Uluslararası Af Örgütü, “Yasaklar önceden tasarlanmış ciddi ve genel bir darbeye işaret ediyor.
İlkel bir hükümet sansürü” açıklamasında bulundu. İnsan Hakları İzleme Örgütü ‘felaket’ olarak niteledi. Washington merkezli düşünce kuruluşu Türkiye Politikaları Merkezi (TPC) ise “Eğer tüm bunlar Amerika’da olsaydı siz ne yapardınız” diye tam sayfa gazete ilanı verdi.
TÜRKİYE’de Twitter’ın ardından YouTube’un da yasaklanmasına dünyadan tepki büyüyor. ABD Senatosu’nda Türkiye’deki kısıtlamaları kınayan bir yasa tasarısı hazırlandı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Üyesi ve Kongre’de bölgeyi en iyi bilen isimlerden Demokrat Partili Connecticut Senatörü Chris Murphy tarafından hazırlanan tasarıda şu ifadelere yer verildi: “ABD Senatosu, Türkiye Hükümeti’nin basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve internet özgürlüğüne getirdiği kısıtlamaları kınamaktadır. ABD Senatosu, teknoloji ve sosyal medya sitelerinin bağımsız gazeteciler ve kamuyla iletişim kurmaları ve bilgiye erişimleri için yardım ederek oynadığı rolü kabul etmektedir. ABD Hükümeti’nin tüm dünyada demokrasiyi destekleme ve iyi yönetimi teşvik etme çabalarında internet özgürlüğünün öneminin altını çizmektedir. Türk Hükümeti’ne acilen sosyal medya dahil basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları sona erdirme ve Twitter’a erişimi yeniden sağlama çağrısı yapmaktadır.”
ENDİŞE VERİCİ GELİŞME
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı (AKPM) Anne Brasseur da yaptığı yazılı açıklamada “Seçimlerin yaklaştığı günlerde AİHM içtihatlarına aykırılık taşıyacak şekilde YouTube’a erişimin tamamen engellenmesi ifade özgürlüğü açısından endişe verici bir gelişmedir” ifadesini kullandı. Brasseur, uygulamanın şubat ayında kabul edilen internet yasasının tatbik edilmesiyle ilgili ciddi soru işaretlerini ortaya çıkardığını belirterek, Türk yetkililere en kısa zamanda AİHM hükümlerine uymaları çağrısında bulundu.
GENEL BİR DARBE İŞARETİ
Twitter ve YouTube yasağına Uluslararası Af Örgütü’nden de tepki geldi. Af Örgütü’nün Türkiye şubesinden yapılan açıklamada “Yasaklar önceden tasarlanmış ciddi ve genel bir darbeye işaret ediyor. Seçimler arifesinde olunduğu ve Başbakan Erdoğan’ın YouTube ile ilgili önceki açıklamaları birleştirildiğinde, YouTube erişimini ülke çapında tamamen yasaklamaları ilkel bir hükümet sansürü. YouTube’a erişim derhal sağlanmalı ve yetkililer ihlallere ve karşıt görüşlere yer veren siteleri yasaklamaktan vazgeçmelidir” denildi.
Dünyanın önde gelen insan hakları kuruluşlarından İnsan Hakları İzleme Örgütü de yasakları ‘felaket’ olarak niteledi. Merkezi ABD’de olan örgüt, açıklamasında “Türk hükümetinin, idari bir talimatıyla YouTube’u kapatma kararı vermesi Türkiye’de ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı açısından bir felakettir. Hükümet, benzer bir biçimde 21 Mart’ta Twitter’ı kapatmıştı” ifadesini kullandı.
ABD’DE OLSAYDI NE YAPARDINIZ?
Washington merkezli düşünce kuruluşu Türkiye Politikaları Merkezi (TPC) ise Twitter ve YouTube yasağı nedeniyle Washington Post Gazetesi bünyesindeki Express Gazetesi’ne tam sayfa ilan verdi. “Eğer tüm bunlar Amerika’da olsaydı siz ne yapardınız” başlıklı ilanda hükümetin uygulamaları eleştirilirken, “17 Aralık 2013 tarihinden beri her gün artan bir endişe ile hükümetin karıştığı yolsuzluk haberlerini takip ediyoruz. Hükümetin ise bu iddialar ve ortaya çıkan gerçekler karşısındaki cevabı sadece baskıcı çözümler yönünde olmaktadır. Gittikçe daha da kısıtlanan düşünce ve konuşma özgürlüğü, medya mensuplarının bastırılması ve yargıdaki ihlaller bu sözde çözümlerin ilk akla gelenleridir” denildi. DIŞ HABERLER SERVİSİ
Erdoğan’ın çıkışı yok
DÜNYA basını da YouTube’un engellenmesine geniş yer ayırdı:
-The Wall Street Journal: Bu yasak, Türkiye’nin acımasız internet sansürleri uygulayan Çin, Suriye ve Kuzey Kore’yi de kapsayan ülkeler kulübündeki yerini sağlamlaştırdı.
-Economist: Erdoğan, Vladimir Putin’e teşekkür etmeli. Çünkü Rusya Federasyonu Başkanı’nın Ukrayna’ya saldırısı haftalarca manşetleri işgal etti. Bu durum Erdoğan’ın yolsuzluk skandalından ve kendisi ile müttefiklerini korumak için tasarladığı özgürlükleri sınırlayıcı bir dizi yasadan uluslararası alanda az bir kınamayla kurtulmasını sağladı... Özetle Erdoğan’ın çıkışı yok ama bulsa ülkesi için iyi olur.
-AP: Türkiye’de yerel seçim yaklaşırken tüm gözler Erdoğan’da. Erdoğan, yolsuzluk skandalıyla kapana kısılmıştı. Twitter ve YouTube yasağıyla da hem içeride hem dışarıda büyük tepkilere yol açtı. Diline pelesenk olan “Biz ve onlar”, “komplo teorileri” gibi ifadelerle ayrımcılığı tetikledi. Türk Lirası değer kaybetti, faiz oranları yükseldi, Türk ekonomisi uçurumdan aşağı yuvarlandı. Tüm bunlar bir lideri devirmeye yetecek nedenler.
-Spiegel: Türkiye, internetteki video platformunu kapattı. Öncesinde Ankara’nın Suriye ile savaş nedeni aradığına dair bir görüşme kaydı yayınlanmıştı... Bu görüşme gerçekse Türk iktidarı için dış politikasının çöktüğünün bir belgesi olabilir. YouTube’un kapatılması, milyonların bu durumu izlemesini engelliyor.