Yaşar Üniversitesi öğrencilerinden kent tarihine dokunan tasarımlar

Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, tasarım stüdyosu derslerinde, İzmir’in cumhuriyet döneminde inşa edilmiş tarihi ve simge yapılarına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla projeler hazırladı. Öğrenciler ayrıca, tarihi Kemeraltı Çarşısındaki bir binayı da ortak çalışma mekanları olarak kullanılmak üzere yeniden tasarladı.
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü ikinci sınıf öğrencileri, tasarım stüdyosu dersleri kapsamında, yapılarıyla görenleri kendine hayran bırakan, adeta kentin simgeleri haline gelen cumhuriyet döneminde inşa edilmiş kamu yapıları üzerinde çalıştı. Bu binalara yönelik farkındalığı ve bilinci artırmak istediklerini ifade eden dersin koordinatörü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülnur Ballice, "Öğrencilerimiz bu sayede, hem yaşadıkları şehrin kültürel mirasını oluşturan yapıları inceleme hem de dönemin ulusal ve uluslararası mimarlarını yakından tanıma imkanı buldu. İncelenen yapılar arasında, devlet tiyatrosu, Fuar Pakistan Pavyonu, Gazi Okulu, Atlas Oteli, Kavaflar Çarşısı, Konak’taki Garanti Bankası ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü yer aldı. Öğrenciler, yaptıkları inceleme gezileriyle hem mekan analiz yöntemlerini deneyimledi hem de kullanılan yapım yöntemleri, malzemeleri, işlevsel dönüşümleri ile iç mekan detaylarını yerinde inceleme ve öğrenme fırsatı buldu. Oluşturdukları sunumlarda yapıların iç mekan özelliklerini yansıtan maketlerini de yaparak projelerini tamamladı" dedi.
Öğrenciler ayrıca aynı ders kapsamında, Tarihi Kemeraltı Çarşısı 847 sokaktaki Konak Belediyesi’ne ait bir binayı da ortak çalışma mekanları olarak kullanılmak üzere yeniden tasarladı. Projelerini hazırlamadan önce, İzmir’deki ortak çalışma mekanlarını görmek üzere teknik geziler gerçekleştiren öğrenciler; mekan kullanımı, işlevler ve çalışma çeşitliliklerindeki farklılıkları tartışıp sahipleri ile de fikir alışverişinde bulundu. Öğrenciler, daha sonra tasarlayacakları dört katlı binada da teknik incelemelerde bulundu. Doç. Dr. Ballice, "Son zamanların yenilikçi çalışma modeli olarak da bilinen ortak çalışma mekanları; serbest çalışan, start-up ya da gelişmekte olan, farklı ya da aynı disiplinden olan girişimcilerin karşılaşabilecekleri, tanışabilecekleri ve çeşitli iş olanakları yaratabilecekleri ortamlar. Projemizde de bu yenilikçi çalışma tarzının ihtiyacına uygun, verimliliği arttırıcı hem bireysel hem de grup çalışmalarına elverişli mekanlar ortaya çıkarmayı amaçladık" diye konuştu.
Doç. Dr. Gülnur Ballice koordinatörlüğündeki stüdyo dersinde, çalışmaları ise öğretim görevlileri Özge Başağaç, Fulya Ballı, Sevda Balcıoğlu, Tuğba Turan Fidanboy, Zeynep Sevinç Karcı ve Araştırma Görevlisi Selin Karagözler yürüttü.