Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)- DENİZLİ Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Erdem Çapar, böbreklerde en sık görülen hastalıkların enfeksiyon ve taş oluşumu olduğunu belirterek, bu hastalıkların önlenmesinde yaşa ve kiloya göre su tüketilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Böbreklerin insan vücudunda, kan dolaşımındaki atık ürünlerin vücuttan atılmasını sağlayan hayati fonksiyon sahibi organlar olduğunu anlatan Üroloji Uzmanı Dr. Erdem Çapar, bu sebeple kalp, akciğer, karaciğer gibi böbrek sağlığının da ciddi bir konu olduğunu vurguladı. Çapar, karın, kasık ağrısı ile sağlık kuruluşuna başvuran bir kişide böbrek taşı rahatsızlığı olabileceğini belirtip, "Bıçak saplanır tarzda ağrı ile kendini gösteren şikayetlere bulantı, kusma, idrar yanması, idrar zorluğu eşlik edebilmektedir. Böbrek taşlarının en sık sebebi net olmamakla beraber aşırı konsantre idrar üretimidir. Yaşımıza ve kilomuza uygun yeterli miktarda su tüketimi, gıdalar ile kalsiyum desteği, tuzun azaltılması, yeterli potasyum alımı, aşırıya kaçmadan yeterli protein desteği, sitrat desteği, oksalat kısıtlaması, vitamin desteği, fitik asit desteği, asitli ve şekerli içeceklerin kısıtlanması ve probiyotik alımı ile idrarımızı seyrelterek taş hastalığından korunabiliriz. Unutmamalıyız ki taş hastaları önlem almadıkları takdirde iki yıl sonra tekrarlayan ağrı ve böbrek tutulumuna maruz kalabilmektedirler" diye konuştu.
Böbrek sağlığını etkileyen hipertansiyon, diyabet gibi sistemik hastalıklar yanında en ciddi kazanılmış rahatsızlıkların idrar yolu enfeksiyonları ve su alım eksikliği olduğunu kaydeden Çapar, şunları söyledi:
"İdrar yolu enfeksiyonları vücuda dışarıdan idrar yolu aracılığı ile girmektedir. Enfeksiyonları önlemenin en iyi yolu vücudumuzu ve yaşadığımız çevreyi temiz tutmaktan geçmektedir. İçinde bulunduğumuz yaz aylarında dikkat edilmediği takdirde kontrolsüz havuz kullanımı özellikle çocuklarda vücudumuzda ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Havuz kullanımı ile oluşabilecek rahatsızlıkların başında idrar yolu ile bulaşan hastalıklar ve havuz suyundaki klora bağlı sıvı kaybıdır. Enfeksiyonlardan korunmak için havuza girmeden duş almalı, ıslak kıyafetin üzerimizde kurumasını beklememeliyiz. İkinci sorun vücutta sıvı kaybıdır. Sıvı kaybı vücuttaki enzimatik aktivitelerde bozulmaya yol açarak baş ağrısı, yorgunluk ve halsizliğe yol açmaktadır. Yeterli su aldığımıza kendi idrar rengi ve idrar miktarımıza bakarak karar verebiliriz. Almamız gereken su miktarını kilomuza göre de hesaplayabiliriz. Bu hesaplamada su tüketimi; 10 kilogram bir birey için 300-400 ml, 20 kilogram için 600 ml, 30 kilogram için 900 ml, 45 kilogram için 1250 litre, 55 kilogram için 1.5 litre, 65 kilogram için 1750 litre, 70 kilogram için 2 litre, 80 kilogram için 2 bin 250 litre, 90 kilogram için 2.5 litre olmalıdır."
FOTOĞRAFLI