HABER

Yaşamı, film gibi

DİYARBAKIR (İHA) - Okuduğu şiirler ve söylediği türkülerle Anadolu insanının gönlünde taht kuran Aşık İhsani, yani İhsan Sırlıoğlu'nun hayatı adeta film gibi. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de yaşanan açlık ve sefalet sırasında, yaşaması için daha 5 yaşındayken annesi tarafından köy ağalarına satılan Aşık İhsani'nin (74) hiç okula gitmeden yazdığı 23 şiir, öykü ve roman kitapları yabancı dillere çevrildi. Yaşamı boyunca yaptığı 17 evliliğe karşın, sıkıyönetim döneminde 17 yıl boyunca cezaevinde kalan Sırlıoğlu, şu anda Diyarbakır'da 35 yaşındaki eşi Berivan ile yaşamını sürdürüyor. Adnan Menderes ve Celal Bayar ile iyi dostluklar kurduğunu söyleyen İhsani Sırlıoğlu, "Cem Karaca'nın 17 yaşındaki yeni eşi Semra Uçbay, Cem'i terk edip beni kaçırdı" dedi.

Diyarbakır Yenişehir semtinde 35 yaşındaki eşi Berivan ile mütevazı bir yaşam sürdüren Azerbaycan kökenli İhsani Sırlıoğlu, yazdığı 23 kitap ve çıkardığı 38 kasetle Anadolu insanının gönlünde taht kurmuş. Hayatı boyunca Türkiye'yi karış karış gezen ve 'aşık'lık yapan İhsani, hala sazını elinden bırakmıyor ve puslu sesiyle türkülerini okumaya devam ediyor. Okuma yazmayı askerde öğrendikten sonra 23 kitap yazan ve bunlardan 13'ünün Fransızca, Almanca, İngilizce ve İsveç dillerine çevrildiğini söyleyen aşık, kendini Anadolu'nun son çağdaş ozanı olarak nitelendiriyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakanı Adnan Menderes'e türküler okuduğunu belirten Sırlıoğlu, 1968 yılında Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) İstanbul Milletvekili seçildiğini söyledi.

2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan açlık ve sefalet sonrası 3 kilogram ekmeğe karşılık köy ağalarına satıldığını ifade eden Sırlıoğlu "Babam öldükten sonra bize bakacak kimse yoktu ve annem beni Muş'ta 3 kilo ekmek karşılığında bir ağaya sattı. 19 yaşıma kadar maraba olarak çalıştım" dedi.

Askerliğin hayatında dönüm noktası olduğunu anlatan Sırlıoğlu, "Daha sonra askere gittim, bu benim için hayatımın dönüm noktasıydı. Önce okuma yazma, daha sonra saz çalmayı öğrendim. Askerden sonra elime aldığım kırık dökük sazımla Anadolu yollarına çıktım. Türkiye'yi karış karış gezdim. Halk beni çok sevdi, kasetlerim, kitaplarım yok satıyordu. İlk kitabım olan 'Ağalı Dünyada Bu Yüzden'de ağalık sistemini anlattım, bu kitabım 2 milyon sattı. Toplumun çeşitli sorunları, toplumsal ve ekonomik konularla ilgili birçok şiir yazdım" diye konuştu.

Aşık Sırlıoğlu, siyasi faaliyetlerde de bulunduğunu belirterek, "Yazdığım şiirler yüzünden 17 yılımı cezaevinde geçirdim. 1968 yılında TİP'ten İstanbul Milletvekili seçildim. O zaman 40 bin oy aldım. Meclis'e girmeden Anadolu'ya geldim ve şiirlerimi, türkülerimi okudum. Herkes uzun saçım ve göğsüme kadar uzanan sakallarımla beni tanıyordu. Bir dostum aracılığıyla Belçika'da düzenlenen dünya şiir yarışmasına katıldım. Bu yarışmaya dünyanın birçok ülkesinden şairler katılmıştı. Okuduğum şiir üzerine salonda alkışlar yükseldi. Yarışmanın sonunda bana, 'Dünya birincisi sen oldun' dediklerini, çok cahil olduğum için geç fark etmiştim. Tanınmış edebiyatçılar beni görünce

'Nasıl yazıyorsun bu şiirleri?' diye şaşırıyordu. Oturduğum yerde şiir yazıp, türkü söylüyordum" şeklinde konuştu.

Ünlü sanatçı Cem Karaca'nın 17 yaşındaki eşi Semra Uçbay'ın evlenmek için kendisini kaçırdığını iddia eden Sırlıoğlu, "Uzun yıllar Fransa'da yaşadım, ancak yaşadığım toprakların hasretini çekince dayanamayıp Diyarbakır'a geldim. Ünlü olduğum 1960'lı yıllarda, şimdiki pop sanatçısı Tarkan gibi kadınların büyük ilgisini çekiyordum. Balerinler, tiyatro ve sinema dünyasından çok sayıda kadınla evlenip boşandım. Şu an 17. ve son eşim Berivan ile birlikte mutlu bir hayat yaşıyorum. Evlendiğim kadınların çoğundan çocuğum oldu, ancak sadece 3 tanesiyle görüşüyorum. Onlar da İstanbul'da yaşıyor" dedi.

En Çok Aranan Haberler