BURSA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Yüksek Askeri Şura Kararları'ndan, özellikle ihraç kararlarının yargı denetimine tabi tutulması için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Adil yargılanma, hak aramanın sonuna kadar tüketilmesidir. Bireyin mahkemeye başvurma hakkını kendisinden mahrum edemeyiz" dedi.
Bursa Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, Türkiye'de ilk defa Bursa Emniyet Müdürlüğü, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bursa Barosu'nun ortaklaşa gerçekleştirdiği ve gözaltına alınan bütün kişilerin bilgisinin anında girileceği, "Gözaltı İzleme Projesi" hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Emniyette gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yalçınbayır, Yüksek Askeri Şura'nın ihraçlarla ilgili kararlarına da yargı yolunun açılacağını söyledi. Bunun için çalışmalar yapıldığını ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun ocak ayından itibaren çalışmalara başlayacağını ifade eden Yalçınbayır, "Yeni anayasa, parti, hükümet ve seçim bildirgesinde var. Anayasa değişikliğinde bu dönemde yargı bağımsızlığı ve temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve yürütülmesiyle ilgili konular ön planda tutuluyor. Bizim hedefimiz adil yargılanma ve hak aramanın sonuna kadar tüketilmesidir. Hak aramanın sonuna kadar tüketilmesi demek, bütün yargı mercilerinin sonuna kadar o disiplin içinde nihayetlenmesidir" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın tek başına yaptığı tasarruflar, YAŞ kararları, memurlarla ilgili kınama cezaları, Yüksek Hakimler Kurulu Kararları'nın aleyhine yargı yoluna gidilemediğini hatırlatan Yalçınbayır, bunları değiştirmek için yapılan çalışmaları anlattı. Yalçınbayır, amaçlarının Yüksek Askeri Şura'nın kararlarını tartışmak olmadığını savunarak şunları söyledi:
"Her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, YAŞ kararları aleyhine yargı yolunun kapalı olmasının hukukla bağdaşacağını söylüyorsa da bunu daha da genişletebiliriz. Bu genişletmeyi düşünüyoruz. Buradaki sorun, o kararların konusu olan filleri savunmak değil, YAŞ kararlarını tartışmak da değildir. Sadece adil yargılanma hakkına bireyin kavuşmasını sağlamaktır. Biz o fiilleri çıkarılmayı doğuracak fiilleri savunamayız. Askerin kendine has disiplini vardır. Çıkarıldıysa tabii ki görevini yapamayacaktır. Ama mahkemeye başvurma hakkını ondan mahrum edemeyiz."
"İHRAÇLA İLGİLİ HAK ARAMA TÜKETİLMELİDİR" YAŞ kararlarından terfilerle ve tayinlerle ilgili kararları makul karşıladıklarını vurgulayan Yalçınbayır, "Konuyla ilgili disiplin hukukunu en iyi bilen merci Askeri İdare Mahkemesi'dir. Tereddüt edilecek bir konu kesinlikle yoktur. İhraçla ilgili hak arama tüketilmelidir. YAŞ kararlarından özellikle ihraç kararlarını yargı denetimine tabi tutulmasını istiyoruz. Bireyin hukukunu ön plana alan görüşü savunacağız. Ama bunu uzlaşmacı ve katılımcı bir anlayışla yapacağız. İstisnaları hukukumuzdan kaldırmayı diliyoruz" diye konuştu.
'Gözaltına Gözaltı' projesi hakkında da bilgi veren Yalçınbayır, gözaltıyla ilgili çeşitli iddia ve ithamlardan korunmak için projenin önemli olduğunu, Avrupa Birliği'nin yolunun da bu proje çerçevesinde Bursa'dan geçtiğini bildirdi. Avrupa Birliği istediği için bir takım düzenlemelere gidilmediğini, bireyin özgürlüğü için çalışmalar yapıldığını hatırlatan Yalçınbayır, "Biz 2004 yılından çok önce eksiklerimizi tamamlayacağız. Bu proje ile teknolojinin devlet hayatına girmesi açısından çok önemli bir projedir. İnsanlar, şeffaf bir ortamda yakınlarının hangi ortamda ve neden gözaltında tutulduğunu öğreneceklerdir. Hak ihlali iddiaları önlenmiş olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokrasiyi insan hakları ve hukukun üstünlüğünü tüm unsurlarıyla gerçekleştirdiği zaman, gerçek performansını ortaya koyacaktır. Üretimi ve kaliteli yaşamı ortaya koyacaktır. Bu proje sivil toplum örgütlerinin devleti denetlemesi ve şeffaflaşma açısından da çok önemlidir" şeklinde konuştu.
Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, 3 bakanlığın yaptığı son düzenlemelerle projenin en kısa zamanda hayata geçirileceğini, projenin Türkiye'ye yaygınlaşmasını ümit ettiklerini söyledi. Türkiye'nin gözaltı sürelerinin ihlali sebebiyle AİHM'de 7 defa mahkum olduğunu kaydeden Özler, "Artık 2003 yılına girerken Türkiye Cumhuriyeti Devleti Avrupa Birliği kapısındayken gözaltı nedenleriyle mahkum olması, para cezasına mahkum olması hiç birimizin lüksü olamaz. Ödenecek tazminatlarda 65 milyonun hakkı vardır. Devlet olarak AB'ye girmeye kararlıyız. Öncelikle hukukumuzdaki eksiklikleri gidereceğiz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, Emniyet müdürlüğüne girişinde, müdür yardımcıları tarafından karşılanırken, bir süre kendisini bekleyen vatandaşların yanına giderek sohbet etti.