ANKARA (ANKA)- Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Adalet Bakanlığı'nın hukuki konularda gazetelerde yazıları çıkan iki yargıç hakkında disiplin soruşturması başlatmasına tepki gösterdi.
Eminağaoğlu, "Yargıçları memurlaştıran ve edilgen kılan, ayrıca yasaları da zorlayarak aşan uygulamadan ivedilikle vazgeçilmelidir" dedi. Eminağaoğlu, yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığı'nın "Kamuoyunda hiza bombacısı olarak bilinen eski bir kamu görevlisinin sözlerinden hareketle, yargıda yaşanan sorunlarla ilgili görüşlerini ulusal bir gazetede kaleme alan" bir yargıçla yine Danıştay saldırısıyla ilgili görüşlerini kaleme alan" başka bir yargıç hakkında disiplin soruşturması başlattığını belirtti. Eminağaoğlu, bu tür soruşturmaların her geçen gün arttığına değinerek, ifade özgürlüğünün ulusal ve uluslar arası mevzuatta diğer bireylerle aynı paralelde düzenlendiğine vurgu yaptı. Eminağaoğlu, HSYK tarafından da benimsenen BM Bangolar Yargı Etiği kurallarında, yargıç ve savcıların da ifade özgürlüğüne sahip oldukları, hukuksal tartışmalara katılabilecekleri, görüş ve düşüncelerini açıklayabileceklerinin açıkça belirtildiğini söyledi.
Eminağaoğlu, "Yargıçları memurlaştıran ve edilgen kılan, ayrıca yasaları da zorlayarak aşan uygulamadan ivedilikle vazgeçilmelidir. Kuvvetler ayrılığı sisteminin geçerli olduğu Ülkemizde; Adalet Bakanlığının ancak kuvvetler birliği sisteminin söz konusu olduğu rejimlerde sahip olabileceği yargı, yargıç ve savcılar üzerindeki yetki ve görevlerine ise mevzuat değişikliği yoluyla son verilmelidir" diye konuştu.
Yürütmenin baskısı
Eminağaoğlu, yargıç ve savcıların, hukuksal konularda ya da meslekleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini, ifade özgürlüğü bağlamında mesleğin saygınlığını ve tarafsızlığını gözeterek söz ve yazıyla veya örgütleri aracılığıyla açıklayabileceklerini belirterek, "Oysa yargıç ve savcılar ifade özgürlüğü bağlamında hukuksal konulardaki görüş ve düşüncelerini açıkladıklarında, yürütme organının baskıcı uygulamalarıyla karşılaşmaktadırlar. Yargıç ve savcıları edilgen olmaya yönlendiren bu uygulamalardan yürütme organı bir an önce vazgeçmelidir" diye konuştu. Eminağaoğlu, şu önerilerde bulundu:
"-Yargıç ve savcılar hakkında disiplin soruşturması açılması Adalet Bakanı iznine bağlı olmaktan çıkarılmalıdır. Siyasi kişilik olan Adalet Bakanına bu yetkinin tanınması, anılan yetkinin her olayda kullanılmasını tartışmalı kılmaktadır. Ayrıca yargıç ve savcılar, idari yönden de Adalet Bakanlığına bağlı olmamalıdır. Bu nedenle Anayasa da, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Yasasında, 2992 sayılı Adalet Bakanlığı Teşkilatı ile ilgili yasada değişikliğe gidilmelidir.
-Yargıç ve savcılar hakkındaki soruşturmaları yapan müfettişler, yine siyasi bir kişilik olan Adalet Bakanına değil, HSYK ya bağlı olmalı, bu nedenle 2802 ve 2992 sayılı Yasalarda değişikliğe gidilmelidir.
-Soruşturmalarda yargıç ve savcıların savunma haklarını kullanılabilmeleri yönünden, açıkça suçlamanın konusu ve dayanağı ile diğer bilgi, belge ve raporlar kendilerine iletilmeli, erişimleri sağlanmalı, savunma hakları kısıtlanmamalıdır.
-Yapılan soruşturma sonucunda eylemin disiplin yaptırımını gerektirip gerektirmediği yönünden, dosyanın HSYK'ya sevkedilmesi Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün yetki ve takdirinden çıkarılmalı, bu süreçte siyasi bir organ değil, HSYK yetkilendirilmeli, 2802 ve 2992 sayılı Yasalarda değişikliğe gidilmelidir.
-Disiplin soruşturmasına yönelik kurallar, her olayda bir diğer kuralın sahasına taşabilecek derecede değişkenlik gösterebilen içi boş madde metinleri yerine açık ve belirgin olarak düzenlenmeli, bu nedenle 2802 sayılı Yasada değişikliğe gidilmelidir.
-HSYK da savunma hakkı etkili olarak kullanılabilmeli ve HSYK kararlarına karşı da etkili başvuru yolları açık olmalıdır."