Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, yaşlılarda sık görülen “asılmış adam kırığı”nın ölümlere yol açtığını belirterek, “Yaşlıların kemikleri hassas olduğu için omurgaları basit travmadan bile etkilenebilir” dedi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre kalça ve omurga kırıkları, Türkiye'de 65 yaş üstündekilerin yüzde 89'unu tehdit ediyor. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, “Yaşlılarda asılmış adam kırığı olur genellikle. Basit bir travmadan bile etkilenebilirler. Bu kırığa neden asılmış adam kırığı deriz? İnsanlar asıldıklarında ikinci boyun kemiği kırılarak, beyin sapında bulunan solunum merkezine baskı sonucu nefes alamayarak ölür. Üst boyun kemiği kırıklarında hastaların çoğunluğu ölür veya felçli kalır. Bazı özel durumlarda sinir zedelenmesi olmaz ve yaşamlarını sürdürebilirler” dedi.
Omurgada beyin cerrahisini ilgilendiren pek çok sorun olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Kuday, düşme ve travmaya bağlı omurga ve omurilik yaralanmalarının Türkiye’de çok sık görüldüğünü vurgulayarak, “En çok günlük yaşam içinde travmaya bağlı omurga kırıkları meydana geliyor. Bu travmalar değişik nedenlerle olabilir. Düşme, trafik kazası gibi. En çok motosiklet kazalarında, yazın sığ denize atlamalarda omurga kırığı ve omurilik hasarları görüyoruz” diye konuştu.
“YAŞLILARIN KEMİKLERİ ÇOK HASSAS”
Prof. Dr. Cengiz Kuday, yaşlılarda basit düşmelerde bile omurga yaralanmalarının olabildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yaşlılarda kemikler çok çabuk kırılıyor. Yaşlı kişilerde kalça kırığı gibi, omurganın en üstündeki boyun bölgesinde travma kırıklarını da sık görüyoruz. Çoğunlukla belirti de vermez. Hasta ya o anda ölür ya da basit bir ense sertliği, ense ağrısı ile gelir, tesadüfen bulunur. Tedavisi şarttır.”
Prof. Dr. Kuday, kırığın cinsine göre de tedavi seçenekleri olduğunu ifade etti. Kuday, “Kırığın aciliyetine göre de tedavisi vardır. Eğer bir omurga kırığı olursa ilk tedavisi olayın olduğu yerde başlar. En basitinden solunum yollarının açık olmasını sağlıyoruz, kişiyi en az hasarla taşıma yoluna gidiyoruz. Travma oluyor ama taşıma esnasındaki ikincil şeylerden hasta harap oluyor, taşımadan dolayı ölen de, sakat kalan da çok kişi var. Taşınırken korse veya özel sedyeler kullanılmalı. Acil servislerdeki tedavisi de çok önemli. Bu kişiler kazaya ya da travmaya maruz kaldığında şoka girebilirler. Şokun tedavisi var. Kan değerlerine bakılır. Nörolojik muayenesi yapılır. Bu muayenenin neticesine göre de bir yol çizilir” dedi.
Prof. Dr. Cengiz Kuday, omurga hasarlarında iyi bir sonuç almak için 24 saat içinde omurga üzerindeki basının kaldırılması gerektiğini belirtti.
“KÖK HÜCRE TEDAVİSİ VAR DENİLEREK HASTALAR İSTİSMAR EDİLİYOR”
Omurilik hasarlarında kök hücre ile ilgili büyük bir istismar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kuday, “Hastanın yeniden ayağa kalkması travmasının şiddetine göre değişir. Omurilikte tam kesi varsa bunun düzelmesi imkansızdır. Son yıllarda kök hücre ile tedavi olduğu söyleniyor ama kök hücre tedavisi faz iki aşamasında, yani hala deneme safhasında. Ben iyimserliğe karşı değilim fakat, kendini kandırmayla ortaya çıkan durum beni korkutur. Çok hasta kök hücre ile tedavi olacağını sanıyor. Bazı doktorlar ve merkezler bu konuda ümit veriyor” dedi.
Omurilik hasarlarında cerrahi müdahalenin ardından iyi bir fizik tedaviye ihtiyaç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kuday, çoğu kişinin bu şekilde hayata tutunduğunu ifade etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz