Temel olarak güneş ışığından ve daha az olmak kaydıyla besinlerden alınabilen D vitamini, kalsiyum emilimine yardım etmesi, kemiklerde kalsiyum depolaması ve kandaki kalsiyum seviyesini kontrol etmesi açısından vücut için gerekli bir vitamin. Sabri Ülker Vakfı’nın derlediği bilgilere göre Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından bağışıklık sistemini destekleyici etkisi de onaylanan D vitamininin iki bileşeni bulunuyor: D2 vitamini ve D3 vitamini.
D3 vitamini güneş ışığı ile üretiliyor. D vitamininin bu iki formu da zenginleştirilmiş besinler ve besin desteklerinde bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yeterli D vitamini üretimini sağlamak için güneş yanıklarının oluşmamasına dikkat edecek şekilde; her gün yüz ve kolları maksimum 30 dakika güneşe maruz bırakmayı öneriyor. Güneşe maruz kalma sonucu çok fazla D vitamini alımı mümkün değil, çünkü vücudun oto kontrol mekanizması devreye girerek D vitaminini aktif olmayan türevlerine çeviriyor. D vitamini destekleri mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Özellikle yağlı balıkların tüketilmesi, yumurta gibi kaliteli protein alımına önem verilmesi vücuttaki D vitamini düzeylerinin de dengelenmesine yardımcı oluyor.
Öte yandan yaz mevsimi D vitamini için önemli olsa da güneş çarpmalarına karşı dikkatli olmak gerekiyor. Yaygın görülen ve çoğu zaman pek de ciddiye alınmayan güneş çarpmaları, önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bebekler, 4 yaş altı çocuklar, 65 yaş üzeri yaşlılar, hamileler, güneş ışınlarına maruz kalarak çalışanlar, fazla kilolu bireyler ile kronik hastalığa sahip kişiler güneş çarpmalarına karşı risk altında. Güneş çarpmalarından korunmak için sıvı tüketimini artırmak, güneş ışınlarının yoğun ve dik olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınmak, güneşe çıkmadan önce koruyucu krem sürmek, açık renkli, hafif giysileri tercih etmek gerekiyor. Şapka takmak ve yanınızda sürekli su bulundurmak da alınabilecek tedbirler arasında yer alıyor.