Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oya Yeşim Hacımustafaoğlu Utkan, yaşlanma karşıtı kremler hakkında bilgilendirdi. Dr. Utkan, "Yaşlanma karşıtı ürünler çok derin kırışıklıkları açmıyor. Bunun yanında etkilerinin uzun vadede görüleceği de bilinmelidir. 1-2 aylık bir kullanımda ciltte sadece hafif bir aydınlanma ve parlama görülür. 6 aylık kullanım sonrası hafif kırışıklıkların belirginliği azalmaya başlar" dedi. Ayrıca Dr. Utkan, yaşlanma karşıtı ürünlere başlamak için en doğru yaşın 35 olduğunu söyledi.
Kulaktan dolma bilgilere dikkat çeken Uzm. Dr. Oya Yeşim Hacımustafaoğlu Utkan, "Güneşe bağlı oluşan lekelerde azalma hatta kaybolma görülür. Daha esnek, yenilenmiş bir cilt oluşur. Yaşlanma karşıtı ürünlerin kullanımına 35 yaş sonrası başlamak uygundur. Yaşlanma karşıtı kremlerin en sık kullanılanları; nemlendiriciler, retinoidler, eksfoliye edici ajanlar adı verilen hafif soyucular, antioksidanlar ve vitaminler, hücre yenileyici protein ve peptitler, pigment gidericiler ve güneş koruyuculardır. Kadın ve erkekler her yaşta canlı, parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olmanın hayalini kuruyor. Özellikle ilerleyen yaşlarda cilt; kuruyor, kırışıyor, sarkıyor ve lekeleniyor. Tüm bunların önüne geçmek için yaşlanma karşıtı etkili kremlere başvuruluyor. Ancak birçok kişi bu ürünler hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Yaşlanma karşıtı ürünler çoğu zaman kulaktan dolma bilgilerle ya da tanıdık tavsiyesiyle kullanılıyor. Bu durum, ürünlerden zarar görmeye varan sonuçlara yol açabiliyor." dedi.
Sağlıklı cildin püf noktalarını değinen Dr. Utkan, "Sadece yaş almak değil stres, yanlış beslenme, çevresel ve genetik faktörler de cilt üzerinde birçok olumsuz etki göstermektedir. Bu etkilerden korunmanın öncelikle 3 temel yolu bulunmaktadır; temizleme, nemlendirme ve güneşten koruma. Bu 3 adım her yaş, cinsiyet ve cilt tipinden kişinin küçük yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirmesi gereken adımlardır. Gün içinde hem çevresel faktörlerin etkisiyle cildimiz kirlenmekte hem de ciltte yağlanma ve makyaja bağlı oluşan tabaka, gözenekleri tıkayarak cildin oksijen almasını engellemektedir. Cildin kirli kalması sadece yaşlanmayı hızlandırmakla kalmaz, cilt üzerindeki koruyucu tabakanın incelmesine ve cildin hassaslaşarak daha çabuk yağlanma ve akne oluşmasına yol açmaktadır. Tüm bunları engellemek için cilt bakımının öncelikli adımı doğru temizlemedir. İkinci önemli adım nemlendirmedir. Çünkü kuruyan cilt pürüzlü bir görünüm alır ve matlaşır. Cilt ne kadar iyi nemlendirilirse esnekliğini ve nemini o kadar iyi korur. Kuru ciltlerin avantajları da dezavantajları da vardır. Güneş ışınları ciltte hem renk bozuklukları oluşturur hem de yaşlanmayı hızlandırır. Özellikle yaz aylarında güneş koruyucu kullanılması gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Dr. Utkan şöyle devam etti: "Örtücü olarak kullanılanlara okluziv adı verilmektedir. Cildin üstünde bir tabaka oluşmasını sağlamakta ve deriden dışarıya nem kaybını engelleyerek deride nem tutulmasını sağlamaktadır. En önemlileri vazelin ve yağlı nemlendiricilerdir. Humektan adı verilen nemlendiriciler direk atmosferden ve derinin daha alt tabakalarından su çekerek etki ederler. İçeriğinde gliserin ve üre bulunmaktadır. Doğal kaynaklı bal da çok iyi bir humektandır ve nemlendirici olarak kullanılmaktadır. Retinoidler genelde A vitamini türevleri olarak geçmektedir. Ciltte hücrelerin artmasını ve yenilenmesini sağlarlar. Vücudun en önemli yapısal proteinlerinden biri olan kolajenin sentezlenmesini hızlandırırlar. Renk farklılıklarını önlerler.Kanser öncüsü lezyonları önler, yaraların iyileşmesini hızlandırırlar. Bu ürünlerde önemli olan konsantrasyon miktarlarıdır. Yüksek konsantrasyonda kullanıldığında kızarıklık, yanma, tahrişe yol açarlar. Yani etkilerinden faydalanmak yerine direk yan etkileri görülür. Retinoidler gece kullanımına uygundur. Güneşle etkileşebileceği için gündüz mutlaka güneş koruyucu ile desteklenmiş olmalıdır. Eksfoliye edici ajanlar yani soyucu ajanlar adı verilen ürünler en sık alfa hidroksi asitli ve beta hidroksi asitli kremlerdir. Alfa hidroksi asitler meyve asitleri olarak geçmektedir. En sık kullanılanı glikolik asittir. Cildi daha esnek ve daha parlak göstermektedir. Beta hidroksi asitler ise antienflamatuar yani kızarıklık baskılayıcı etki göstermektedir. Bu nedenle özellikle rozasea hastalarında ve akne hastalarında kullanıma uygundur''.
En etkili antioksidan vitaminleri açıklayan Dr. Utkan, "A, C ve E vitaminleri ile KoenzimQ10’dur. C vitamini yaşlanma karşıtı ürünlerde en sık kullanılan ajanlardan biridir. Güneşin zararlı etkilerinden korur, yaşlanmayı geciktirir, enfeksiyonları önler, ciltte lekelenmeyi engeller, yaraların hızlı iyileşmesini sağlar. Bunlara ek olarak protein ve peptit içeren cilt bakım ürünleri de hücre yenileyici ve onarıcıdır. Yaraların hızlı iyileşmesini sağlar. Emilebilmesi için düşük moleküllü olmaları gerekmektedir. Tüm bu yardımcı ürünlerin kullanımı kişinin özelliklerine, cilt yapısına, cilt sorununun çeşidine göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle yaşlanma karşıtı ürünlere başlamak için en doğru yol bir dermatoloji uzmanına başvurarak kişinin kendine en uygun, olumsuz sonuçlara yol açmayacak ürünleri seçmesidir'' diye konuştu.
(İHA)