ORDU (İHA) - Yedi yıl önce Ordu'da halk arasında "tosbağa" adı verilen Volkwagen'in Betlee tipi 100 modelini toplayarak "Vosvos Şenliği"ni başlatan ve yaylalarda ünlü sanatçıların konser vermesini sağlayan, her yıl yaylalarda Cumhuriyet Balosu düzenleyerek büyük sükse yapan turizmci Enis Ayar, turizmin geliştirilmesi için paradan çok beyin jimnastiğinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Ordu'nun ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nin doğal güzellikler açısından Türkiye'nin en güzel yörelerinin başında geldiğini, ancak bu zenginliğin kullanılamadığını belirten Ordu Doğa Aktiviteleri Derneği Başkanı Enis Ayar, yeni fikirlerin geliştirilmesi halinde ünlü tenor Pavarotti'nin bile Ordu'ya geleceğini iddia etti.
Vosvos Şenliği ile yedi yıldır Ordu'nun tanıtımını yaptıklarını, ünlü sanatçılara yaylalarda konser verdirdiklerini hatırlatan Enis Ayar, Çambaşı Yaylası'ndaki Vosvos Kampı'na ekleyeceği yeni projeyi tanıttı. Yaylada anfi tiyatro yaparak konserler dizisi düzenlemeyi hedeflediklerini belirten Enis Ayar, şöyle konuştu:
"Vosvos kampı içinden dere akan bir vadi. Burada dünyada eşi benzeri olmayan bir anfi tiyatro projesi geliştirdik. Derenin üzerine bir köprü yapacağız. Bu köprüyü sahne olarak kullanacağız. Köprünün üzerini çimen yapacağım. İnsanlar yaz ve kış orada çadırlarını kurup ünlü sanatçıların ve grupların konserini izleyecekler. Anfi tiyatronun yanından yukarı doğru tırmanan tepelik kısma oturma yerleri yapılacak. Sanat dünyası burayı gördüğü zaman konser vermek için sıraya girecek. Benim hedefim 2005 yılına kadar burada New York Senfoni Orkestrası'na konser verdirmek. Bu gerçekleştiği takdirde Pavarotti bile, 'Enis abi şurada bir konser vereyim' diye telefon edecek, hatta sıraya girecek."
LEĞEN TURİZMİ Turizm için illa para gerekmediğini ve bu düşünceyi Ordulular'ın kafasından silip atması gerektiğini ifade eden Enis Ayar, önemli olanın beyin jimnastiğinin geliştirilmesi olduğunu kaydetti. Ordu'ya hiç yatırım yapmadan 'leğen turizmi' yapılabileceğini ifade eden Enis Ayar, "Yaylalarda 8-10 tane ev ayarlayalım. Telefonu, elektriği, suyu var. Diyorum ki, internette sayfamızı da yapalım, bunu tanıtalım. Deyilim ki, 'Her aileye yaylada haftalığı 150 dolar olan bir ev. Neredeyse bedava. İnek istersen inek verelim, at verelim, tavuk verelim. Üzümün kapıda, elman kapıda. Bunları yersen, odunu kullanırsan hepsini tarifelendirelim. Odununu keserken elini keserse, ağaçtan düşerse ambulansın anında gidip insana yakışır şekilde müdahale etmesi lazım. Sadece bir organizasyon meselesi. Leğen turizmi dememin sebebi bu. Artık jakuzi o kadar cazip bir şey değil. İnsanlık doğa ile başbaşa kalmak istiyor" dedi.