İZMİR (İHA) - İzmir Ticaret Odası (İZTO), üyelerine yönelik olarak "İş Güvencesi Yasası" bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma eski Genel Müdürü İsmail Bayer, 16 Mart 2003'de yürürlüğe girecek 'İş Güvencesi Yasası'nın, yürürlüğe girdiği günden itibaren iş mahkemelerinde yoğunluğa sebep olacağını, mahkeme tarafından geri döndürülen işçinin geçmiş SSK primlerinin ödeme şekli ile kendisine işsiz kaldığı sürede verilen işsizlik aylığının geri alınması konusunda boşluklar taşıdığını öne sürdü.
"NE İŞÇİYE, NE DE İŞVERENE YARADI"
İZTO Mücahit Büktaş Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıda, Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başkanvekili Akın Kazançoğlu, oda üyeleri, muhasebe ve personel müdürleri hazır bulundu. Toplantının açış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Demirtaş, alelacele çıkartılan yasanın ne işçiye, ne de işverene yaradığını vurgulayarak, "Aslında son dönemlerde işçi ile işveren arasında bir barış ortamı söz konusu olmuştu. Bunda, işçi ve işveren sendikaları ile işçi ve işverenlerin büyük katkısı vardı. Son dönemde, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın ortamı geren bir çalışması oldu. Ancak bu çalışma ne işçiye, ne de işverene yaradı. Aslında hiç kimseye yaramadı. Biz iş güvencesine karşı değiliz. Ancak bunun iş kanunu, sendikalar kanunu, iş güvencesi kanunu gibi kanunların bir paket halinde ele alınması gibi gerekirdi. Hiç bir zaman bizim işçimizin de Avrupa ortamının şartlarının altında çalışması söz konusu olamaz. İşçilerimizin emeğinin sömürülmesi söz konusu olamaz" şeklinde konuştu.
"İŞVERENİN YÖNETİM HAKLARINA SINIRLAMA GETİRİYOR" Toplantıya konuşmacı olarak katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma eski Genel Müdürü İsmail Bayer ise konuşmasının ilk bölümünde yasanın içeriği, uygulamanın getirdiği yükümlülükler, kanunlaşma süreci ve bu yasa ile ilgili daha önce gerçekleştirilen çalışmalar konusunda katılımcılara bilgi aktardı. İş güvencesi konusunun, 1978 yılında Türkiye'nin gündemine girdiğini, erken seçim ile birlikte yeniden gündeme gelerek kanunlaştığını ifade eden İsmail Bayer, bu yasanın işçi, işveren ve devleti ilişkilendirdiğini söyledi. Yasanın üç kanun üzerinde değişiklik yaptığını, bunların 1475 Sayılı İş Kanunu, Sendikalar Kanunu ve 212 Sayılı Basın İş Kanunu olduğunu, 854 Sayılı Deniz İş Kanunu'nun ise gözden kaçtığını ileri süren Bayer, şöyle konuştu:
"İşverenin bazı yönetim haklarına sınırlama getiriyor. Bu sınırlamayı kurallar sistemi getiriyor. Yazılı bildirim yapmadan ve işçi çıkartmanın gerekçesi bildirime yazılmadan 16 Mart 2003 tarihinden itibaren işçi çıkartma olmayacak. 16 Mart'tan itibaren 'Görülen lüzum üzerine iş aktiniz feshedildi' diye bir kavram olmayacak. Belli bir sözleşme ile çalışan işçiler ve işveren temsilcisi durumunda olanlar bu yasadan faydalanamayacak. Bu yasanın uygulama alanı en az 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri olacak. 9 ve daha az sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bu yasa uygulanmayacak. Türkiye'de 9 ve daha az sayıda işçi çalıştıran işyerlerinin oranı yüzde 90 civarında. 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinin oranı ise yüzde 9.5 kadar. Yani bu yasa, işçi çalıştıran işyerlerinin yüzde 9.5 kadarını ilgilendiriyor."
"DAVALAR 4 AYDA BİTECEK" Yasanın yürürlüğe girme tarihinden itibaren iş mahkemelerinde açılan davalarda patlama yaşanacağını iddia eden İsmail Bayer, bu kanun gereği davaların 4 ayda sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"16 Mart günü iş akdi feshedilen işçilerin çoğu soluğu mahkemede alacak. Her dava yasa gereği 4 ayda sonuçlandırılacak. Ortalama bir yılda dava sonuçlandırılan iş mahkemelerinde bu süre içinde davaların sonuçlandırılması mümkün değil. Yasa ile yeni bir tazminat türü geliyor. İş güvencesi tazminatı. Mahkemenin işçiyi geri döndürmesi halinde, sigorta priminin geriye dönük hesaplaması nasıl olacak? Faiz ödenecek mi? Diyelim ki geri döndürülen işçi 4 aylık ücretini mahkeme kararı ile aldı. İşsizlik aylığı da aldıysa bu para ne olacak? Aldığı kıdem tazminatını işveren nasıl geriye alacak? Bu bir sorun olarak karşımıza çıkacak."