Nevşehir’de 2016 yılında yaşanan olayda iddianameye göre parkta alkol niyetine 2 şişe kolonya içen H.Ş., daha sonra evinin bulunduğu siteye geldi. Aynı apartmanda yaşayan anne ve küçük çocuğu ile birlikte asansöre binen H.Ş., 4 yaşındaki kız çocuğunu dudağından öptü. Anne çocuğun yanağından öpeceğini düşünerek müdahale etmedi. Çocuk korkup annesinin bacağına sarılınca H.Ş., çocuğu kendisine doğru çekmeye çalıştı. Anne çocuğunu bırakmadı. H.Ş. bu kez anneyi taciz etti. Çığlık atarak asansörden çıkan anne, polise şikâyet etti. Evinde gözaltına alınan ve 3.27 promil alkollü olduğu belirlenen H.Ş. tutuklandı.
MAHKEME CEZAYI ARTIRDI
Nevşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık H.Ş.’yi anneye karşı “basit cinsel istismar” suçundan önce 5 yıl cezaya çarptırdı. Ardından da asansörü “insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunda bulunduğu mekân” olarak değerlendirerek, cezanın 7.5 yıla çıkarılmasına karar verdi. H.Ş., “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, “sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçundan önce 3 yıl, ardından da yine aynı hüküm uyarınca artırım yaparak 4.5 yıl hapis cezası verdi. Ancak Yargıtay 14. Ceza Dairesi, asansörün, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “cinsel saldırı” suçunu düzenleyen 103/3-b maddesinde yer alan “insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlar” dan olmadığını belirtilerek sanığın cezasında bu hüküm uyarınca artırım yapılmasını yasaya aykırı buldu ve kararı bozdu.
Kararda, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunda bulunduğu mekânları yetiştirme yurdu, cezaevi, öğrenci yurdu, okul pansiyonu, hastane olarak sıralandı. Mahkemenin, Yargıtay kararına direnmemesi durumunda sanık H.Ş., anne ve çocuğuna yönelik istismar eylemleri için 12 yıl yerine 8 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
‘BU HÜKÜM KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİDİR’
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen: “Yargıtay, kararında insanların birlikte yaşama zorunluluğunda olduğu alanlar barınılan, istirahat edilen, zaman geçirilen yerlerle sınırlandırılmıştır. Bunun dışında toplu taşıma araçları gibi kamuya açık, herkesin kullanabileceği asansörler insanların geçici olarak bir arada bulunduğu yerler kapsamında değerlendirilmiştir. Bu gerekçe ile ceza artırımını yerinde bulmamıştır. Asansör gibi geçici bir arada bulunma alanları da bu hüküm kapsamında değerlendirilmelidir. Önemli olan failin, işlemek istediği suçu o kolaylıktan yararlanarak icra edip etmediğidir.” (Habertürk)