İŞTE O AÇIKLAMA:
Müzik hayatımı bu ülkenin kültürünü, tarihini, ruhunu anlamaya çalışarak geçirdim.
'Kara Toprak', 'Hezarfen Ney Konçertosu', 'İstanbul Senfonisi' gibi eserlerim; dünyanın dört bir yanındaki önemli konser salonlarında, birçok müzisyen ve orkestra tarafından seslendirilerek her kesimden insana ulaşıyor. Buna dayanarak; Anadolu kültürünün tanınmasında az çok benim de katkım var desem, herhalde yanlış bir şey söylemiş olmam.
Ancak; son zamanlarda sözlerimi farklı yerlere çekenler yüzünden, en büyük ilham kaynağım olan ülkemle şu an karşı karşıya kalmış durumdayım. Birbirimize destek olmak varken, birçokları tarafından hakaretlere ve saldırılara maruz kalmak, bu zorlu süreci benim için daha da dayanılmaz hale getiriyor.
Herhangi bir kesime, kişiye ya da kuruma hakaret etmek, aklımdan bile geçmedi, geçemez. Zaten bu bir sanatçının hassasiyetine ve yaklaşımına asla yakışmayacak bir durumdur. Ben düşünce ve ifade özgürlüğüne her zaman saygı duydum. Bu herkes için eşit bir haktır.
Beklentim; kişilerin veya kurumların beni yargılamadan önce biraz da olsa müziğime zaman ayırıp, toplumumuzun değerleri üzerine aslında ne hissettiğimi anlamaya çalışmalarıdır.
Saygılarımla,
Fazıl Say