MEHMET ÇETİN - Yaz aylarında Antalya'dan, Karaman'ın Sarıveliler ilçesindeki yaylalara aileleriyle göçen kadınlar, buradaki zor yaşam koşullarına rağmen, yaylada geçen günlerini tatilden sayıyor. Antalya'nın Gazipaşa ilçesine bağlı Karalar köyü halkının çoğu, yaz gelince köylerini bırakarak Karaman'ın Sarıveliler ilçesi Göktepe yaylasına çıkıyor. Yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki bu yaylalarda, beraberlerinde getirdikleri 3-5 koyun, keçi ve birkaç inekle, derme çatma çadırlarda günlerini geçiren kadınlar, köyde olduğu gibi burada da durmadan çalışıyor. Elektrik ve su tesisatının olmadığı yaylada yemekler odun ateşinde pişirilirken kullandıkları suyu metrelerce uzaktan elleriyle getiriyorlar. Toroslar'ın bu zorlu şartlarında sabahtan hayvanları güden, su getiren, ev işlerini gören, yemek pişiren, bahçelerin bakımını yapan yayla kadınları, bunca zorluğa rağmen burada geçirdikleri zamanları tatil gibi görüyor. Ayşe Oğuz (63), AA muhabirine yaptığı açıklamada, kış ve bahar aylarında köylerinde seracılıkla uğraştıklarını, yazın köyleri çok sıcak olduğu için her yıl ataları gibi bu yaylaya göç ettiklerini anlattı. Oğuz, şunları kaydetti: "Köyümüz yazın çok sıcak olduğu için yaylaya çıkarız. Okulda çocuğu olmayan erken gelir, çocuğu olan okullar kapanınca gelir. Burada sabah kalkınca hayvanlarımızı güderiz. Sonra gelir su doldururuz, odun toplarız, ev işlerini yaparız. Bir yemek hazırlarız. Bahçelerimizin bakımını yapar onları sularız. Hayvanları sağarız. Sonra tekrar hayvan gütmeye gideriz. Tekrar su doldurur, akşam yemeği hazırlarız. Pek çok kadın bu işleri çok yorucu bulabilir. Fakat bu serin yaylada komşularla toplanır sohbet ederiz, çay içeriz. Erkeklerin çoğu da köyde kalıp oradaki işlerle ilgilenir. Burası bizim için tatil yeri." 2 keçisi, 5 koyunu ve 2 ineği olan Huriye Şanlı (39) ise yaylanın havasının, suyunun çok güzel olduğunu belirterek, "Biz bu suyu içmesek bu havayı solumasak yaşayamayız. Burada elektrik yok. Bazı çadırlarda aydınlatma güneş enerjisi ile yapılıyor. Buzdolabı yok. Hava serin olduğu için yiyeceklerimiz bozulmuyor. Televizyon yok. Köye nazaran işimiz az. Hayvanlarımıza bakıp günlük işlerimizi yapıyoruz. Elde ettiğimiz sütleri kendi ihtiyacımız için yoğurt, peynir yapıyoruz. İneklerimiz yerli ırk. Çok fazla süt vermez. Biz inekleri sütünden öte tarla sürmek için besleriz. Çünkü buradaki tarlaları traktör sürmez. Çocuklarımız gönüllerince gezip oynar. Öğlenleri ve akşamları sohbet ederken el işi bile yapmaya zamanımız olur" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz