Yaşlılarda Beyin Kanaması Sinsi İlerliyor

Kayseri Dünyam Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özkan Durmaz, yaşlılarda beyin kanamasının belirti vermeden ilerlediğini söyledi.Yaşlılarda beynin küçülmesine bağlı olarak ortaya çıkan ‘kronik suptral hematom’ adındaki beyin kanamasının sinsice ilerlediğini belirten Op. Dr. Özkan Durmaz, hareket kısıtlılığı, öz bakım ve iletişim eksikliği, sürekli uyku hali görülen yaşlıların acilen nöroloji ya da beyin cerrahisi uzmanına görünmesi gerektiğine dikkat çekti.Sinsi ilerleyen belirtilerin, kanamanın son anında hastaneye gidilmesine, dolayısıyla tedavide geç kalınmasına neden olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Özkan Durmaz, “Hasta yakınları bu durumlarda beyin kanamasından şüphelenmiyor, hatta söylediğimizde çok şaşırıyorlar, çünkü beyin kanaması deyince farklı türde ani belirtiler bekliyorlar. Yaşlılarda normal olarak beyin küçülmeye uğruyor ama kafatası küçülmüyor. Beyin küçülmeye başlayınca kafatası ile arasındaki açıklık artıyor. Beyin ile kafatası arasındaki köprü görevi gören venler de böylece geriliyor. Dolayısıyla mikro travma dediğimiz, hastanın başını çok hafif bir yere çarpması, başını aniden çevirmesi bile oradaki venleri yırtabiliyor. Ve sızmaya başlıyor. Beynin küçülmesine bağlı oluşan aralık doluncaya kadar sıkıntı çıkarmıyor. Bu aralık dolduktan sonra kan beyne doğru baskı yapmaya başlıyor ve beyin ödemi gelişiyor. Böylece hasta bozulmaya başlıyor. Hastalar bize genelde o safhada geliyor. Kronik dememizin sebebi de, üç haftayı geçmiş olması genellikle. Gençlerde olsa bu kesinlikle tolere etmez, kanadığı an kendisini ortaya çıkarır ama buradaki boşluk tolere ediyor. Daha sonra o yaşlı kişilerde hareket kısıtlılığı, öz bakım eksikliği, iletişim eksikliği, sürekli bir uyku hali gözlemleniyor. Hastada bu duruma yakın belirtiler gözlemlendiğinde hemen doktora getirilmesi daha iyi olur” diye konuştu.Tek tedavi yöntem cerrahi operasyonKronik suptral hematomun yalnızca cerrahi yöntem ile tedavi edildiğini belirten Op. Dr. Özkan Durmaz, “Kronik hematomlardan kafaya delikler açıyoruz, o deliklerden bütün kanı boşaltıyoruz, hematomlara bağlı iç ve dış zarlar oluşuyor onların parçalanması önemli. Çünkü kaldığı takdirde hematomu tekrar üretmeye başlıyorlar. Ardından gerekirse ağrı kesici tedavi veriyoruz ancak hastalığın tek tedavisi cerrahi yöntem” ifadelerini kullandı.