Yaralı Uzman Çavuş Önder’in baba ocağında tedirgin bekleyiş

Diyarbakır’ın Silvan ilçesi kırsalında bölücü terör örgütüyle çıkan çatışmada yaralanan Afyonkarahisarlı Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Önder’in (24) baba ocağında tedirgin bekleyiş sürüyor. Baba Abdullah Önder'in maddi imkansızlıklar yüzünden oğlunun tedavi gördüğü Diyarbakır’daki Askeri Hastane’ye gidemediği öğrenildi. Jandarma Uzman Çavuş Önder’in, bölücü terör örgütüyle çıkan çatışmada yaralandığının, aileye hiçbir askeri erkan veya yetkilinin haber vermediği, ağabeyi Yücel Önder'in telefonla öğrendiği ortaya çıktı.
Yaralı asker Önder’in Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Başören köyündeki baba ocağında tedirgin bekleyiş devam ediyor. Önder’in babası Abdullah ve annesi Satı Önder, maddi imkansızlıklar yüzünden oğullarının yanına gidememenin üzüntüsünü yaşıyor. Gözü yaşlı baba, hiçbir yetkilinin köye gelip, oğlunun çatışmada yaralandığını haber vermemesinin ve geçmiş olsun dileklerinde bulunmamalarının acısını daha da artırdığını söyledi. Oğlunun dünkü çatışmada yaralandığını, hiçbir yetkilinin gelip haber vermediğini dile getiren baba Önder, kimsenin köye gelip de geçmiş olsun dileğinde bulunmadığını bildirdi.
Devletin yetkilileri olduğunu, kendileri gelemiyorsa başka birilerini gönderip oğlunun yaralandığını haber verdirebileceklerini belirten baba Önder, “Oğlumla akşam telefonla görüşerek yaralandığını öğrendik. Hiç kimse gelip ‘geçmiş olsun amca’ demedi. Bu beni çok üzdü. Benim oğlum orada terörle mücadele etsin, onlar yatağında rahat rahat uyusunlar. Bu nasıl bir anlayış anlamadım.” dedi.
Oğlunun Silvan’da 3,5 yıldır görev yaptığını ve Silvan’ın ilk görev yeri olduğunu dile getiren baba Önder, “Telefonda ‘iyiyim’ dedi. Kafasında şarapnel parçası varmış. Biz de ne olduğunu tam bilmiyoruz. Bir yetkilinin ağzından bunu duymak istiyoruz. Aradan 24 saat geçti. Kimse bir şey demedi. 24 saatte Amerika’ya varılıyor. Bizim çocuklarımız bu memleketi korumak için oralarda. Bu konuda duyarlı olmalarını beklerdik. Biz onlardan ekmek istemiyoruz. Bize sadece ‘geçmiş olsun’ desinler. Kendileri gelemiyorsa bir yetkili göndersinler. Yanına gitmek istiyoruz, ama imkanımız yok. İmkanımız olsa hemen gideceğiz. Küçük oğlum Zafer de Kayseri’de askerlik görevini yapıyor. İki oğlum askerde, burada gözü yaşlı bekliyoruz, bize geçmiş olsun bile demediler. Sadece bir hatırımızı sormalarını beklerdik. Oğlum Ahmet 9 aylık nişanlıydı. Eylül ayında düğünün yapacaktık. Artık oğlumun bir an önce sağlığına kavuşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.