YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yatırım Danışma Konseyi: Türkiye pek çok ekonomiye iyi bir örnek teşkil ediyor

Dünyanın önde gelen şirketlerinin üst yöneticilerinin katıldığı 7. Yatırım Danışma Konseyi toplantısı sona erdi. Konseyin...

Yatırım Danışma Konseyi: Türkiye pek çok ekonomiye iyi bir örnek teşkil ediyor

Dünyanın önde gelen şirketlerinin üst yöneticilerinin katıldığı 7. Yatırım Danışma Konseyi toplantısı sona erdi. Konseyin Sonuç Bildirisi'nde Türkiye'nin ekonomide önemli aşamalar aldığı, pek çok ülkeye iyi bir örnek teşkil ettiği vurgulanarak, "Türkiye’nin yükselen ekonomiler arasında güçlenen konumu, uluslararası doğrudan yatırım girişlerine de yansımıştır. Küresel uluslararası doğrudan yatırım akımlarındaki nisbi artışa rağmen ülke, uluslararası doğrudan yatırım girişlerini 2011 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 76 oranında artırmıştır." denildi.

7. Yatırım Danışma Konseyi'nin sonuç bildirgesi basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanı sıra IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Bankası İcra Direktörü Sri Mulyani İndrawati ile dünyaca ünlü 17 şirketin CEO'su katıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin de hazır bulunduğu toplantıda bildiriyi The Coca Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Muhtar Kent okudu. Bildiride; toplantının yararına ve önemine işaret edildi; Türkiye'nin büyüme ve yatırım ortamının değerlendirildiği; uluslararası arenada rekabet gücünün artırılması adına görüşlerin sunulduğu aktarıldı.

Yatırım Danışma Konseyi'nin dünyanın siyasi ve ekonomik çalkantılardan geçtiği bir dönemde toplandığına işaret edilen bildiride, şöyle denildi:

"Tüm tarafların çabalarına rağmen, küresel ekonomik iyileşme, engellerle karşılaşmakta ve kırılganlık tehdidi altında bulunmaktadır. Her ne kadar Euro Bölgesi, artan risklerin merkezi olsa da, krizin olumsuz yayılma etkileri, gelişmekte olan ülkeleri de etkilemektedir. Ancak, yükselen ekonomilerin temel ekonomik göstergeleri, gelişmiş ülkelere göre çok daha olumlu büyüme beklentileri ile güçlü kalmaya devam etmektedir. Yükselen ekonomiler, 2011'de yüzde 6,2 büyüme oranı ve çoğunlukla yeni yatırımlardan oluşan, 755 Milyar ABD Doları tutarındaki toplam uluslararası doğrudan yatırım girişi ile küresel ekonomik büyümenin itici gücü olmayı sürdürmektedir. Yükselen ekonomilerin büyüme tahminleri, sermaye akımlarının uzun dönemde bu ülkelere yöneleceğine yönelik beklentilere dayanmakta; yükselen ekonomiler, büyüme odaklı ekonomilere dönüşmektedir."

Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin tamamı tarafından parafe edilen belgede ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Küresel ekonomik krizin etkilerinin devam ettiği 2010'da bir araya geldiğimizde hükümete diğer ülkelere kıyasla güçlü ekonomik duruşundan dolayı övgüde bulunmuştuk. Geçen zaman içerisinde, Türkiye’nin toparlanma hızı çok daha etkileyici olmuştur. Hükümetin küresel çalkantılara rağmen rekabetçi konumunu korumak için attığı adımları takdir ediyoruz. Bu sabah, Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, Türkiye’nin küresel krizin olumsuz etkilerinin üstesinden gelen birkaç ülkeden biri olmasını sağlayan ekonomi politikalarını bizlerle paylaşmış; Türkiye’nin son 9 senede ortalama yüzde 5,3 olan büyüme oranı, Avrupa’daki krize rağmen ihracat pazarlarında bölgesel çeşitliliğin artırılmasında sağladığı gelişme ve ihracat rakamlarında kaydettiği artış ile ilgili olarak bizleri bilgilendirmiştir.

Bugün uluslararası finansal kuruluş temsilcilerinin de görüşlerini dinleme fırsatı bulduk. IMF Başkanı Sayın Christine Lagarde, Türkiye’nin son 10 yıldaki büyüme performansı ve yoksullukla mücadele konusundaki etkileyici ilerlemesini takdirle karşıladıklarını belirtmiş; bu performansı devam ettirmek için istikrarı güçlendirecek, oluşan tasarruf - yatırım dengesizliği ile etkin mücadele öngören makroekonomik politikalara devam edilmesi gerektiğini kaydetmiştir. Sayın Lagarde ayrıca, hükümet tarafından özel sektör tasarruflarını teşvik edecek planların belirlenmesini ve bunların titizlikle uygulanması için yetkililerin desteklenmesini tavsiye etmiştir. Uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde sağlanacak artışın, yatırımların sürdürülmesi ve üretim kapasitesinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacağını da belirten Sayın Lagarde, Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesinin artırılması için makroekonomik istikrarın sürdürülmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, verimliliği artırmaya yönelik işgücü piyasası reformları ile işgücünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir eğitim sistemi oluşturulmasına yönelik çalışmaların devam ettirilmesi hususlarına da değinmiştir.

Dünya Bankası Kıdemli Başkan Yardımcısı Sayın Sri Mulyani Indrawatı de, son yıllarda sağlanan politik iyileştirmeler sayesinde Türkiye’nin küresel ekonomik krizin etkilerine dayanıklılık gösterdiğinin ve diğer yükselen ekonomilerle birlikte kriz sonrası dönemde kaydedilen büyümeye katkı sağladığının altını çizmiştir. Indrawati ayrıca, sermaye ve yatırım çekme konusundaki rekabette, yatırım ortamının iyileştirilmesi ile daha fazla ve kaliteli iş imkânlarının sağlanması için reformlara devam edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Yatırım Danışma Konseyi üyeleri olarak, Türkiye’nin ekonomik istikrarını sürdürmeye yönelik kararlı politikalarının, birçok ekonomiye gelişen bir örnek sunduğu görüşündeyiz. Türkiye’nin yükselen ekonomiler arasında güçlenen konumu, uluslararası doğrudan yatırım girişlerine de yansımıştır. Küresel uluslararası doğrudan yatırım akımlarındaki nisbi artışa rağmen Türkiye, uluslararası doğrudan yatırım girişlerini 2011 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 76 oranında artırmıştır. Bununla beraber, küresel ekonomik krizin risklerini başarıyla yöneten Türkiye’nin gelişmiş ekonomilerden yayılan olumsuz etkilerden korunmak için sağlam politikalarını sürdürmesi gerekmektedir. Mevcut küresel koşullarda, Türkiye’nin fırsat ve tehditlerine yönelik yatırımcı algısının yansıtılmasına ilişkin danışma rolü büyük önem taşımaktadır. "

Bildiride son toplantıdan bu yana kaydedilen gelişmelerden de şöyle bahsedildi:

*Güçlü büyümeyle birlikte makroekonomik istikrarın, kamu mali dengesi ve fiyat istikrarı aracılığıyla sağlanması ve mali denetime sistematik bir yaklaşım getirilmesi.
*Cari açığın sürdürülebilirliğini sağlamak ve ara malı ithalatına bağımlılığı azaltmak üzere İhracat Odaklı Üretim Stratejisi ve GİTES’in benimsenmesi.
*Bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılması, cari işlemler dengesinin güçlendirilmesi ve ihtiyaç duyulan hammadde ve ara malların yurtiçinde üretiminin desteklenmesi amacıyla yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasındaki bağlantıları geliştirmeyi hedefleyen yeni bir teşvik sisteminin oluşturulması.
*Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu, Borçlar Kanununun yenilenmesi ve adli sistemin hızının ve etkinliğinin artırılması ile iş ortamının yasal çerçevesinin iyileştirilmesi.
*İşgücü piyasası reformlarının sürdürülmesi ve mesleki eğitim-istihdam ilişkisini güçlendirmeye yönelik bir eylem planının hayata geçirilmesi.
*Yenilikçilik ve KOBİ’lerin finansmana erişimine yönelik desteklerin artırılması ve Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilikçilik Stratejisinin kabul edilmesi.

Türkiye'nin Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun reform ajandasını küresel ekonomik eğilimler ve özel sektörün öncelikleri doğrultusunda güncelleyerek, yeniden yapılandırılmasına yönelik çabalarının memnuniyetle karşılandığına işaret edilen bildiride şu önerilerde bulunuldu:

"Mevcut küresel ortam, tehditlerin yanı sıra fırsatlar da sunmaktadır. Türkiye’nin bu fırsatları değerlendirmesi ve dünya ekonomisindeki rekabetçi konumunu iyileştirmesi için iş gücü piyasası reformlarını uygulaması, yargı sisteminin etkinliğini artırması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarını sürdürmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, hükümete, makro ekonomik istikrar ve tasarruf-yatırım dengesinin sağlanması yönündeki çabalarını sürdürmesinin yanı sıra, önümüzdeki dönemde aşağıdaki temel alanlara öncelik vermesini öneriyoruz:

Türkiye uluslararası iş çevreleri için güvenilir bir liman ve bölgesel bir yönetim merkezi olmaya yönelik hazırlıklarını sürdürmelidir. Kimilerimiz hâlihazırda İstanbul’u şirketlerimizin bölgesel operasyonları için merkez olarak seçmiş bulunuyoruz. Ayrıca, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) da bölgesel ofisini İstanbul’da açmıştır. Türkiye’nin çok uluslu şirketler ve uluslararası kuruluşlar açısından cazip bir merkez alternatifi sunabilmesi ve uluslararası hizmet merkezi olabilmesi için fiziki, yasal, düzenleyici ve kurumsal altyapısını iyileştirerek küresel bir iş merkezi olarak sunduğu avantajları güçlendirmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezine dönüştürülmesine yönelik oluşturulan İstanbul Finans Merkezi Eylem Planı kapsamında belirlenen politikaların uygulanma süreci hızlandırılmalı, ilerlemelerin izlenmesine yönelik yapı ve ilkeler tespit edilmeli ve taslak Sermaye Piyasası Kanunu’nun yasalaşma süreci tamamlanmalıdır. Yabancı dil becerilerinin ve yabancı personele yönelik sosyal altyapının geliştirilmesi, Türkiye’nin yatırımcılar nezdindeki cazibesinin artırılması açısından gerekli olacaktır.

Türkiye işgücü piyasası reformları kapsamında; esnek çalışma modellerinin uygulamaya alınması, kadınların işgücüne katılımının artırılması, aktif iş gücü programları ile iş gücünün becerilerinin iyileştirilmesi, başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim sisteminin güçlendirilmesi ve eğitim-istihdam ilişkisinin kuvvetlendirilmesi açısından daha fazla ilerleme sağlamalıdır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu ve firmaların kolay uyumunu sağlayacak doğrultuda gereksiz yük getirmeksizin yürürlüğe konulmalıdır. İdari Usul Kanun Tasarısı da yürürlüğe konmalıdır.

Türkiye’nin uluslararası rekabet gücü açısından enerji kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, yenilenebilir ve ulusal enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi ve enerji piyasasının serbestleştirilmesine devam edilmesi, ithalata bağımlılığın azaltılması açısından önemli bir ihtiyaç oluşturmaktadır.

Sanayinin artan ihtiyaçlarına cevap vermek üzere ulaştırma ve iletişim altyapısının daha da geliştirilmesi yatırımlar açısından önem taşımaktadır.

Yeniliğin yanı sıra, araştırma ve geliştirme altyapısının iyileştirilmesi yatırımlarının artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Türkiye ayrıca, fikri mülkiyet haklarına ilişkin mevzuatın ve veri güvenliği politikalarının uluslararası standartlarla uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalarını sürdürmelidir.

Yatırım karar sürecinde, projenin gereksinimlerini karşılayan bir yatırım yeri bulunması önemli bir öncelik teşkil etmektedir. Türkiye, yatırımcıların projeleri için ihtiyaç duyduğu yatırım yeri arayışı taleplerini daha iyi karşılayabilmek için yasal, teknik ve kurumsal altyapısını iyileştirmelidir.

Türkiye, özellikle gümrük süreçlerinin etkinliğinin ve hızının artırılması, vergi sisteminin etkinliğinin, öngörülebilirliğinin ve tutarlılığının artırılması ve Türkiye’de görev alacak yabancı personelin aile üyelerine yönelik çalışma izinleri de dahil olmak üzere iş dünyasını etkileyen izin süreçlerinin basitleştirilmesi hususlarında mevzuat ortamını iyileştirme politikalarına devam etmelidir.

Türkiye’nin yatırım yeri algısı ile mevcut koşulları arasında hala önemli bir farklılık bulunmaktadır. Yatırım Danışma Konseyi üyeleri olarak, bu farkılılığı ortadan kaldırmak üzere Hükümetle birlikte çalışmaya gönüllü olduğumuzu belirtmek isteriz.

Hükümetin tüm alanlarda reform yapmaya yönelik devam eden kararlılığını destekliyor ve yatırım ortamının iyileştirilmesi alanında elde edilen önemli başarılarını takdir ediyoruz. Burada belirlenen reform ajandasının uygulanmasında sağlanacak ilerlemenin, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıracağına ve daha fazla uluslararası doğrudan yatırım çekmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu alanlarda sağlanan ilerlemeyi izlemeyi ve bir sonraki Yatırım Danışma Konseyi toplantısında bir araya gelmeyi heyecanla bekliyoruz.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler