HABER

"Yatırımcılar 'öngörülebilirlik' arıyor"

"Yatırımcılar 'öngörülebilirlik' arıyor"

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Yatırımcıların Türkiye ile ilgili karar verecekleri zaman "öngörülebilirlik" aradığını ve gelecekle ilgili sağlam, tutarlı tahminler yapmaya çalıştıklarını bildirdi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Uluslararası Yatırımlar Global Forumunun açılışında konuşan Ali Babacan, konuşmasına "Dün gece yakın tarihimizin en önemli siyasi şahsiyetlerinden, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'i kaybettik. Değerli eşine, yakınlarına tüm Türk halkına başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum" diyerek başladı.

YATIRIMLAR İÇİN ÖNCE İSTİKRAR GEREKLİ

Babacan konuşmasında ise hangi ülke olursa olsun, o ülkedeki yatırımların, doğrudan ve portföy yatırımlarının artması için öncelikle istikrar gerektiğini vurguladı, "Siyasi, ekonomik istikrar... Bunlar olmazsa olmaz unsurlardır ve tüm koşulların adeta temelini oluşturur" dedi.

Türkiye'de yaşanılan tecrübenin, özellikle 2002'deki seçimlerle birlikte elde edilen siyasi istikrarın, güçlü, değişim ve reform konusunda kararlı bir hükümetin bu iş için ne kadar önemli olduğunun bir bakıma ispatı olduğunu ifade eden Babacan, 4 yıl içinde bir ülkenin stratejik bir vizyonunun, bir yöneliminin oluşu ve stratejik bir hedefinin bulunmasının ülkeye sağladığı katkıları Türkiye'de tecrübe ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin uzun vadeli geleceğinin AB Tam Üyeliği olduğunu belirten Ali Babacan, AB üyeliğini kendine hedef olarak seçen bir ülkenin bir bakıma gelecek 5-10-15 yılını tanımlamış olduğunu ve ülkenin geleceğiyle ilgili soru işaretlerinin cevabını bulduğunu, Türkiye'nin pek çok gelişmekte olan ülkeden belki de en önemli farklarından birinin AB vizyonu olduğunu kaydetti.

Babacan, yatırımcıların Türkiye ile ilgili kararlar verecekleri zaman öngörülebilirlik aradığını ifade ederken, şöyle devam etti:

"Gelecekle ilgili sağlam, tutarlı tahminler yapmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin AB süreci ve bir bakıma AB müktesebatı 'Bundan on yıl sonra nasıl bir Türkiye göreceğim acaba?' sorusunu cevabını bir bakıma vermiş oluyor. Geride bıraktığımız 4 yıl içinde Türkiye ekonomisi tüm makro ekonomik göstergelere bakıldığında gerçekten bambaşka bir ortama girdi. Özellikle ilgi çeken konuysa yüksek, hızlı büyümenin aynı zamanda düşen bir enflasyonla eş zamanlı olarak yaşanması... Özellikle hükümeti kurduğumuz ilk günlerde çok eleştiriler aldık. 'Çok sıkmayın, enflasyonla mücadeleyi öldürürsünüz, işsizlik artar' diye... Ancak biz biliyorduk ki Türkiye'nin en önemli makroekonomik sorunu enflasyondur."

ENFLASYON-BÜYÜME İLİŞKİSİ

Babacan, son yıllarda enflasyonla elde ettikleri başarılarla reel faizlerin düştüğünü, bunun da yüksek büyümeyi getirdiğini anlatırken, "Türkiye, enflasyonla büyümenin ters bir ilişki içinde olduğu bir ülke değildir. Belki de bizi eleştirenlerin ilk başta gözden kaçırdığı en önemli nokta budur" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler