir konudur. Yanık etkeni neyse kişinin o etkenden uzaklaştırılması ilk kuraldır.
Alev yanığı varsa, kişi alevden uzaklaştırılmalı veya alevin söndürülmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Haşlanma yanığı varsa kişi sıcak olan sıvıdan uzaklaştırılmalıdır. Elektrik yanığı varsa, kurtaracak kişi kendini de koruyarak akıma kapılan kişiyi kurtarmalıdır. Kimyasal yanık varsa etken olan kimyasaldan uzaklaştırılması gerekir. Yanığın derecesinin artmaması için hastanın yanık etkeninden uzaklaştırılması ilk müdahaledir. Ardından normal ilk yardım kuralları geçerlidir.
Burada yapılan hatalardan bir tanesi, sadece yanık olan bölgeye odaklanılırsa, kişinin solunum, hava yolu açıklığı ve kalp dolaşımının hesaba katılmamasıdır. Hasta nefessiz kalabilir, kalp masajı ihmal edilmiş olabilir. O yüzden hasta yanık etkisinden uzaklaştırıldıktan sonra, ilk yardımın temelleri uygulanacaktır. Bunlar da hava yolu açıklığı, solunum kontrolü, kalp dolaşımı kontrolüdür. Herhangi bir sorun varsa ona yönelik ilk yardım uygulaması yapılır.
Yanığın etkisini ilk aşamada azaltmak için, tazyikli olmayan hafif soğuk bol bir suyla o bölgenin yıkanmasıdır. Bol suyla yıkamak hem temizliği sağlayacak, hem de yanık enerjisinin azalmasına ve yanık derinliğiyle genişliğinin azalmasına neden olacaktır.
Yanığı suya tutmak tamamen doğrudur. Fakat bazı ilkeler göz önüne alınmalıdır.
Etken ne olursa olsun, tazyik uygulamadan, mümkün olduğu kadar oradaki kiri pası alıp götürecek kadar akışkanlığı olan bir suyla yıkanması ilk tercihimizdir. Çok yanan bölgenin etrafındaki staz bölgesinin kurtarılması açısından önemli olmaktadır.
Bir yanıkta bizim en önemli sorunumuz enfeksiyondur. Enfeksiyon açısından da ilk baştaki yıkama çok önemlidir. Enfeksiyona neden olabilecek ajanların suyla uzaklaştırılması veya sıklığının azaltılması bile enfeksiyon derecesinin azalması için önemli olmaktadır.
Yanıklara pansuman yapmadan önce neler yapılmaması gerektiği de konuşulmalıdır. Çünkü bu konuda çok yanlış öğretiler vardır. Yanığın üzerine yoğurt, bal sürmek gibi davranışlar söz konusudur. Birinci derece yanıkta deri bütünlüğü bozulmadığı için, o sürülen şeylerin aslında zararı olmaz, ama birinci derece yanıklarda ağrı giderici kremler alınmalıdır. Zamanla kendiliğinden geçen yanıklardır.
Deri bütünlüğü bozulmuş olan yanıklarda ise yapılacak yanlış uygulamalar, enfeksiyona ve yanığın ilerlemesine neden olabilmektedir. Onun için bazı yanlış öğretilerle bazı ürünlerin sürülmesini kesinlikle önermiyoruz. Deri bütünlüğü bozulmuş yanıklarda mümkün olduğu kadar kapalı pansumanlar uygulamayı tercih ediyoruz. Oluşabilecek enfeksiyonları engellemek için bazı kremler ve pansuman malzemeleri kullanıyoruz. Onun üzerine de steril ve mikropsuz olan pansuman malzemeleriyle kapalı pansuman uygulamasını tercih ediyoruz. Havayla temas etsin gibi düşünceler, deri bütünlüğü bozulmuş olan yanıklarda, yanığı olan kişiye zarar veren düşüncelerdir. Deri bütünlüğü bozulmuşsa bunların sağlık kuruluşlarında yapılması önerilmektedir.
Yanıklarda hastaların özellikle dikkat etmesini istediğimiz şeyler, yanıklı bölgenin en azından kalp seviyesi hizasına veya onun hafif üzerine kaldırılmasıdır. Bu şekilde ödem oluşumu engellenebilir.
Yüz, özellikli bölgeler içerisinde geçmektedir. Buraların yanıkları daha tecrübeli ve profesyonel müdahale gerektirmektedir. Yüz yanıklarında ilk müdahale olarak, diğer yanıklarda bahsedildiği gibi öncelikle yanığa neden olan etkenin uzaklaştırılması gerekmektedir.
Yüz bölgesi yanıklarında, solunum bölgesi de beraberinde olduğu için, solunum yolları yanığı da birlikte olabilir. Onun için hastanın soluk alıp vermesinin gözetilmesi gerekmektedir. Eğer bununla ilgili bir sorun varsa buna müdahale edilmelidir.
Ama yüz bölgesinde oluşabilecek çok küçük yanıklar bile ileride psikolojik olarak çok önemli sorunlara neden olabildiği için, suyla yıkama burada da önemlidir. Yanığın hem derinliği hem de genişliğinin en aza indirilmesi için, soğuk ve tazyikli olmayan bir suyla yıkama gereklidir.
Kişi sağlık kuruluşuna götürülene kadar o bölgenin nemli tutulması önemlidir. Islatılmış temiz bir havlu veya temiz bir bez kullanılabilir. Çünkü hastanın sağlık kuruluşuna gelmesi biraz zaman alabilir. Bu zaman içerisinde yanan bölgede kuruma olabilir ve bu da travmanın daha da artmasına neden olur.
Yüz bölgesi, her milimetre kareyi korumak adına özellikli bir bölgedir. Bu yüzden mümkün olduğu kadar özel sağlık kuruluşlarında tedavi edilmesi gereken bir yanık çeşididir.
Yanıklarda yapılması gerekenler ne kadar önemliyse, yapılmaması gerekenler de bir o kadar önemlidir. Deri bütünlüğünde bir bozulma oluşturan bir yanık söz konusuysa, yapılacak şeyler tıbbi olarak bunun eğitimini görmüş profesyonel kişilerin yönlendirmesine göre olmalıdır. Komşunun veya aile büyüklerinin söylediği şeylerle hareket edilmemelidir.
Yanıkta su tutulması önemlidir. Yanık bölgesine su tutarken ayrıca bir travma oluşturulmaması gerekmektedir. Asit veya baz yanıklarında birbirini dengelemek için asidi bazla veya bazı asit bir solüsyonla nötralize etmeye çalışmak ısı oluşturacak, bu da yanığın ilerlemesine neden olacaktır.
Yanıklar mümkün olduğu kadar nemli bir ortamda hastaneye getirilmelidir. Açık havada kurutma şeklinde yapılmaması gerekmektedir. Birinci derece yanıklarda, sadece ağrı giderici kremler kullanılabilir. Ancak deri bütünlüğü ortadan kalkmış ise, bu durumda sürülecek bazı şeyler enfeksiyon oluşumunu daha fazla artıracağı için, bu gibi uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir.
Yanıkların hiçbir zaman için küçümsenmemesi gerekmektedir. Bu özellikle elektrik yanığında geçerlidir. Elektrik yanıklarında bir giriş bir de çıkış yeri vardır. Sadece bu noktalarda bir kararma görülebilir. Ancak bu kararma belirli zaman üzerinde ısı oluşturduğu için sonrasında çok ciddi zararlar yaratabilmektedir. Onun için elektrik yanığı ve kimyasal yanıklar olmakla birlikte, diğer yanıklar da muhakkak sağlık kuruluşunda tedavi edilmelidir.
Yanıklara herhangi bir masaj uygulamadan ve travma uygulamadan, sadece yanığa neden olan etkeni uzaklaştırdıktan sonra hastanın en yakın sağlık kuruluşuna yetiştirilmesi gerekmektedir.
Yanıkta aslında tüm bunların özeti, eğer ki yanığın derecesi deri bütünlüğünü ortadan kaldıracak kadar fazlaysa, mümkün olduğu kadar yetkili sağlık kuruluşlarında ve yetkili kişiler tarafından tedavi edilmelidir.
Yanık izlerinin ortadan kalkması, kesinlikle yanığın derinliğine ve derecesine bağlıdır.
Birinci derece yanıklarda kendiliğinden iyileşir, hafif bir kızarıklık olur, belki hafif bir koyuluk oluşabilir ancak o da zamanla geçecektir.
İkinci derece yanıklar kendiliğinden iyileşmişse, bunlarda da bir renk farkı oluşabilir. Bu renk farkı da mevsimler geçtikçe normale dönecektir.
Derin ikinci derece veya üçüncü dereceye kaymış tam kat yanıklarda ise, yanıklar kesinlikle bir iz bırakarak iyileşirler. Sağlık kuruluşlarında daha az iz bırakılması için yapılan tedaviler önemlidir.
Derin ikinci derece ve üçüncü derece yanıkları, çok geniş değilse, yaranın kendi kendine iyileşme potansiyeline bırakıldığında çok daha fazla iz bırakır. Biz mümkün olduğu kadar ölmüş olan deriyi uzaklaştırıp başka bir yerden alınan deriyle kapatırız. Fakat yine de bir iz kalacaktır. Geçen her zaman yanığı olan kişinin lehine ilerler. Zaman geçtikçe yanık izleri daha yumuşayacaktır. Büyüme çağında bir yanık gelişmişse, bu büyüme çağında vücudun savunma sistemleri çok fazla çalıştığı için yanık izleri daha fazla kabaracak ve daha fazla kızaracaktır. Ama zaman geçtikçe yara izi daha yumuşayıp solacaktır. Kabul edilebilir hale gelecektir.
Hasta, belirli bir zaman geçtikten sonra yanık izleriyle ilgili psikolojik ya da fizyolojik sorunlar içerisindeyse, profesyonel kişilerce değerlendirilir ve yanık izlerinin tedavisi gerçekleştirilir. Fakat insanlara yersiz bazı umutlara vererek umut tacirliği yapmamak gerekmektedir.
Hastanın bu yanık izinin azalacağını bilmesi gerekir, fakat tamamen ortadan kalkmayacağını da bilmelidir.
Deri vücudumuzun en büyük organıdır. Onun için deride oluşan bu travmanın vücuda ciddi etkileri oluşabilir. Bu hem psikolojik yönden oluşabilir, hem de estetik yönden de ileri derecede olumsuz etkileri vardır.
Yanığın ilk zamanlarında, derinin çok geniş bir bölgesi yanarsa, derinin fizyolojisiyle alakalı olarak yanıkla birlikte derinin hücre membranlarında sıvı geçirgenliği arttığı için çok ciddi sıvı kayıpları olmaktadır. Uygun zamanda, uygun miktarda yerine sıvı koyma gerçekleştirilmezse, böbreklerde ileri derecede hasarlar oluşabilir. Kalp, dolaşım sistemlerini etkileyebilecek şekilde, çoklu organ sorunlarına gidebilecek sorunlar oluşturabilir.
Yanığın akut zamanı haricinde, kronik zamanda da oluşan izleri önemli sorunlar yaratmaktadır. Yanık iyileşirken büzülüp iyileşebilir. El içerisinde oluşan bir yanık öyle bir hale gelebilir ki, elin kapanıp açılmasını tamamen engelleyecek kadar durumlar olabilir. Bunlarla mücadele etmek için plastik cerrahi uygulanabilir.
Hafif güneş yanıkları, hafif alev yanıkları ve hafif haşlanmalar gibi hiç yara oluşmamış birinci derece yanıklarda, kişi sadece ağrı giderici bir krem ve ağrı giderici ilaçla evde tedavi olabilir.
Ama ikinci derece ve daha üzeri olan yanıklarda, ki bunun anlaşılma şekli şiddetli ağrı ve deri bütünlüğünde bozulma olmasıdır, her halükarda bir sağlık kuruluşuna gidilmesi önerilmektedir.
Çünkü yanıkta ilk yapılacak müdahalelerle yanık derecesi değişebilir. O yüzden bir sağlık kuruluşunda daha profesyonelce tedaviler olursa, yanık zararı daha az olabilmektedir.
Yanığı derecelendirirken, yanığa maruz kalan bölgenin hemen etrafında iyileşebilen bir alan ve sonrasında kızarık bir alan vardır. O kızarık alan iyileşecektir ama ortada en fazla travmaya uğrayan bölgede ne yaparsanız yapın geriye dönmeyecektir. Ancak müdahalelerle iyileşecektir. Ancak arada kalan bölge, eğer uygun bir şekilde tedavi edilirse burası kendiliğinden iyileşebilir.
O yüzden yanıklar mümkün olduğu kadar tıbbi kuruluşlarca görülmeli ve yönlendirilmesi yapılmalıdır.
Hastaneye yatış kriterleri içerisinde, erişkinlerde ikinci derece yanık yüzde 20'nin üzerindeyse, çocuklardaysa yüzde 10'un üzerindeyse hastaneye yatış söz konusu olacaktır.
Tam kat yanıklarda ise, erişkinlerde yüzde 2'nin üzerindeyse, çocuklarda ise her halükarda hastaneye yatış kriteri vardır.
Bir de özellikli yanıklar vardır. Çok geniş değildir ama akciğerler oluşan yanıktan çok fazla etkilenmiş olabilir. Böyle bir durum varsa veya kişinin beraberinde ciddi bir hastalığı varsa, bunlar da hastaneye yatış kriterleri içerisindedir.
El, ayak, yüz yanıkları gibi özellikli bölgelerde de, ikinci ve üçüncü derece yanıklar varsa, uygun merkezlerde ve hastane koşullarında tedavi edilmelidir.