Kitaplar, çocuğun hayal dünyasının gelişmesine, düşünme gücünün artmasına, anadilini daha kolay öğrenmesine, kelime hazinesinin gelişmesine yarar sağlıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 78 milyonluk Türkiye nüfusunda kişi başı 8,4 kitap düşüyor. Milli Eğitim Bakanlığının yayımladığı 2017 Yılı Performans Programı’nda yer alan tabloya göre, 2017’de öğrenci başına düşen kitap sayısının ilkokuldayken 25 iken, yaş büyüdükçe de kitap okuyan öğrenci sayısının azaldığına dikkat çekiliyor.İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Hakan Yıldız, kitap okumayı sevdirmenin çocuğun geleceğini şekillendirmede önemli bir adım olduğunu söyledi. Çocukların küçük yaşlarda kitap ve dergilerle onların içindeki resim, şekil, renklerin etkisiyle tanıştıklarını ifade eden Yıldız, bu süreçte kitaplara karşı çocuklarda merak oluşmaya başladığını, bu duygunun çocukta kitap okumaya yönelik bir ilgi oluşturduğunu aktardı. Yıldız, “Okuma yazma becerisine sahip olmayan çocuk, kitapların içindeki yazılanları resimlerle ne anlatılmaya çalışıldığını öğrenmek isteyecektir ve okumaya, öğrenmeye karşı bir istek oluşacaktır. İşte tam bu nokta da ebeveynlerin bilinçli yönlendirmeleri büyük bir öneme sahiptir. Anne baba çocuğun bu merakını ve öğrenme isteğini doyurmak için devreye girmelidir. Ona model olmalı ve çocuğa kitap okuyarak destek olmalıdır” dedi."Okuma alışkanlığı çocuklukta kazanılır"Yıldız, kitap okuma alışkanlığının azalmasının en önemli nedenlerinden birinin şimdinin ebeveynlerinin kendi çocukluk dönemlerinde okuma alışkanlığı kazandırılamamış olmasından kaynaklandığını kaydetti. Kitapların çocuğun hayal dünyasının gelişmesine ve düşünme gücünün artmasına etki ettiğini vurgulayan Yıldız, “Düşünmeyi öğrenen çocuk, yeni fikirler üretmede daha başarılıdır. Kendini ifade etme becerisi kazanır. Eleştirel bakmayı öğrenir, çok yönlü düşünme gücü gelişir ve daha doğru kararlar verebilir. Kitaplar çocuğun anadilini daha kolay öğrenmesini ve kelime hazinesinin gelişmesini sağlar. İnsanların günlük yaşamda kullandıkları kelime sayısının çok düşük seviyelerde olduğu araştırmalarda ortaya çıkmaktadır. Kendi anadilini kolay ve doğru bir şekilde öğrenen çocuk için ikinci bir dili öğrenmek zor olmaz” diye konuştu."Kitap okumak basite alınmamalı"Okul öncesinin çocukların bilişsel gelişimin en yoğun ve hızlı dönemini oluşturduğuna işaret eden Yıldız, dil ile bilişsel gelişimin birbirine paralel olduğunu belirtti. Bunda kitapların etkisinin inkar edilemeyeceğini aktaran Yıldız, şunları söyledi:“Kitap okumak, çocukların kişilik yapısından düzen alışkanlığı kazandırmasına, sosyal becerilerden dünyayı anlamlandırmasına kadar birçok konuda yaşamı kolaylaştıran bir etkiye sahiptir. Ebeveynler kitap ve okuma alışkanlığı kazandırma çalışmalarını basite almamalıdır. Çocuğun yaşına ve gelişim özelliklerine uygun, daha çok renkli ve resimli kitaplar seçilmelidir. Gün ortasında çocuğun ilgilerine yönelik onu heyecanlandırıp araştırmaya sevk edecek kitaplar okunmalıdır. Uyumadan önce ise günün yorgunluğunu dindirip onu rahatlatacak ve uykusunda hayal edebileceği güzel şeyleri anlatan kitaplar okunmalı ve o kitaplar hakkında konuşulmalıdır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz