Komşusunun adını veren Batun, polisin sözlü beyanı kabul etmesiyle cezadan kurtulurken, Veli Sevinç yıllar sonra mahkemede adalet arıyor.
Ankara’da oturan Haydar Batun, 5 Haziran 2003’te, iki arkadaşıyla birlikte Adana-Pozantı ilçe girişinde otomobil içerisinde 1 kilo uyuşturucu ile yakalandı. Hürriyet'in haberine göre, üzerinden kimlik çıkmayan Batun, polise, komşusunun anne ve babasının da adını vererek, isminin “Veli Sevinç” olduğunu beyan etti. Batun, kimlik bilgilerine ilişkin diğer ayrıntıları, “Hasta” olduğu için hatırlamadığını söyledi.
Kefaletle tahliye edildi
Polis, bu bilgileri doğru kabul ederek, işlemleri tamamladı ve Batun’u mahkemeye sevk etti. Pozantı Asliye Ceza Mahkemesi, Batun’un verdiği bilgilere göre nüfus müdürlüğünden, nüfus kayıt örneğini istedi. Nüfus müdürlüğü, fotoğrafsız kayıt cetvelini mahkemeye gönderdi. Mahkeme, bilgilerin eşleşmesi üzerine Batun’u, “Veli Sevinç” olarak kabul etti ve tutukladı. Sahte Sevinç, üst mahkemeye yapılan itirazın kabul edilmesiyle bin 500 lira kefaletle tahliye edildi.
Arabasını almak istedi
Ancak Batun’un, “Veli Sevinç” olarak yargılanması Pozantı Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Sahte Sevinç, verdiği ifadede, uyuşturucu ile yakalandıkları ve el konulan otomobili Ankara’daki arkadaşı “Haydar Batun”dan aldığını belirterek, aracın Batun’a verilmesini talep etti.
Hem sanık, hem tanık
Mahkeme, sahte Veli Sevinç’in bu talebi üzerine Batun’un, tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Mahkemenin talimatı üzerine Selahattin Doğan Polis Karakolu, mahkemeye, Batun’un başka bir suçtan arandığını, adresinde bulunamadığını bildirdi. Polisin bulamadığı Batun, daha önce “Veli Sevinç” kimliğiyle sanık olarak ifade verdiği mahkemeye, 13 Kasım 2003’te bu kez gerçek kimliğiyle “tanık” olarak ifade verdi. Batun, otomobilinin kendisine iade edilmesini istedi.
Mahkûmiyet komşuya gitti
Pozantı Asliye Ceza Mahkemesi üç yıllık yargılamanın sonucunda, sahte Veli Sevinç’in de aralarında bulunduğu üç kişiyi, birer yıl hapse mahkûm etti. Mahkeme kararı, gerçek Veli Sevinç’in ev adresine gönderildi. Sevinç, uyuşturucu bulundurmaktan bir yıl hapis cezası aldığını, 6 Mart 2006’da yapılan bu tebligatla öğrendi.
Hâlâ sanık konumunda
Sevinç, tebligat üzerine soluğu, Pozantı Adliyesi’nde aldı. Sevinç’e, “Mahkeme kararını verdi, Yargıtay’a başvur” yanıtı verildi. Yargıtay’a başvuran Sevinç, başına gelenleri anlatarak kararın bozulmasını ve aklanmasını talep etti. Sevinç’i dikkate alan Yargıtay 10’uncu Ceza Dairesi 22 Ekim 2008’de kararı bozdu. Yargıtay’ın bozma kararı üzerine Pozantı Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden ele aldı. 29 Eylül 2010’da yapılan duruşmaya, olaylarla hiçbir ilgisi bulunmayan gerçek Veli Sevinç sanık olarak katıldı ve kendisini aklamaya çalıştı. Duruşma ertelendi.
Ankara polisini nasıl ‘uyuttu’
HAYDAR Batun, yargılandığı mahkeme tarafından “uyuşturucu müptelası” olup olmadığının anlaşılması için hastaneye sevk edildi. Mahkemenin talimat yazısı üzerine Selehattin Doğan Polis Karakolu, Batun’u, “Veli Sevinç” olarak Numune Hastanesi’ne götürüp rapor aldı. Hazırlanan Sağlık Kurulu Raporu’na Batun’un fotoğrafı yapıştırıldı.
Komşu kazığını rapordan anladı
Mahkeme dosyasını inceleyen Veli Sevinç, kendisinin adına düzenlenmiş Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda yer alan fotoğraftan gerçek sanığın Haydar Batun olduğunu belirledi.