Yarım kalan, sonuçlanmamış olayların daha çok hatırlanma ve daha zor unutmak. Mesela Game of Thrones izliyorsunuz, ya da Stranger Things ya da en uygun örnek belki Sherlock... Fakat herhangi bir sebepten dolayı yarım kalıyor dizinin artık bölümleri yayınlanmıyor ya da final olmuyor... Fakat dizi sürekli aklınızda ve unutamıyorsunuz. Ya da yarım kalan bir yaz aşkınız, sonuçlanmamış bir ilişkiniz. Biliyoruz bunları daha zor unutuyor sürekli aklınıza getiriyorsunuz. Tüm bunların bilimsel bir açıklaması var...
Zeigarnik etkisi nedir? Nasıl ortaya çıktı?
Zeigarnik etkisi ilk kez Rus psikolog Bluma Zeigarnik tarafından keşfedilen, ve yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin daha kolay hatırlanabildiğini ortaya koyan bir kavram olarak öne çıkıyor. Konuyla ilgili çalışmalar ve deneyler yapan Zeigarnik, yaptığı çalışmalarla; bitirilmemiş, sonlandırılmamış işlerin, zihni meşgul ettiği ve iş bitince, zihnin bu meşguliyetten kendini kurtardığı sonucuna ulaşıyor.
Örnek verelim:
Selim'in önünde 3 adet çözülmeyi bekleyen soru var. Selim iki adet soruyu başarıyla çözebilirken bir soruyu çözemediği için yarım bırakır. Selim saatler sonra ya da ertesi gün çözdüğü soruları hatırlamazken çözemediği soruyu hala hatırlar. Buna da Zeigarnik etkisi denir.
Nasıl fark etti?
Olay 1920'lerde geçiyor. O zamanlar bıçkın bir delikanlı olan Bluma Zeigarnik, psikolog arkadaşlarıyla yemek yemeye Berlin Üniversitesi'nin restoranına giderler. Herkesin siparişlerini alan garson profesörlerin masasına gelir ve siparişleri almaya başlar. Herkes sohbete dalmışken Zeigarnik garsonu gözlemlemeye başlar. Garsonun tüm siparişleri hiçbir yere kaydetmeden doğru getirdiğini fark eder. Yemek sonrası eve dönerken bunu garsonun nasıl başarabildiğini merak eden Zeigarnik, geri döner ve garsona bunları nasıl hiçbir yere yazmadan aklında tuttuğunu sorar. Ancak garson ne siparişleri ne de masadaki hiçbir adamı hatırlayamaz bile. Bu olay üzerine araştırmalara başlayan Zeigarnik, garsonun siparişler devam ederken akılda tuttuğunu, siparişler tamamlanınca da bunu artık unuttuğu çıkarımına varır ve birçok deneyin ardından hipotezini doğrulayıp buna Zeigarnik Etkisi der.
Çalışmalarının detayı
Zeigarnik, deneklerden seansta birkaç kez, belli renkteki boncukları, onlara verilen sıraya göre dizmelerini ister. Ama bu boncuk dizimi sırasında, deneklere zorluklar çıkartarak dizme işlemlerini yarım bırakmasını sağlar. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra deneklere, hangi dizimlerin akıllarında kaldığını sorar. Ve deneklerin hepsi doğru sırasıyla yarım kaldıkları yere kadar boncuk dizimini bilirler.
Başka bir deneyinde yarım bıraktığı bazı işleri olan deneklerden, bir roman okumaları ve sonra da romandaki tüm detayları anlatmaları ister. Deneyin sonucunda, deneklerin romana tam anlamıyla konsantre olamadıkları ve detayları yeteri kadar hatırlamadıkları ortaya çıkar.
Aynı deney bu kez yarım bıraktığı değil de işi tamamlanmış denekler üzerinde yapılır. Kendilerine verilen işi tamamlayan deneyler aynı romanı okur ve işini yarım bırakan deneklere göre roman hakkında çok daha iyi detay verir. Zeigranik'e göre ilk deneydeki okuyucular yarım bıraktıkları işten ötürü romana odaklanamıyordu. Zihnin bilinçdışı çalışan kısmı, bilinç dahilinde çalışan kısma, yarım kalan işin bitirilmesi konusunda baskı yapıyordu.
Hayatımızdan örneklerle Zeigarnik Etkisi
Gün içinde sürekli mırıldanıp bir yerde durduğunuz şarkılar oluyordur. Sürekli şarkıyı tamamlamak istiyorsunuzdur ama tamamlayamıyorsunuzdur. Bu Zeigarnik Etkisi'ne örnektir.
Bir başka örnek Charles Dickens'ın romanlarından. Büyük romancı Charles Dickens'ın eserlerinin çoğu, daha sonradan tam olarak yayımlanmış olsa da önce tefrika halinde basılıyordu. Bunun amacı okuyucularda merak uyandırmak, kitabı unutturmamak ve akılda kalmaktı.
En sık karşılaştığımız örneklerden biri de diziler bitince sonunda beliren 'Devam Edecek' yazısıdır. Finali yapılmamış, yarım bırakılmış, ya da sezon finali yapmış diziler daima daha fazla akılda kalır. Bu örnek içinden hareketle Lost dizisinin final sahnesinin yarım kalması dizinin hala konuşulmasına ve hatırlanmasına sebep olmuştu.
Ve son olarak yarım kalan aşklarınız... Eski sevgili diye yas tutup unutamamanız. Bunun da Zeigarnik Etkisi ile doğrudan orantısı var. Evlilik aşkı öldürür deyimi de bu etkiden yola çıkarak gelir. Sevgilisini unutamayan terk edilmiş kişi her zaman daha aşık hisseder çünkü bir sonuca (yani evliliğe) varmamıştır.
Zeigarnik Etkisi'nden korunmak mümkün mü?
Elbette böyle bir şey mümkün. 'Kişi kendisinin doktorudur' derler. Bu konu biraz da nasıl bir insan olduğunuzla alakalı. Örnek olarak yargılayıcı-algılayıcı ölçeğinde hangi tarafın daha ağır bastığı önemli. Daha yargılayıcı bir insansanız, bir hikayenin sonunu duymak ya da bir aşkın sonunu getirmek sizin için önemlidir, çünkü netice ihtiyacınız yüksektir. Daha algılayıcı bir insansanız, hikayenin sonunu duyup duymamak sizin için çok önemli olmaz. Bu da Zeigarnik Etkisi'nden etkilenmemenizi sağlar.
Bu etkiden nasıl kurtulacağınız kısmına gelirsek tabii ki ertelemekten vazgeçin. Yarım bıraktığınız her ne varsa tek tek tamamlayın. 'Eski sevgili işini nasıl yapıyoruz moruk?' diye sorduğunuzu duyar gibiyim fakat öyle şeylerin ilacı genelde zaman oluyor. Onun haricinde bir başka işe yönelmenizi engelleyen sürekli kafanızı meşgul eden ve ilerlemenize engel olan işlerinizi teker teker tamamlayarak kafa rahatlığına kavuşabilmeniz mümkün.
_Kaynaklar: listelist.com, eksisozluk.com, kpssdershanesi.net, wikipedia.org, kuraldisi.com_