Her yıl büyük bir heyecanla "bayram tatili kaç gün" diye tanıdığımız herkese soruyor, tatil planları yapmaya çalışıyoruz. Evet, bu yıl bayram tatili 9 gün! O zaman hemen bu beş cennetten birini seçin ve bu uzun tatilin tadını çıkarmaya bakın.
Urla, benzersiz doğasıyla ve yaşantısıyla herkesi içine çekiyor. Kalabalıktan sıkılıp kaçılması gereken yerlerden. Tatilin en şık alternatiflerden olan Urla; Güzelbahçe, Seferihisar, Çeşme ve Karaburun'a komşu. Bu küçük güzel İzmir ilçesi, oldukça sade ve sakin bir yaşantıya sahip. Önünüzde uzanan masmavi Ege Denizi, sizi davetkar bir serinlikle çağırıyor.
Urla da diğer birçok tatil beldesi gibi organik pazarlarıyla tanınıyor. Bununla birlikte her yıl düzenlenen Bağbozumu Şenlikleri, inanılmaz keyifli geçiyor.
Burası Ege Denizi'nin en eski limanlarından biri olan Limantepe'ye de ev sahipliği yapıyor. M.Ö. 3. yüzyıl boyunca bir yerleşim bölgesi olan Limantepe, Urla'ya gitmişken kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. Bir diğer tarihi bölgesi de bir İyonya kenti olan Klazomenai. Urla'nın doğusundaki sahil şeridine ismini veren bu kent, Urla'nın tarihsel gelişimi açısından oldukça önemli kabul ediliyor.
Urla'nın tüm bu güzelliklerine sıcak kanlı Ege halkını, enfes güzellikteki evleri, keyifli yaşantıyı da ekleyin. Karşınıza çıkacak olan şey, gerçek bir keyifli tatil olacak.
İstanbul’dan uzaklaşmadan evinde huzur bulmak isteyenlere 5 tavsiye
Saymakla bitmeyecek özellikleriyle Alaçatı, yazın ortasında bir rüzgarla karşılanmak isteyenler için bulunmaz fırsat. Burada göreceğiniz taş evler, burnunuza dolan sakız ağacı kokuları, dar ve eşsiz sokaklar, görülmeye değer yel değirmenleri, Alaçatı'nın imzası gibi.
Alaçatı, içerisinde kendine ait bir plaja sahip olmamakla birlikte, benzersiz güzellikte plajlara komşu. Bu plajlar tertemiz bir maviyle buluşturuyor sizi. Plajda geçireceğiniz her an, sizin için bir keyif haline geliyor. Bunaltmayan sıcağıyla Alaçatı, tatil planlarınızda öncelik vermeniz gereken bir yer.
Dünyanın Rüzgarla Dans Ettiği Yer: Alaçatı
Alaçatı'nın her yerinde görebileceğiniz taş evler ve konaklar, tarihi bir gezintiye çıkmışsınız izlenimi veriyor. Taş evlerin arasında gezerken girip çıktığınız dar sokakların sizi nasıl güzelliklere götürebileceğini hayal etmek bile heyecan verici.
Bu güzel taş evlerin arasında karşımıza çıkan konaklar, Alaçatı'nın dar sokaklarını çevreleyen küçük evler, bu sokakları hareketlendiren samimi insanlarıyla tatilinizi bir mahalle sıcaklığıyla geçirmenizi sağlıyor.
Bu taş binalardan birisi bizim dikkatimizi çekti. Hacı Memiş'te gezerken karşımıza çıkan mütevazi görüntüsüyle bir taş ev... Mavi tenteler, bu muazzam taş evin pencerelerini ve girişini süslüyor. Biraz daha dikkatli baktığımızda tabelasındaki isim, bizi mavi lavanta çiçeklerinin arasında dolaştırdı: Lavandin!
Lavandin, eski bir Rum evi. Bu evin dış görünüşü bile sizi samimiyetle kucaklıyor. Henüz girişindeyken rahatlığı ve huzuru bulabileceğinizi hissediyorsunuz. Benzersiz yemekleriyle, karnınızı doyurmaktan çok daha fazlasını vadeden bir restoran ve otel Lavandin.
Orada kalarak geçireceğiniz günler, sizin için büyük bir huzuru simgeliyor. Zaten hepimizin derdi biraz olsun şu şehirlerden kaçıp huzura ulaşmak değil mi? Alaçatı'ya giderken Lavandin'i es geçmeyin.
Peki neler yapabilirsiniz Alaçatı'da? Rüzgar sörfü, ufak ve keyifli gezintiler, Alaçatı pazarında bulabileceğiniz envai çeşit ürünün arasında kaybolarak keyifli bir alışveriş... En güzeli ise Kavala kurabiyesini yerinde tadarken bir de üstüne damla sakızlı Türk kahvesi içmek. Alaçatı size, bunların enfes kombinasyonunu sunuyor.
Gürültü ve ses kirliliğinden uzaklaşmak, kendinizi doğanın kollarına bırakmak istiyorsanız Kabak Koyu gerçekten doğru seçim! Bakir doğası ve tertemiz sularıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin dikkatlerini üzerine çekiyor bu koy.
El değmemiş ormanları ve tarihsel özellikleriyle dünyanın sayılı yerlerinden olan Kabak Koyu, insanlığa armağan edilmiş bir cennet köşesi gibi. Koya geldiğinizde derin bir 'oh!' çekeceksiniz. Burada istediğiniz kadar tembellik edebilir, istediğiniz kadar yüzebilir ya da envai çeşit bitki örtüsünün bulunduğu ormanlarda gezintiye çıkabilirsiniz.
Sizlere tavsiyemiz; koyda otelde kalmak yerine kamp alanlarını tercih etmeniz. İşte o zaman tam olarak doğa tatili yapmış olacaksınız! Temiz hava, orman hayatı, berrak sular ve taze sebze yemeklerinin tadını çıkarın, malum şehrin kalabalığında bunları yapmak imkansız.
Şehir hayatından tamamen izole olan Kabak'ta elektirik ve su kesintisi yaşayabilir ve doğa ile iç içe olduğunuzdan birçok yaralanmaya maruz kalabilirsiniz. Kolay değil doğaya hemen uyum sağlamak :)
Kabak'a geldiğinizde Tlos Antik Kenti, Saklıkent Kanyonu'nu, Kayaköy'ü ve tabii ki Ölüdeniz'i ziyaret etmeyi unutmayın.
Tatil dediğiniz zaman aklınıza gelen ilk iki yerden bahsediyoruz. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Bodrum ve Antalya, birbirinden çok farklı olmasına rağmen yıllardır değişmeyen iki tane rota.
Bu rotalar hepimizin anılarında yer etti. Belki çocukken gittiğiniz ilk tatil yeri, belki balayı, belki de bir evlilik teklifi olarak geldi. Vazgeçilmezimiz olan Bodrum ve Antalya'nın güzellikleri anlatmakla bitmez, ancak biz size görmeniz gereken yerleri ve yapmanız gereken aktiviteleri sıralayacağız.
Bir kere Bodrum'da mavi tura çıkıp, muazzam koyları keşfedin. Bitez Plajı'nın masmavi sularına kendinizi bırakın ve serinleyin... Gece hayatının oldukça hareketli geçtiği Bodrum'da, barlar sokağına mutlaka uğrayın.
Barlar sokağına yakın olan Bodrum Çarşısı'nda sevdiklerinize götürebileceğiniz harika hediyelik eşyalar bulunuyor, tatil anılarınızı yanında götürebileceğiniz Bodrum'a has simgeler de yine burada...
Görmeniz gereken yerler arasında Bodrum Kalesi, Zeki Müren Sanat Müzesi, Bodrum Anfi Tiyatrosu ve Pedasa Antik Kenti bulunuyor. Unutmadan söyleyelim; yeşilin maviyle buluştuğu Bodrum koylarında tüplü dalış yapmadan dönmeyin.
Antalya denilince akla gelen ilk şeyler deniz, kum ve güneş olsa da, aslında yapılacak çok daha fazlası var bu antik kentte. Antalya'da yapılacaklar listesinin başında Likya Yolu'nda trekking yapmak geliyor.
Fethiye ve Antalya arasında uzanan bu yol, muazzam nitelikte. Ayrıca Likya Yolu üzerinde bulunan Gelidonya Feneri, Türkiye'nin en iyi manzara ödülüne sahip.
Bir Mucizeler Rotası Likya Yolu
Denizi, doğası ve eşsiz güzellikleriyle cenneti andıran yapısıyla uğramanız gereken bir diğer yer ise; Adrasan Koyu. Adrasan kelimenin tam anlamıyla saklı cennet.
Burada harika bir çadır tatili sizi bekliyor! Antalya'nın bunaltıcı sıcaklarından kurtulup, nefes almak isterseniz yolunuzu Manavgat, Düden ve Kurşunlu şelalelerine çevirin.