Muğla gezilecek yerler listelerine sağlam maddelerle adını yazdırır Yatağan. Öyle güzel gezilip görülmesi gereken yerleri var ki aslında, neden böyle geri planda kalıyor diye üzülüyorum açıkçası. Belki de böyle az tercih edilmesinin nedeni Yatağan'da deniz olmayışıdır. Yoksa bi Bodrum, bi Marmaris kadar bilinir, dünyadan akın akın turist çekerdi bu tarihi ilçe. Yatağan gezilecek yerler kısmına geçmeden önce, Yatağan nerede, nasıl gidilir, kaç günde gezilir gibi soruları yanıtlamaya çalışacağım.
Yatağan Muğla iline bağlı 13 ilçeden biri.
Yatağan - Muğla Merkez arası 27 km
Yatağan - Milas arası 38 km
Yatağan - Bodrum arası 83 km
Yatağan - Fethiye arası 150 km
Yatağan - Aydın arası 74 km
Yatağan'a nasıl gidilir sorusunun cevabında geniş seçenekler var. Bireysel aracınız yoksa, kara yoluyla gelecekseniz en yakın Muğla merkez ya da Milas otogarına ulaşıp oradan da Yatağan'a giden minibüsleri kullanabilirsiniz.
Havayolu için de en yakın seçenek Bodrum Milas Havaalanı. Oradan da Muttaş'ın servisleriyle Yatağan'a ulaşabilirsiniz. Milas Havaalanı - Yatağan arası tek yön ücreti 23 tl. Bu bağlantıya tıklayarak güncel sefer saatleri ve fiyat tarifesini öğrenebilirsiniz.
NOT: Yatağan gezilecek yerler birbirine çok yakın konumda olmadığından ve Yatağan içinde her konuma götüren bir toplu taşıma olmadığından araç kiralama seçeneği mantıklı olacaktır.
Yatağan'a dört mevsim de gidebilirsiniz. Ancak bunaltıcı sıcaklarda ve kavurucu güneşin altında gezmek epey rahatsız olabiliyor. O nedenle Nisan, Mayıs ya da Eylül, Ekim ayları en ideal dönemler olabilir. Burayı kış aylarında bile rahatça gezersiniz, yalnızca hava durumunu kontrol edip yağmur olmayan bir günü tercih ederseniz daha rahat gezersiniz.
Yatağan kaç günde gezilir derseniz; 1 tam gün ayırarak Yatağan gezilecek yerler listesindeki yerlerin tamamını görebilirsiniz. Tarihiyle, doğasıyla Yatağan sizi eminim şaşırtacak. Muğla'da böyle bir yer de mi varmış demek kaçınılmaz. O halde hadi birlikte inceleyelim.
Dünya’nın mermerden inşa edilen en büyük antik kentlerinden biri olan Stratonikeia’nın henüz %7’si keşfedilmiş. Tunç Çağı’ndan günümüze kadar sürekli yerleşime sahne olan kent adını Seleukos kralı I. Antiokhos'un karısı Stratonike’den almış. Hellenistik Dönem boyunca, Seleukos, Ptolemaios, Makedonyalılar, Rodos ve Roma arasında el değiştiren Stratonikeia, M.Ö. 130/129 yılında tamamen Roma’ya bağlanmış.
Anadolu’nun fethinden sonra tamamen Türk hâkimiyetine girmiş. Kentte Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’nde de yerleşim devam etmiş. 1957'deki deprem sonrası yeni yerleşim alanına taşınan Eskihisar Köyü’nden kalan bazı aileler hala antik kent sınırları içinde tarihi köy evlerinde yaşıyor.
Lagina Antik Kenti, döneminde Karyalıların dini merkeziymiş. Daha çok falcılık ve büyücülük gibi bir takım yetenekleri olan ve aslında eski çağın insanları tarafından da pek sevilmeyen yeraltı ve ölüm tanrısı Hekate için yapılmış belki de yeryüzündeki tek tapınak olduğu varsayılıyor. Stratonikeia ile Lagina’yı birbirine bağlayan kutsal bir yol olduğu söyleniyor. Bu yolun gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar devam ediyor.
Osman Hamdi Bey Türkiye´nin ilk müzecisi ve arkeolog ve ressam'dır. Lagina Antik Kenti'ndeki kazıları başlatan Osman Hamdi Bey´in 1891-1893´de iki yıl kaldığı evde, yakın bir tarihte 5 trilyon liraya satılan ünlü eseri “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosunu yapmaya başladığı biliniyor.
Bozüyük tam bir Ege Köyü. Evleri, köy meydanı, meydandaki kahvehanede oturan köylüleri ile orijinal Ege havasını hissettiriyor. Son yıllarda Güzelköy, Baba ocağı, Dürüye’nin Güğümleri gibi pek çok dizi ve filmin çekildiği köy olmasıyla nice dizi takipçisinin dikkatini çekmiş ve sokakları ziyaretçiler ile dolup taşan bir mahalle haline gelmiş bulunuyor. Resmi adı Bozüyük olan köy dizilerden dolayı Güzelköy olarak anılıyor.
Belki Yatağan gezilecek yerler listelerinde pek olmayan, çoğu kişinin bilmediği Mavi Göl Yatağan'ın gizli güzelliği. Güzel diyorum ama yalnızca uzaktan turkuaz rengine bakması güzel. Yatağan termik santralinin atıkları buraya dökülüyor ve yağmur sularının birikmesiyle bu göl oluşuyor. Yani bu göl zehirli ve çok tehlikeli. Yatağan Mavi Göl ile ilgili detaylı bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Aman ormancı, canım ormancı, köyümüze getirdin yoktan bir acı...
Bu sözleri çoğumuz biliyor hatta okurken mırıldanarak türküyü söylüyoruz. Ama bu Türkünün Yatağan'da bir köyde yazıldığını kaçımız biliyoruz? İşte Belen Kahvesi'nde meydana gelen bir olay üzerine bu türkü besteleniyor. Bu kahve de günümüzde ziyaretçilerini ağırlıyor. Nefis bir kahve ya da serin bir Muğla gazozu içmek, türkünün hikayesini okumak, o atmosferi hissetmek isterseniz Belen kahvesi sizi bekliyor.