Yargıtay, 12 Eylül referandumuyla bireysel başvuru yolu açılan Anayasa Mahkemesi’nin yeni çalışma usullerini düzenleyen tasarıda, mahkeme, Yargıtay ve Danıştay’ın kararlarını iptal yetkisi tanınmasını sert biçimde eleştirdi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, konuyla ilgili hazırlanan raporu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e sundu. Raporda, yargı kararlarının etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı belirtilerek, Anayasa Mahkemesi’nin süper yüksek mahkeme haline getirildiğini, bunun da toplumsal barışı bozacağı belirtildi.
Mahkeme üyelerinin bir bölümünün hukukçu bile olmadığının kaydedildiği raporda, mahkeme üyelerine geniş mali haklar tanınmasının “farklı yorumlara sebebiyet vereceği” vurgulandı. Raporda, mahkeme üyelerinin yemininden “Türk milleti” ifadesinin çıkarılması eleştirilirken, Anayasa Mahkemesi’nin, anayasa değişikliklerini değiştirilemez maddeler yönünden inceleyebilmesi talep edildi.
Gerçeker, Yargıtay 1. Başkanvekili Erdal Sanlı, Yargıtay üyeleri İbrahim Şahbaz ve Adnan Değnekli’nin imzalarını taşıyan raporu sunmak için önceki gün Gül ve Şahin’den randevu aldı. Önce TBMM Başkanı Şahin’e giden Gerçeker, “Yasa tasarısıyla ilgili sıkıntıları bildireceğiz” dedi. Şahin’le yaklaşık 45 dakika görüşen Gerçeker, öğleden sonra da Çankaya Köşkü’ne çıktı. Gerçeker, yaklaşık 1 saat görüştüğü Gül’e raporu sundu ve şikayetlerini sıraladı.
Çarpıcı rapor Gerçeker’in, Gül ve Şahin’e sunduğu raporda, tartışma yaratacak eleştiriler yer aldı. Rapordaki çarpıcı başlıklar şöyle:
- Tasarıda, Anayasa Mahkemesi’nin, görülmekte olan davalar konusunda anayasaya aykırı biçimde TBMM ve Başbakanlık’a dava dilekçesini göndererek görüş sorabileceği belirtilmektedir.
- Yapılan düzenleme ile Anayasa Mahkemesi, son incelemeleri yapacak süper yüksek mahkeme konumuna getirilmektedir. Türk vatandaşları, ucu açık, belirsiz, bitmek tükenmek bilmeyen, yıllarca sürecek yargılama ile karşı karşıya bırakılacaktır, yargılama süresinin uzaması toplumsal barışı bozacaktır.
- Tasarıda, bireysel başvuru görüşülürken, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlaline konu yasayı iptal edebileceği belirtilmiştir. Anayasada kimlerin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir. Bireysel başvuruyu inceleyen bölüme kanunla böyle bir yetki verilemez.
‘Hukukçu değiller’ - Kişisel başvuruyu inceleyecek Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunun hukukçu olması gerekir. Aksi halde kişi ve kurumların hukuki güvenliği sağlanamaz. Anayasada yapılan değişikliğe göre, 19 üyenin sadece 9’u hukukçu olacaktır. Bu durum, hukuk devleti ilkesine aykırıdır.