Yaşlandıkça yumurta sayısı düşüyor

Altunizade Eurofertil Üreme Sağlığı Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, sık sık karşılaştığı konulardan birinin 'Kadınlar ve Yumurtaları' olduğunu belirterek, Türk kadınlarının doğurganlıkla ilgili yeteri kadar bilgiye sahip olmadığını kaydetti. Dr. Hakan Özörnek, "Bir kız çocuğunun anne karnında 5 aylıkken sahip olduğu yumurta sayısı yaklaşık 6-7 milyondur.

Doğumda bu sayı 1-2 milyona düşer. Çocukluk çağında yavaş yavaş azalarak ergenlik döneminden itibaren ayda bir yumurta yumurtlamak suretiyle bu azalma menopoza kadar aylık ortalama 350-400 yumurta harcayarak devam eder. 20'li yaşların sonuna doğru yumurta kalitesi ve sayısı düşmeye başlar. Bu azalma 35 yaşından sonra hızlanır ve yumurta sayısı 20 bine düşer. Menopoza doğru bu sayı bine kadar geriler. Yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurtalıklardaki yumurta sayısı ve kalitesi direkt olarak azalmaktadır. Döllenmeyen ve rahim içine yerleşmeden atılan yumurtalar emilerek vücut tarafından uzaklaştırılır" dedi.

Yumurta rezervinin öğrenilmesinde yaş sınırı olmadığına dikkat çeken Dr. Özörnek, "Her kadın, adetinin erken döneminde ultrasonografi yöntemi ile yumurtalıklarındaki yumurtaları muhafaza eden sıvı keseciklerinin sayılarını öğrenebilir. Bununla beraber, adetin 2. ya da 3. günü kan alınıp hormon testleri yapılarak, hormonların düzeylerine bakılabilir" diye konuştu.

YUMURTA KALİTESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Dr. Hakan Özörnek, yumurta sayısına ve kalitesine etki eden faktörlere de değindi. Özörnek, "Genetik faktörlerin yumurtaların sayısında ve kalitesindeki etkileri çok yüksektir. Bununla beraber, sigaranın zararını azımsamamak lazım. Sigara bir kadında erken menopoza yol açabilecek güce sahiptir. Yumurtalık rezervi az olan kadınların, sigara içmemesi koruyucu bir önlem olabilir" şeklinde konuştu.

Dr. Hakan Özörnek, kadının yumurta rezervlerinin azalmasının yaşlanma süreci ile doğru orantılı olduğunu vurgulayarak, "35 yaşından önce yumurta rezervleri azalan kadın 'erken yumurtalık yetmezliği' ile karşı karşıya kalır. Erken menopoz, genetik faktörlerden kaynaklandığı için kadının annesinde ya da diğer aile fertlerinde de bu sorun yaşanmaktadır. Kanser tedavisi gören kadın hastalarımız ışın ve ilaç tedavisinin dozu ile orantılı olarak erken menopoza girebilir. Yumurtalık ameliyatları ve şiddetli geçirilmiş enfeksiyonlar da erken menopoza davetiye çıkartmaktadır" dedi.

ERKEN MENOPOZ İLE DOĞAL MENOPOZ FARKI

Erken menopoz ile doğal menopoz arasındaki farka da dikkat çeken Dr. Özörnek, şunları kaydetti:
"Erken menopozda doğal yaşlanma ile oluşan menopoza göre daha çok sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. Genç yaşta azalan östrojen hormonu, kadının kemik yoğunluğunun daha erken azalmasına sebep olmaktadır."