Yaşlılar Haftası’nda Başarılı Yaşlanmaya Dikkat Çekildi

Türk Geriatri Vakfı Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Başhekimi ve Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Refik Mas ile Geriatri ve Gerontoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Işık, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası dolayısıyla farkındalık mesajı verdi. Mas ve Işık, Narlıdere Kaymakamı Osman Aslan Canbaba ve DEÜ Hastanesi Başhekim yardımcılarıyla birlikte Narlıdere Huzurevi’ni ziyaret ederek yaşlılarla görüştü. Ziyarette başarılı yaşlanmanın önemine dikkat çekilerek, huzurevi sakinlerine karanfil dağıtıldı. Sürpriz ziyaretle çok duygulanan yaşlılar, Kaymakam Canbaba ve Başhekim Mas’a, “Bizleri mutlu ettiniz, sağolun varolun.” diyerek sevinçlerini dile getirdi. Prof. Dr. Mas ve Prof. Dr. Işık, 65 yaş ve üzerindekilerin yaşam kalitesi ve sağlık şartlarının iyileştirilmesinin, dünyada önemi her geçen gün artan bir gerçeklik olduğunu belirti. Prof. Dr. Mas, “65 yaş, yaşlılık döneminin başlangıcı olarak kabul görüyor. Psikososyomedikal yönleriyle artık, ‘Yaşlılık ceza mı, mükafat mı?’ ikilemini ortadan kaldırabilmek ve yaşlılık dönemine, sorunlarına dikkat çekmek adına her yıl 18-24 Mart arası, Yaşlılar Haftası olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde doğumdan itibaren yaşam beklentisi 74,5 yıl olarak hesaplanmakta. Bu durum, gerek ülke politikalarında gerek sosyolojik gerekse tıbbi alanlarda yaşlılık ve yaşlılarla ilgili düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır.” şeklinde konuştu. Dernek Başkanı Işık ise Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2012 yılında Türkiye'de 65 yaş ve üzerindeki 5,7 milyon kişinin, nüfusun yüzde 7,5’ini oluşturduğunu belirterek, “İstatistikler gösteriyor ki 2023 yılında bu rakam 8,6 milyon kişiye ve ülke nüfusuna oranı da yüzde 10,2’ye yükselecek. Bugün her ne kadar bir gençlik iksiri keşfedilmiş olmasa da dinamik ve üretken olabilmek, yaşamdan zevk alarak sosyal hayatta aktif rol oynayabilmek, bio-psiko-sosyal açıdan iyilik halini mümkün olduğunca uzun süre devam ettirebilmek için başarılı yaşlanma süreçleri uygulamaya geçirilmelidir. Böylece yaşlılığın yalnızca tüketen değil, üretebilen de bir dönem olduğunu görebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.