Kişi yüzme bilmiyorsa veya tecrübesizse su kanalları, göletler ve havuzlarda boğulabilir. Küçük çocuklar deniz kıyısında, suyun derin olmadığı yerlerde de kolayca bu tehlikeyle karşı karşıya kalabilirler. Bu sebeple, herhangi bir boğulma olayına müdahalede bilinçli yapılan ilk yardım, çoğu kez hayat kurtarır.
Uzm. Dr. Hasan Aslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, denizde veya başka yerde boğulmak üzere olan biriyle karşılaşıldığında, bir tekne veya kayık yoksa cankurtaran simidi, bir kalas parçası ya da otomobil lastiğiyle kazazedenin yardımına gidilebileceğini bildirdi. Yüzerek kurtarmanın daha zor bir iş olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Aslan, ancak tecrübeli bir kurtarıcı veya yüzücünün, yüzerek de boğulan kişiye ulaşabileceğini belirtti.
Uzm. Dr. Hasan Aslan, kişinin hem kendi güvenliği hem de yardım için yanına bir cankurtaran simidi veya yeleği alması gerektiğini vurgulayarak, "Suya atladıktan sonra kazazedeye doğru yüzülmeli ve hiç vakit kaybetmeden onu sudan çıkarmalıdır. Kazazede sudan çıkarıldıktan sonra bilinci yerindeyse ve solunum güçlüğü yoksa sakinleştirilip ısıtılmalı. Baygın olmakla birlikte solunumu varsa yan yatırılmalı, bu sayede, yuttuğu su dışarı çıkabilir ve suyun akciğerlere gitmesi önlenebilir. Yardım gelene kadar da kazazedenin yanından ayrılmamalıdır" dedi.
Boğulmalardaki ilk yardımın temel amacı akciğerlere hava girmesini sağlamak olduğundan çok hızlı davranılması gereğine işaret eden Uzm. Dr. Aslan, "Kazazedenin ağzında protez varsa çıkarılmalı veya boğaz salgıları temizlenmeli, başı iyice arkaya çekilerek alt çene iki elle aşağı ve geriye itilerek baş parmaklarla ağız açık tutulmalıdır" diye konuştu.
Uzm. Dr. Hasan Aslan, ağızdan ağza suni solunum yapılırken göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırılarak kalp masajı uygulanması gerektiğini ifade ederek, "Ancak kalp masajı, sadece kalp atımı ve nabız alınmadığı hallerde yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Suni solunum için kazazedenin başının arkaya eğilmesi ve ensesinin altına katlanmış giysiler yerleştirilmesi gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Aslan, "Öteki el ise kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar burun deliklerini kapatacak şekilde yerleştirilir. Yardım eden kişi derin bir soluk aldıktan sonra dudaklarını kazazedenin dudakları üstüne yerleştirir ve soluğunu güçle verir. Kazazede çocuksa, soluk verme fazla güçlü olmamalıdır. Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesi için ağzı açık tutulur. Kalp masajı için kazazedenin yanı başında diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki ise bu elin üstüne yerleştirilir. Göğüs kemiğine omzun ve gövdenin ağırlığı gelecek şekilde bastırıldıktan sonra hızla bırakılır. iki soluk verdikten sonra göğse 5 baskı uygulanır" diye konuştu.
Uzm. Dr. Hasan Aslan, dakikada yapılan soluk verme işleminin 15 ila 20 defa arasında olması gerektiğini belirterek, "Eğer yardım edilecek biri daha bulunursa suni solunuma iki kişiyle devam edilmelidir. Boğulan kişide düzenli solunum hareketleri ve kalp atımı sağlandıktan sonra suni solunuma son verilir. Suyla boğulan kişi akciğerlerinde suyun yol açtığı hasarı değerlendirmek amacıyla mutlaka hastaneye kaldırılmalı ve 48 saat süreyle kontrol altında tutulmalıdır" dedi.