HABER

"Yasadışı ticaret 10 milyar dolarlık hacme ulaştı"

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'de faaliyet gösteren 350'ye yakın yerli ve yabancı markayı temsil eden Marka Koruma Grubu (MKG), Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Cahit Güran ve Yrd. Doç. Dr. Umur Tosun tarafından hazırlanan "Sahte ve Kaçak Ticari Malların Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri" başlıklı raporu, düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna sundu. Marka ihlallerinin ve yasadışı ticaretin vardığı boyutu ve ülke ekonomisine verdiği büyük zararı en güncel verilerle ortaya koyan araştırma, tüketici ve üretici anketinin çarpıcı sonuçlarını da yansıtıyor.

MKG'nin desteğiyle Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölümü'nden Doç. Dr. Cahit Güran ve Yrd. Doç. Dr. Umur Tosun başkanlığında bir ekip tarafından hazırlanan "Sahte ve Kaçak Ticari Malların Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri" başlıklı raporun kamuoyuna tanıtılması için bugün bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda MKG adına açılış konuşmasını yapan JT International Kurumsal İşler Direktörü Dr. Hasan Süel, yasadışı ticaretin devlete, üreticiye ve tüketiciye etkileri ile Türkiye'de yasadışı ticaretin 10 milyar dolarlık bir hacme ulaştığına dair araştırmalarını özetledi. Süel, öneri ve beklentilerini şu sözlerle dile getirdi:

"Yasadışı ticaret yoluyla satılan ürünlerin pazardaki denetimini artırmak, özellikle sınır bölgeleri ve limanlarda yapılan gümrük kontrollerinin sıkılaştırılması, sorunun çözümünde önemli bir rol oynayacaktır. Elbette kamuoyu ve karar vericilerin bilincinin artırılması, kamu kurumları arasında koordinasyonun geliştirilmesi, caydırıcı yaptırımlar ve bunların sıkı bir şekilde uygulanmasının sağlanması da bu çözüm sürecinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Hacettepe Üniversitesi'nden değerli hocalarımızın
gerçekleştirdikleri araştırma ve tüketici algılama anketi, Türkiye'de ihbar müessesinin çok yetersiz kaldığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla çözüm yolunda bu noktanın kuvvetlendirilmesi de önem arz etmektedir. Son olarak, yasadışı ticaret ile mücadelede tüm paydaşların katılımının sağlanacağı bir 'Stratejik Plan' hazırlanması kritik bir önemdedir."

Hasan Süel'in ardından Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölümü'nden Doç. Dr. Cahit Güran, hazırladıkları kapsamlı raporun başlıklarını aktardı. Öncelikle sahteciliğin tüketicilere, devlete, topluma ve hak sahiplerine dönük maliyetlerini özetleyip sahteciliğin yapısı ve ölçümüne ilişkin sorunları anlatan Güran, ardından tüketici algılama anketi ve üretim anketiyle ulaştıkları sonuçları paylaştı. Buna göre, Türkiye'de tüketicilerin yüzde 41'i malın kalitesini, yüzde 32'si fiyatını, yüzde 20'si markasını,
yüzde 6'sı da orijinalliğini birinci derecede öncelikli olarak gördüğü için Türkiye'de marka sadakatinin düşük olduğu bulgusuna ulaşıldı.

Tüketicilerin yüzde 31'i sahte ve kaçak malları işportadan, yüzde 22'si semt pazarlarından, yüzde 16'sı da sosyete pazarlarından satın aldıklarını ifade etti. Bu bulgular, düzensiz piyasaların soruna kaynak oluşturduğunu ortaya koydu. Tüketiciler "sahte mal alma nedenleri"ni açıklarken, yüzde 58 oranında "orijinal ürünü pahalı bulma" gibi bir gerekçe sundu. Yüzde 27 oranında ise "sahte ürüne ulaşmanın kolaylığı"na dikkat çekildi.

Araştırma, sahteciliğin cezalandırılması konusunda kafaların karışık olduğunu da ortaya koydu. Tüketici anketine katılanların yüzde 61'i "cezalandırılmalı" derken, yüzde 18'i "hayır cezalandırılmamalı" şeklinde görüş belirtti. Yüzde 20'lik kesim ise "kararsızlığını" dile getirdi. "Sahte ürünü ihbar eder misiniz" sorusuna olumlu yanıt verenlerin oranı ise yüzde 19'da kaldı.

En Çok Aranan Haberler