"Yapılanlar hukuka uygun"

KUVEYT-ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) Uzan Grubu şirketlerine el koyarak yöneticiler atamasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Hükümet ne yapıyorsa, bunları doğru olarak yapıyor. Anayasaya, hukuka uygun olarak yapıyor. Çünkü sorumluluk, halkın hukukunu korumaktır ve bunun sorumluluğu bizdedir" dedi.

Kuveyt'te yapılan Irak'a Komşu Ülkeler 5. Toplantısı'na katılan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, dönüş yolunda basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını cevaplandırdı. Uzan Grubu şirketlerine el konulmasıyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine, "Hükümet ne yapıyorsa, bunları doğru olarak yapıyor" diyen Abdullah Gül, "Çünkü sorumluluk, halkın hukukunu korumaktır ve bunun sorumluluğu bizdedir. Nasıl koruyoruz ? Bazı şeyler Hazine tarafından garanti altına alınmıştır. Mesela mevduatlar... Sonunda bunlar halk tarafından ödeniyor. Halkın hukukunu koruma açısından, kanunların verdiği görevler yapılacaktır" diye konuştu.
Abdullah Gül, Irak'a Komşu Ülkeler 5. Toplantısı ile ilgili bir soru üzerine, "Bakanlar arasında, BM Temsilsici Lahdar Brahimi ile yaptığımız toplantı; açık, net dostane ve faydalı oldu. Bundan sonra Irak'ta işlerin düzgün gideceğine inanıyorum. Halen problem ve risk var. Herkes şunun farkında ki işler kötü giderse, sıkıntısını hem Irak hem de komşu ülkeler çekecek. Nelerin rasyonel, nelerin yapılamaz olduğunun herkes farkında. Irak, Birleşmiş Milletler ve Amerika da farkında. Bu toplantıda BM'nin rolünün giderek artması, BM'nin giderek merkezi rol oynamaya başlaması arzumuzdur. Gidişat o yöndedir. BM temsilcisi de Genel Sekretere tavsiyede bulunacak. Takvim belli, yasa yapılacak. Irak Yönetim Konseyi değişecek veya genişletilecek. Bunlar yapılırken herkes farkında ki, Irak'ta yeteri kadar temsil edilemeyen topluluklar da en iyi şekilde temsil edilecek. Irak'ın Geçici Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de, diğer Kürt gruplar da farkında. Bundan sonraki süreç, daha güçlü ve daha katılımlı olacak" ifadelerini kullandı.

"Zebari, sizin Ortadoğu'nun bizim bölgemiz olduğunu belirterek, buna sahip çıkmamız gerektiği çağrısınızı nasıl karşıladı" sorusuna cevap veren Abdullah Gül, şunları söyledi;

"Herkes çok iyi karşıladı. Bunun ne olduğunu açıklamak isterim. Türkiye, AB yolunda tam üyelik için müzakereye başlayacak. Bu bölgenin sahipleri olarak sorunları çözmek bize düşer. Çatışmalar birşey getirmiyor. Avrupa, hatta dünya her birini yaşadı. Milyonlarca insan öldü. Ondan sonra anladılar ki kendi sorunlarını çözmeliler. Biz de bölgemizde bu tip mekanizmalar oluşturmalıyız. Bu bölgeyi artık çatışmaların, kavgaların, gözyaşı ve kanın değil; barış, istikrar ve ekonomik işbirliğinin hakim olduğu bir bölge haline getirmek gerekiyor. Madem ki bu bölgenin sahibiyiz, potansiyel çatışmaları önlemek için mekenazmalar oluşturmak görevimizdir"
Abdullah Gül, Hoşyar Zebari ile yaptığı görüşmeye ilişkin bir başka soru üzerine ise, "Kendisine terörist saldırılar dolayısıyla başsağlığı diledim. Türkiye'nin sağlık imkanları geniş olduğu için teklifler getirdim. Bundan sonra herkesin ayağı yere değecek. Herkes giderek neyin rasyonel, neyin irrasyonel olduğunu görüyor. Önemli olan budur. Yeter ki herkes birbirine iyiniyetle ve sıcak yaklaşsın. Bu bölgede hepimimizin ayağı yere sağlam basıyor. Herkes neyin yapılabilir, neyin yapılamaz olduğunu görüyor. Bu da bögemizde memmuniyet vericidir. Zebari'ye, Kerkük'te Türkmenler'in büyük haksızlığa uğradığını, Irak'ın onların da vatanı olduğunu, bir grubun bastırılmaması gerektiğini söyledim. BM Temsilcisi ve Zebari, yeni Irak konseyi kurulduğunda, bu eksikliğin giderileceğini söyledi. Bunlar iyiniyetle ve samimiyetle ele alındı" şeklinde konuştu.