Yaygın kaygı bozukluğunun nedenleri karmaşık olabilir, genetik faktörler, çevresel etkenler ve bilişsel süreçlerin bir kombinasyonu bu duruma yol açabilir. YKB tanısı alan bireyler, genellikle tedavi ve terapi seçenekleri arayışına girerler. Bilişsel-davranışçı terapi, ilaç tedavileri ve stres yönetimi teknikleri, YKB'yi yönetmek ve kontrol altına almak için kullanılan yaygın yaklaşımlardır.
Yaygın anksiyete bozukluğu ya da yaygın kaygı bozukluğu kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen, sürekli ve aşırı bir kaygı ve endişe halidir. Yaygın kaygı bozukluğu olan kişiler herhangi bir belirgin neden olmaksızın günlük hayatın normal bir parçası olan olaylardan bile endişe duyarlar. Bu durum kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Yaygın kaygı bozukluğunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Yaygın kaygı bozukluğu, aile öyküsü olan kişilerde görülme riski daha yüksektir. Ayrıca stresli yaşam olayları travma ve bazı kişilik özellikleri de yaygın kaygı bozukluğuna neden olabilir.
Yaygın kaygı bozukluğu belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı kişilerde sadece birkaç belirti görülürken bazılarında birden fazla belirti görülebilir. Yaygın kaygı bozukluğu belirtileri kişinin stres seviyesine ve durumuna göre de değişebilir. Yaygın kaygı bozukluğunun belirtileri günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir. Kişi, iş, okul, sosyal ilişkiler ve günlük aktivitelerde zorluk yaşayabilir. Yaygın kaygı bozukluğu kişinin ruh halini, fiziksel sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Yaygın kaygı bozukluğunun en yaygın belirtileri şunlardır:
Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) olan kişiler sürekli ve aşırı bir kaygı ve endişe halindedir. Bu durum kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir. YAB olan kişilere karşı anlayışlı ve destekleyici olmak önemlidir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiye nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili bazı ipuçları şunlardır:
Yaygın anksiyete bozukluğu olan birine karşı anlayışlı ve destekleyici olmak, kişinin yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Yaygın kaygı bozukluğu bir akıl hastalığıdır. Akıl hastalığı kişinin düşünme, hissetme ve davranışlarını etkileyen bir hastalıktır. Yaygın kaygı bozukluğu kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen, sürekli ve aşırı bir kaygı ve endişe hali olarak tanımlanır. Bu durum kişinin düşünme, hissetme ve davranışlarını etkileyebilir. Yaygın kaygı bozukluğunun akıl hastalığı olarak kabul edilmesinin nedenleri şunlardır:
Yaygın kaygı bozukluğu ilaç tedavisi ve psikoterapi ile tedavi edilebilir. İlaç tedavisinde, serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve seçici serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) gibi antidepresanlar kullanılır. Psikoterapide, bilişsel davranışçı terapi (BDT) en etkili yöntemdir. BDT, kişinin kaygı ve endişeyle başa çıkma mekanizmalarını geliştirmesine yardımcı olur.