Yaz yaklaşırken herkesi diyet telaşı sardı. İnce giysilerin saklayamadığı fazla kilolardan kurtulmak isteyenler, kısa zamanda hızlı kilo verdiren şok diyetlerle zayıflamaya çalışıyorlar. Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Müge Özyurt Şafak, şok diyetlerin sağlık açısında birçok sakıncası olduğunu belirterek, diyet yapanların dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
İnsanlar yazın yaklaşmasıyla birlikte tatil, deniz, güneş gibi hayaller kurarken bir yandan da yazlık kıyafetler içinde nasıl görüneceklerinin hesabını yapıyorlar. Bu durumda da acil diyet önerileri cazip hale geliyor. Diyet yapmak sanıldığı gibi yasaklar listesi anlamına gelmiyor. Günlük yediğimiz içtiğimiz bütün besinler bizim diyetimizi oluşturuyor. Diyet yapmaya, sezonluk bir olay gibi bakmak çok yanlış! Sadece bir dönemi formda geçirmek için değil, ideal kiloya ulaşmak ve sağlıklı beslenmek için kişiye özel bir diyet programının takip edilmesi gerekiyor. Hızlı bir şekilde kilo vermeyi vadeden bazı diyetler ise insan sağlığını tehlikeye sokuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Müge Özyurt Şafak, zayıflamak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi ve yaza özel bir diyet programı hazırladı.
1- Hızlı kilo verdirmeyi vadeden diyetler, kalbinizi yoruyor.
Kışın kilo alanlar yaz yaklaşırken, çok kısa süre içerisinde olabileceğinden fazla miktarda kilo vermek isteyebiliyor. Hızlı kilo verebilmek için de kişiye özel olmayan, tek tip besin grubunu içeren, yanlış diyet uygulamaları yapılabiliyor. Eğer ki bir diyet programı ilk günden son güne kadar size aynı besinleri yemenizi öneriyor, yaş, cinsiyet, kilo, hastalık durumu ayırmaksızın herkese aynı yiyecekleri veriyorsa o programın bilimsel ve sağlıklı olmadığına emin olabilirsiniz. Hızlı kilo verdiren diyetlerde yağ kütlesinden az, kas ve su miktarından ise çok kayıplar olduğu görülüyor. Kas kaybı metabolizmanızın yavaşlaması anlamına geliyor. Bunun yanında hızlı kilo kaybı sağlayan diyetler uzun süre uygulandığında vücuttan su ile birlikte sodyum, potasyum gibi elektrolit kayıpları yaşanıyor ve bu durum ani kalp krizlerine neden olabiliyor.
2- Diyet yaparken öğün atlamak, kilo alımına neden oluyor
Öğün atlamak veya aç kalarak kilo vermeye çalışmak metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor. Metabolizma dışarıdan ne kadar enerji gelirse o kadarla çalışmaya ayarlanmış bir sistem. Yani siz tüm gün bir şey yemediğinizde veya öğün atladığınızda metabolizmanız da hiç enerji harcamıyor ve kendini en düşük seviyede dinlenmeye alıyor. Bazal metabolizma hızının altında düşük kalorili beslenmek metabolizmanızı daha da yavaşlatıyor. Uzun süre aç kalmak kan şekerinde dalgalanmalara neden olacağı için bir sonraki öğüne kurt gibi acıkmış olarak oturmak kaçınılmaz hale geliyor. O nedenle aç kalmadan, 3 saat aralıklarla öğünlerinizi planlayın.
3- Arkadaşınızın diyeti psikolojinizi bozabiliyor.
Her ne kadar diyet yaparken temel prensipler ortak olsa da, ideal kiloya ulaşmak için alınması gereken günlük enerji miktarı kişinin cinsiyet, yaş, kilo, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve fiiziksel aktivite düzeyine göre planlanıyor. Diyetin enerjisi ve içeriği tamamen kişiye özel. Bir başkasının diyetini uygulamak sağlık problemlerinin yanı sıra beklenenden fazla kilo kaybına veya kilo verememeye, buna bağlı olarak da kişinin psikolojisinin bozulmasına neden olabiliyor. Bir başka siz daha olmadığını unutmayın!
4- Diyette tek tip beslenmek yaşam tarzınız haline gelemiyor.
Sadece meyve veya salata tüketmek ya da sade protein ağırlıklı beslenmek gibi dengesiz besin öğesi içeren diyetler yıllarca kilo vermek isteyen insanların umut kapısı oldu. Ancak bu yöntemler geçici çözüm olmaktan öteye hiçbir zaman geçemiyor. Bu nedenle de bu diyetlere sürekli bir yenisi daha ekleniyor. Vücudumuz tüm besin gruplarından aldığı besin öğeleri ile devamlılığını sağlayan bir sistem. Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitamin- mineraller, su ve posa gibi besin öğelerinin her birinin vücudumuzda fonkiyonel bir işlevi bulunuyor. Tek besine dayalı diyetler dengesiz bir beslenme düzeni oluşturduğu için fizyolojik ve psikolojik olarak kendinizi kötü hissetmenize ve vitamin – mineral yetersizliklerine neden oluyor.
Bu tarz diyetler kişilere sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandıramıyor. Yaşam boyu uygulanabilecek davranış değişikliği yaptıramadığı için de verilen kilolar kısa sürede fazlasıyla geri alınıyor.
5- Sporu diyetten ayrı tutmak zayıflamaya engel oluyor.
Sağlıklı zayıflama bireysel özellikler göz önüne alınarak hazırlanan, enerji ve tüm besin gruplarını kişinin ihtiyaç duyduğu miktarlarda içeren bir diyet programı ile sağlanabiliyor. Zayıflamada diyet tek başına yeterli değil. Mutlaka sürdürülebilir bir egzersiz programının diyete eklenmesi gerekiyor. Haftada 3 – 4 kez 30 dakika süren tempolu yürüyüşler hem sürdürülebilir olması hem de sağladığı fayda açısından ideal.
6- Ayda 5 kilodan fazla vermek sağlığınız bozabiliyor.
Haftada yarım ile bir kilo arasında verilmesi sağlık açısından ideal. Zayıflamada en önemli beklenti ise kilo kaybının yağ kütlesinden sağlanması. Kişilerin kilosuna göre verecekleri kilo elbette değişebiliyor. Ayda ortalama 3 – 5 kilo vermek sağlık açısından problem oluşturmuyor.
YAZ MEYVELERİ DİYETİ
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte birbirinden lezzetli meyve ve sebzeler de mutfağımıza girmeye başlıyor. Bu mevsimde diyet yapmak ve sağlıklı beslenmek kış aylarıne göre daha lezzetli. İşte özellikle bu dönemde kolaylıkla uygulayabileceğiniz mevsim meyve ve sebzelerinden oluşan yaz diyeti.
Kahvaltı:
1 adet sade probiyotik yoğurt
4 çorba kaşığı müsli
6 orta boy çilek
Ara Öğün:
1 avuç vişne kurusu, 1 fincan yasemin çayı
Öğle:
1 kase sebze çorbası
1 porsiyon ızgara somon
Domatesli roka salatası (yağsız, limonlu )
1 ince dilim tam buğday ekmeği
Ara Öğün:
10 adet yeşil erik ve 3 adet taze kayısı
Akşam:
1 adet zeytinyağlı enginar
Beyaz peynirli akdeniz salatası (1 tatlı kaşığı zeytinyağı, limon ya da nar ekşisi ile)
2 ince dilim tam buğday ekmeği
Ara Öğün:
1 su bardağı yağsız kefir
1 ince dilim ananas