ANKARA (IHA) - Yargitay Baskani Osman Arslan, yargiya guven konusunda adalet dagitanlardan baska basina, politikacilara, kurum ve kuruluslara da gorevler dustugune isaret ederek, "Yargi tarafindan verilen her kararin herkes tarafindan begenilmesi ve kabul edilmesi beklenemez. Kesinlesen kararlarin elestirilmesi dogaldir, ancak yargiya yonelik elestiriler bilimsel ve hukuki olmali, karari verenler degil karar elestirilmelidir" dedi.
Adli yil acilis toreni, Yargitay Baskani Osman Arslan'in ev sahipliginde Yargitay Konferans Salonu'nda gerceklestirildi. Torene Cumhurbaskani Abdullah Gul, TBMM Baskani Koksal Toptan, Basbakan Recep Tayyip Erdogan ve CHP Genel Baskani Deniz Baykal ile kabine uyeleri ve yuksek yargi organlarinin temsilcileri katildi. Gul, Yargitay'a gelisinde Yargitay Baskani Arslan tarafindan karsilandi.
Torende konusan Arslan, Anayasa'nin acik hukmunun kuvvetlerin catismasini degil uyumlu calismasini zorunlu kildigina dikkati cekerek, cumhuriyetin temel niteliklerine herkesin sahip cikmasi, cumhuriyeti, Ataturk ilke ve inkilaplari ile cumhuriyetin kazanimlarini korumak konusunda her kurum ve her yurttasin kendisini gorevli saymasi gerektigini vurguladi. Gerek Turkiye'de, gerekse dunyada suren terorun insan haklari ve demokrasiler icin tehdit olusturdugunu kaydeden Arslan, terorun bir insanlik sucu oldugunu ifade etti.
Bugun bazi devletlerin dogrudan ve dolayli olarak terore destek verdiklerini dile getiren Arslan, teror orgutlerinin kullandiklari arac-gerec, silah ve muhimmatin devletlerin tekel ve denetimlerinde oldugunun yadsinamaz bir gercek oldugunu soyledi. Arslan, "Terorle mucadelede butun devletlere gorevler dusmektedir. Devletler silah ve muhimmatin teror orgutlerinin eline gecmesini onleyici tedbirler almak zorundadir. Bu onlemleri almamak terore acik destek vermekle esdegerdir. Ancak terore acik destek veren ulkeler, bu silahlarin bir gun kendilerine cevrilecegini bilmelidir. Daha guzel bir dunyada ve ulkede yasamak istiyorsak teroru bitirmek icin herkes gorevini eksiksiz yerine getirmelidir" diye konustu.
Anayasa'nin 66. maddesinin "Turk Devleti'ne vatandaslik bagi ile bagli bulunan herkes Turk'tur" hukmunu tasidigina isaret eden Arslan, bu tanimda "Turk" sozcugunun etnik anlamda kullanilmadiginin, ulke uzerinde yasayan butun bireyleri kapsadiginin goruldugunu vurguladi. Arslan, Turk milleti kavraminin irka, dine ve etnik kokene dayanmadigini, bireyler arasinda hicbir ayirim kabul edilmedigini dile getirdi. Adalet hizmetlerinin gorulmesinde en onemli rolu hakimlerin ustlendigini soyleyen Arslan, yargi yetkisi kullanan hakimlerin kasten ya da agir ihmalleri sonucu yargilanan kisilere zarar vermeleri halinde sorumlu olacaklarinin tartismasiz oldugunu belirtti. Kisilerin, hakimlerin bagimsiz ve teminatli oldugunu bilmelerinin yargiya olan guveni artiracagini kaydeden Arslan, "Bagimsiz olmayan ve teminati olmayan hakim yargiladigi taraflara guven veremez" dedi.
Hakimlerin gorevlerinde bagimsiz oldugunu kaydeden Arslan, sunlari soyledi: "Hakimlere emir ve talimat verilmesi, tavsiye ve telkinde bulunulmasi mumkun degildir. Hukuki sorumluluk nedeniyle once devlet aleyhine dava acilmasi, hukum kesinlestikten sonra devletin hakime rucu etmesi hakimi devlet memuru haline donusturur. Hakimler aleyhine dava acilmasinin kolaylasmasi ve ozendirilmesi hakimi tedirgin eder. Bu durumda hakim karar vermekten cekinir. Delilleri serbest bir sekilde degerlendiremez, vicdani kanaatine uygun olarak karar veremez ve sonucta islevini geregi gibi yapamaz.Bu konuda olculu ve dengeli bir cozum bulunmasi gerekir."
Arslan konusmasinda, yargiya yonelik elestirilere de degindi. Yargiya guven konusunda adalet dagitanlardan baska basina, politikacilara, kurum ve kuruluslara da gorevler dustugunu dile getiren Arslan, "Yargi tarafindan verilen her kararin her kesim tarafindan begenilmesi ve kabul edilmesi beklenemez. Kesinlesen kararlarin degerlendirilmesi ve elestirilmesi dogaldir, ancak yargiya yonelik elestiriler bilimsel ve hukuki olmali, karari verenler degil, karar elestirilmelidir. Munferit kararlar gundeme getirilerek toplumda 'yargi surekli yanlis karar veriyor' endisesi yaratilmamalidir. Unutulmalidir ki yargi herkese lazimdir. Yipratilmis bir yargi gorevini ve islevini tam olarak yerine getiremez. Kuskusuz bundan en buyuk zarari ulke gorur" degerlendirmesinde bulundu.
06.09.2007 11:40:31 TSI
NNNN