NEVŞEHİR (İHA) - Yargıtay Başkanı Eraslan Erkaya, İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan ve 3 Kasım'da bağımsız milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün yargılanabilmesi için yargının önünün açılması gerektiğini söyledi.
İncelemelerde bulunmak üzere memleketi Nevşehir'e gelen Yargıtay Başkanı Eraslan Erkaya, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan'ı makamında ziyaret etti. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Yargıtay Başkanı Erkaya, yargının önünün açıldığı takdirde Siirt Bağımsız Milletvekili Fadıl Akgündüz'ün yakasına yapışacaklarını söyledi. Erkaya, "Şu anda bu konuda bir şey söylemek mümkün değil. Eğer yargının önü açılırsa, eli kolu bağlanmaz ise, yargı derhal bu kişinin yakasına yapışacak demektir. Ama milletvekili zırhına bürünür de gelirse yargının yapabileceği bir şey yok, milletvekilliği sonunun beklenmesi gerekir. Artık bu idari mercilerin işidir" dedi.
"YARGININ TAM BAĞIMSIZ OLMASI GEREKİR" Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını ifade eden Yargıtay Başkanı Erkaya, yargı bağımsızlığının Anayasa'dan başladığını kaydetti. Anayasa'nın bir maddesinde yargıyı bağımsız ilan ettiğini, diğerinde ise yargıya Adalet Bakanlığı'na bağladığını ifade eden Yargıtay Başkanı Erkaya, şöyle konuştu:
"Türkiye'de yargı bağımsızlığı vardır demek mümkün değildir. Gerçek hakim onuru içerisinde ve vicdanı ile yasalara göre karar verebilmesi için yargının tam bağımsız olması gerekir. Yargı bağımsızlığı kanımca önce Anayasa'dan başlar. 1982 Anayasası bir eliyle yargı bağımsızlığını vermiş, diğer eliyle de almıştır. Anayasa'nın 138. maddesi ile 140. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre yargı bağımsızdır, ama 3. fıkraya göre Adalet Bakanlığı'na tam bağlıdır. Hakim ve savcıların gerçekte Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından denetlenmesi gerekirken, bu denetim Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından yapılmaktadır. Teftiş Kurulu'nun oysa bağımsız Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bağlı olması gerekir. Mesleğe alınış Adalet Bakanlığı'nın kontrolü altındadır. Yüksek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ne bağımsız sekreteryası var, ne bütçesi, ne de binası. Adalet Bakanlığı'nın bir köşesine sığınmıştır. Mesleğe alınışından, meslekten çıkışına kadar bir hakim Adalet Bakanlığı'nın yoğun etkisi içerisindedir."
Her hakim ve savcıdan kahramanlık beklenmemesi gerektiğini vurgulayan Erkaya, "Hakim ve savcılara gerekli ortamı sağlarsınız, vicdan ve kanunlara göre karar verir. Bir çok il ve ilçeyi dolaşıyorum, öyle yargının saygınlığına yakışmayan binalar görüyorum ki genç arkadaşlarımın orada moral içerisinde seviyeli bir adalet dağıtması mümkün değildir" diye konuştu.